Birçok ülkeden büyük İstanbul’da yıllardır imar bekleyen köyler var. Şehrin kuzeyinde bulunan, doğa ile denizin buluştuğu doğa harikası AĞVA beldesinin çevresinde maalesef imar planı bir türlü bitirilemiyor. Deniz seviyesinde olan Ağva merkezin imarı yıllar önce yapıldı ve boş arsa kalmadı desek yeridir. Ağva merkezden daha önemli olan çevresidir. Çünkü çevresinde gelişmeye müsait, denize yakın, tarıma elverişli olmayan büyük bir alan var. Uzun zamandır imar planı hazırlıyoruz diye duyuru yapan İstanbul Büyük Şehir Belediyesi maalesef karınca hızında ilerliyor. Bu hızda imar planı hazırlamaya devam ederse 500 yıl sonra belki İstanbul’da planlanmamış yer kalmaz. Birçok büyük işe imza atan, başarılı belediyecilik örneği sergileyen büyük şehir personeli, neden plan konusunda bu kadar yavaş ve isteksiz?
İşin doğrusu tarıma elverişsiz olan köylerin imar planları 50 yıl önce yapılmalıydı. Misafirleriyle birlikte 20 milyona yakın insanın yaşadığı bir şehirde bu tür yerlerin önemini bilmeyen bir belediyeci kalmış mıdır? Şehrin vermiş olduğu stres ve yorgunluğu. şehre yakın olan hafta sonu evlerinde, hobi bahçelerinde atmak isteyen İstanbullu nereye gitsin. Şehre daha yakın yerlerin planları yavaş yavaş bitiyor ancak, plan bitene kadar arsanın metre kare fiyatları tavan yapıyor. Alt ve orta gelir gurubu bu arsaların önünden bile geçemiyor. Ağva köylerinde ise arsanın metre karesi 50 lira civarında. Bir de hak ettikleri imarı alabilseler yüzlerce yazlık, kışlık hafta sonu evi yapılacak. Bir nevi sosyal belediyecilik bu değil mi?
Karadeniz otobanı ile Kuzey Marmara Otobanı çalışmaları hızla devam ediyor. Kısa süre sonra Ağva’ya ulaşım dakikalarla hesap edilecek. Bu durumda imar planlarının bitmemiş olması belediyenin büyük bir ayıbı ve tembelliği olacak. Tembellik sonucu veya kötü yönetim sonucu yapılamamış olan imar planları kaçak yapılaşmayı yanında getiriyor. Şehir hayatından bıkmış olan vatandaş bir şekilde kaçak yapı yapıyor. Onu da yapamazsa arsasının üzerine bir konteyner koyarak onu yazlık haline getiriyor. Belediyenin plan yapmamasından dolayı veya geç yapmasından dolayı şehir katlediliyor. Ne kadar ağır cezalar getirilirse getirilsin kaçak yapılaşma tam anlamıyla durdurulamıyor, durdurulamaz da. Tek çare bölgeye vatandaştan önce gitmek. Vatandaş kaçak yapı yaptıktan sonra imar planı yapmak ahmaklıktır.
İkinci önemli konu ise imar yapılmamış yerlerde satış yapılırken tarıma gönderilen dilekçeler. Böyle bir saçmalık olur mu? Arazi tarım bölgesindeyse önceden tespit edilsin. Bu kadar mı zor! Kaldı ki arazi tarım arazisi ise size ne be kardeşim, tarım yapmak için müstakil tapulu bir arsayı almak isteyemez miyim? Neden haftalarca tarımdan gelecek cevap yazısı bekleniyor. Yeni Büyük Türkiye’ye herkes ayak uydurmalı. Özelliklede kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar; tembellik yapacaklarsa istifa edip gitsinler. O koltuklar için sırada bekleyen o kadar çok çalışkan vatan evladı var ki.
İki nehrin arasındaki deltada kurulu Ağva’da; sayısız bakir koylar var. Merkez plajı ise şehrin en güzel kumuna sahip bir yer. Şile Ağva arasında ki köyler de ise imarlı olan arsalarda hızla müstakil evler yapılıyor. Ancak bu bölgede de imar bekleyen çok yer var. Bölgeye yapılacak en büyük yatırım, düşük yoğunlukta bir imar planı…
