Gelen gideni aratır derler de hiç bu kadar aratmamıştı..
2019 yılının sonlarına doğru herkesin yeni yıldan beklentileri yavaş yavaş oluşmaya başlamıştı. Belki de dileklerin bir çoğu bir önceki yıllarda da çokça hayali kurulan, istenen şeylerdi..
Yeni bir ev, belki yeni ve bol kazançlı iş, en güzelinden bir araba..
Huzur, mutluluk, şans, para, sağlık!
Geçmiş yıllar o kadar iyi değildi belki, sonrası daha iyi olacak 2020 belki de en güzel yıl olacak!
Bu yıl öyle bir başladı ki üzerinden daha 2 ay geçmesine karşın sanki yıllar sığdı bu 2 aya..
Felaketlerin ardı arkası kesilmedi, hem ülkemiz hem dünya için hiç kolay bir başlangıç olmadı.
Son yılların en büyük yangınlarından biri Avustralya'daki ormanları vurdu. 28 kişi öldü 10.3 milyon alan yok oldu. 1.25 milyar hayvan bu yangınlar sebebiyle hayatını kaybetti.
Belki yangın dünyanın öbür ucundaydı ama elbette üzüntüsünü yanı başımızda hissettik.
Daha Ocak ayı bitmemişti Elazığ depremiyle sarsıldık. 6.8 büyüklüğündeki deprem sonucu hayatını kaybedenlerin sayısı 40'ı geçti. Onlarca kişi yaralandı. Üstelik arka arkaya depremler olmaya devam ederken hava sıcaklığı azalırken korku ve endişe hep arttı.
Elazığ depreminin yaralarını sarmaya çalışırken, deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleştik.
Daha deprem felaketinin yaralarını saramadan bir felaket haberi daha Van'dan geldi. Van-Bahçesaray karayolunda üzerine çığ düşen minibüsteki 2 kişiyi kurtarma çalışmaları sürerken, bu kişileri kurtarmaya giden askerler, korucular ve itfaiyeciler ikinci çığ felaketiyle birlikte hayatlarını kaybettiler.
Bu kez Van için kahrolduk, bir daha olmasın diye dua ettik.
Hemen sonra İblid'de şehit düşen 8 askerimizin haberini aldık.
Ülkece bir daha olmasın diye dua ettik, kahrolduk.
Yaralar çoğalırken bir haber de Sabiha Gökçen'den geldi. Yolcu uçağının ikiye bölündüğünü öğrenirken kazada 3 kişinin öldüğü 180 kişinin yaralandığı bilgisi paylaşıldı.
Bu nasıl olur, neler oluyor böyle demeye kalmadan Corono virüsünün artışıyla sarsıldık.
Çin'de başlayan virüs dünyaya yayılırken biz nasıl önlem alacağımızı şaşırdık.
Ve son haber İblid'den geldi 36 askerimiz şehit düştü.
Sadece 36 eve değil, 70 milyonun evine de ateş düştü.
Söylenecek çok şey var, ama kelimelerle ifade etmek o kadar zor ki, acıyı tarif eden kelimeler eksik, yetersiz kalıyor. İnsan yemek yerken, gündelik telaşlara düşerken utanıyor.
Daha bir kaç gün önce kalbi atan, hayali olan, yürüyen, koşanlar,
Sadece onlar değil toprağın altında yatan..
Hayaller, umutlar, sevinçler, bu gün onlarda yoklar!
Allah şehitlerimizin mekanını cennet etsin.
Baharın gelişi umutları yeşertsin, ülkemizin, dünyamızın daha fazla acı görmemesi dileğiyle...