Özlem Bahadır Karaoğlu blog sitesinde Çekmeköy Nişantepe’deki yaşantıyı ve bilinmeyenleri anlatıyor..
Bilinmeyen Sokaklarda “Görünmeyen İnsanlar” Yaşıyor
Mahallede: dokuz yıl önce bölgeye gelen Özyeğin Üniversitesi, beraberinde hızla çoğalan okullar, şimdilerde toplu konutlarla hızlı bir dönüşüm yaşanıyor. Nüfusun büyük kısmını merkezde olup bitenler sebebiyle giderek çepere sürülen Romanlar oluşturuyor. Bir Roman “bizi takip edin, biz nereye gidersek bilin ki 10 yıl sonra orada rant artar” demiş. Üzücü ama doğru gözüküyor. Artan rantın yanında etkileri giderek derinleşen kent yoksulluğu yaşanıyor yanı başımızda. Bilinmeyen, görünmeyen bir dolu insan yaşıyor İstanbul’un muhtelif yerlerinde.
Şile yolunun kapanmasıyla son 4 yıldır Nişantepe Mahallesi sakinleriyle aynı sokaktan gecip, nadiren de olsa aynı kaldırımda yürüyoruz. Sunta duvarlı evlerini, altı çıplak çocuklarını, yolda aniden karşımıza çıkıveren atlarını görüyoruz. Artan rantın yanında artan sefalete şahit oluyoruz. Kent yoksulluğu yaşanıyor yanı başımızda. Her gün işe geliş yolunda kentin çeperinde kümelenmiş dezavantajlı bir grup insan çıkıyor karşımıza. Mahalleye gidip geldikçe pek çok farklı kişiden Nişantepe’deki yaşamların sokak aralarına sinmiş hikayelerini dinledik. Güler yüzle anlatılan sert hikayelerdi çoğu. Sonra ilham verici hikayeler duymaya başladık. Tarlabaşı’nda, Elmadağ’da güzel ve anlamlı şeyler oluyordu. Bilgi Üniversitesi’nin mahalle sakinleriyle bölgenin tek çamaşırhanesinde başlayan iletişimi, Çimen Ev 6’de 93 dezavantajlı çocuğa verilen sürekli ve gönüllü destek, her birimizde farklı pencereler açtı. Hikayeler, süreçte ilham verici kaynaklar olmaktan çok yeni, yepyeni bir hikayenin kurucu unsurları olarak varlık göstermeye başladı.
boş haber değişen bir şey yok