18 Ekim 2017 tarihli yazımın başlığı; “FETÖnün C Takımına Dikkat Diyen Bir c. Savcısı” idi. Kimdir bu Cihan Ergün? 15 Temmuz kanlı darbe ve işgal girişiminin en kilit ismi Adil Öksüz’ü “elinden kaçıran”, teorik olarak da olsa soruşturma aşamasının beyni olduğu halde dosyanın içinin boşaltılmasından bihaber olan, içi boş dosya ile yani delilsiz gerekçesiz tutuklama talebinde bulunan, geçmişinde FETÖ mağduru olduğunu ve FETÖyü 20 saatte bitirebileceğini iddia eden haberler yaptıran “medyatik” bir c. Savcısıdır kendisi!

Cihan Ergün hakkında başta kripto FETÖcü olduğu söylenen Vahdet gazetesi olmak üzere çeşitli medya kuruluşlarına Adil Öksüz olayıyla ilgili basın açıklaması yaptığı için Ağustos 2016’da HSYK (o dönemki) tarafından soruşturma açıldığı gibi,  kendisi 4 Temmuz 2017’deki kararnameyle Ankara Batı Adliyesi’nden Kırıkkale’ye “sürgün” edilmişti. Ben ise şahsımı da hedef alan bir takım FETÖ unsurlarıyla ilgili İstanbul C. Başsavcılığı’nda devam eden soruşturmaya, Ağustos 2017’de detaylı ve kapsamlı bilgiler sunarak katkıda bulunmuştum. Bu kapsamda Cihan Ergün’ün de ihbar ettiğim şahıslarla bir takım bağlantılarına dikkat çekmiştim. Dahası 15 Temmuz’dan aylar önce Bimer’den yaptığım ihbar dikkate alınsaydı belki Adil Öksüz’ün elden kaçırılmayacağını, hatta belki 15 Temmuz’un bile önlenebileceğini de ayrıca belirtmiştim. Doğrusu yanılmamışım, çünkü ihbar ettiğim ve ilişkilerine dikkat çektiğim bütün isimler ne büyük tesadüf ki Adil Öksüz’e bağlanıyor/muş.

Benim Ağustos 2017’de ihbar ettiğim isimlerden Kemal Erşahbaz ve Zeynep Erşahbaz çifti 10 Ocak 2018 tarihinde Adana’da FETÖden tutuklandı. Sosyal medya paylaşımları ile FETÖ propogandası yapan, FETÖden kapatılan Nakıpoğlu okullarında geçmişte öğretmenlik yapan, yöneticisi oldukları otelin adı “Güneş Işığı” olan bu çift ile ilgili 2018 Ocak ayında ulusal gazetelere yansıyan haberler gerçekten dehşet vericiydi. Adil Öksüz ve beraberindeki heyetin, hain darbe girişiminden 4 ay önce Adana'ya gelerek söz konusu otelde konakladığı, Öksüz'ün otelde konakladığı süre boyunca burada örgüt toplantısı düzenlediği, otel müdürü Kemal Erşahbaz'ın o toplantılara ait şifreli notlar tuttuğu, hatta Erşahbaz’ın Gülen’i ziyaret edenlerden olduğu medyaya yansımıştı.

Maalesef geçmişte o otelde ben de 1 gece geçirmiştim. Kendisini bana bir takım hizmetler verecek FETÖ mağduru işadamı ve bilişim uzmanı olarak tanıtan, şirket anlaşmamız var diyerek beni o otele çağıran Muhammed Fatih Ergün son birkaç bin liramı da o otelde tokatlamıştı. Tam da otele ilk ve son kez gittiğim o günlerde bu şahıs, Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından oybirliği ile işlediği nitelikli dolandırıcılık suçlarından 50 küsur yıl hapis cezasına mahkum edilmişti! Benim dolandırıldığımı ve çok daha kirli ilişkileri anlamaya başlama sürecim de işte böyle başlamıştı. Acaba kimdi bu Muhammed Fatih Ergün? 220 yılla yargılandığı davanın savcısı Cihan Ergün ile can ciğer dost olduğu ve Cihan Ergün tarafından tahliye ettirildiği yetmezmiş gibi; Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in olduğu söylenen Beyaz TV’de, Adil Öksüz olayının kilit c. Savcısı Cihan Ergün tarafından FETÖ mağduru ve adeta kahraman ilan edilen bir şahıstı. Muhammed Fatih Ergün ile Cihan Ergün’ün soyadlarının aynı olması ise tamamen tesadüftü.

Maalesef ki Cihan Ergün’ü de Muhammed Fatih Ergün denen şahıs sebebiyle yüz yüze bir kez görme şanssızlığını yaşamıştım. Benim FETÖnün peteğinden şüphelenip, anlamaya ve araştırmaya başlamamdan sonraysa Muhammed Fatih Ergün ve suç ortakları hayatımın en zor zamanında beni 30 bin lira dolandırdıkları yetmezmiş gibi, adaleti ve gerçekleri aramayayım diye, bana karşı türlü hakaret, tehdit, şantaj ve iftiralarıyla saldırmaya başlamışlardı.

Gördüğüm manzara şuydu; ortada yıllardır yargıya meydan okuyan adı sahte kimlikle pornoculuktan, nitelikli dolandırıcılığa pek çok suça karışmış Muhammed Fatih Ergün, onun sağ yanında Adil Öksüz olayının kilit c. savcısı Cihan Ergün; sol yanında Adil Öksüz olayının kilit otelcileri Erşahbaz çifti, üstünde ve altında darbeyi önceden haber verdiği söylenen FETÖnün medya yapılanmasının önde gelenlerinden FETÖden firari Osman Özsoy ve kardeşi Fatih Üniversitesi İİBF’nin eski dekanlarından İsmail Özsoy kardeşler bu şüpheli peteğin ön önemli isimleri olarak ön plana çıkıyordu. İhbarımda sözünü ettiğim Diyanet’den şikayetim üzerine ihraç edilen Osmaniye’den kız Kuran kursu öğreticisi S.A.B. , Yalovalı sözde iş adamı H.T. , sosyal medyada şahsıma hakaretlerini ve FETÖ propogandalarını bildiğim A.M.Y. ve Uşak Üniversitesi’ndeki FETÖcüleri koruduğu söylenen Z. Yıldırım ise peteği tamamlayan diğer parçalardı.

Sabah yazarı Ersin Ramoğlu da 11.01.2018 tarihli yazısında Güneş Işığı Otel’in ne kadar önemli ve kilit olduğunu yazmış; Erşahbazlar’a, İncirlik ve Adana bağlantılarına dikkat çekmiş bulunuyor. İşte tüm bu sebeplerle isimlerini ve ilişkilerini araştırıp ihbar ettiğim kişilerden Erşahbaz çiftinin FETÖ ve Adil Öksüz bağlantısı, Adil Öksüz olayının c. savcısı Cihan Ergün ile ilgili söylenenlere de bir kez daha dikkat çekmemizi gerektiriyor. Konya’daki FETÖ davasında itirafçı olan Selçuk Üniversitesi’nde yardımcı doçentlik yapmış Mustafa Arıkan’ın; “FETÖ sohbetlerine katıldığını, FETÖcü yapılanma tarafından yabancı dil yeterliliği olmadığı halde Selçuk Üniversitesi’nde doktoraya kabul edildiğini” söylediği bir c. Savcısı’dır Cihan Ergün! Cihan Ergün, Adil Öksüz’ü elinden kaçırdıktan sonra başta kripto FETÖcü olduğu söylenen Vahdet gazetesine demeç veren bir c. Savcısı’dır! Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlık yaptığı dönemde danışmanlarından olan ve BİMER’de görev alan, Cihan Ergün’ü ise Konya’da savcılık yaptığı dönemlerden tanıyan Konyalı Ahmet Şükrü Kılıç da Cihan Ergün’ün falsolarına kendisine ait internet haber sitelerinde yazdığı çeşitli yazılarında dikkat çekmiştir. Gerçekten medyaya “yargıdaki FETÖyü 20 saatte bitiririm” diye demeçler veren, yıllarca Fetö mağduru olduğunu iddia eden, “FETÖnün C takımına dikkat” diyen birinin Adil Öksüz’ü elinden kaçırmasını da, FETÖ şaibesi taşıyan kişi ve olaylarla bu ilişkilerini anlamakta da zorluk çekiyorum. CİHAN ERGÜN’ÜN “FETÖ’NÜN C TAKIMI” İLE KAST ETTİĞİ HERHALDE FETÖNÜN EN KRİPTO KALAN, HATTA FETÖ MAĞDURUNU/FETÖ DÜŞMANINI OYNAYAN KOLLARI! CİHAN ERGÜN’ÜN BU TAKIMI GAYET İYİ BİLDİĞİ ANLAŞILIYOR! BU KONUDA KENDİSİNİN DETAYLI BİLGİSİNE BAŞVURULMASI GEREKTİĞİ AÇIKTIR!

Sivriada Köpek Katliamı Anması

HAYTAP (Hayvan Hakları Federasyonu) 3 Haziran Günü İstanbul’un 9 adasından Hayırsızada olarak da bilinen Sivriada’ya bir anma gezisi düzenlemiş. Anılan, 1910 yılında Sivriada’ya sürgüne gönderilen ve birbirilerine yiyerek ölüme terk edilen sokak köpekleri… İstanbul’un adalarını bilenler bilir, Sivriada ile Yassıada birbirilerinin yakınında, yerleşim olan diğer adalardan uzak ve “Çınarcık Çukurluğu”na yakın bir yerde konumlanmıştır. Lise yıllarımda İstanbul’un aynı kadraja sığan bu iki adasının iki acısına ithaf ettiğim bir dörtlük yazmıştım. O dörtlük ile yazımı bitireyim;

"Köpeklerin çığlıkları, deler durur kayaları
Vardır tarih yaraları, hem Sivri'de hem Yassı'da,
Köpek bebek davaları, demokrasi karaları
Vardır tarih yaraları hem Sivri'de, hem Yassı'da"

Siyasette Ayak Fetişizmi

Sayın Erdoğan abdest alır ayaklarını görürüz (zamanında Erbakan'ınkini de görmüştük öyle hatırlıyorum.). Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'dan İstanbul'a yürür, perişan olmuş ayaklarını görürüz. Muharrem İnce kumsalda paçaları sıvayıp yorgunluk atar, ayaklarını görürüz. Başa geçmek yarışı yapanların vatandaşa ayak gösterek samimi ve sempatik olmaya çalıştığı bir ülkede yaşıyoruz, bakalım Meral Akşener babetlerini ne zaman çıkaracak? İşin şakası bir yana siyasette ayak fetişizmine razıyız, yeter ki Fetoşizm olmasın!

Herkesin Kadir Gecesi’ni ve Ramazan Bayramı’nı şimdiden kutlarım. Her türlü darbeden ve darbeciden uzak, her türlü korkudan ve terörden uzak, hukuk devletinin, demokrasinin ve sosyal devletin gereklerinin tam anlamıyla hayata geçtiği, tam bağımsız bir Türkiye dileğiyle…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
lilly 2018-06-10 02:04:08

süper yazmis, emegine saglik

Avatar
Zübeyir Yetik 2018-06-10 18:50:01

Müthiş bir yazı.. Tespitler, bağlantılar.. Dikkate alınacağını umuyorum...