Toplumumuzu teşkil eden insanlarımız nedense fazla meraklı. Örneğin bir kaza olsa onlarca araç ve insan hemen toplanır, meraklı gözlerle izlemeye başlar. Havada kuş geçse toplanır, dakikalarca havaya bakarız… Şimdi de Marmaray’ımız oldu.
Tabii ki hayal edilmesi bile düşünülmeyen bir proje hayale geçti. İyi güzel de açılış sonrası Marmaray geçişleri 15 gün süreyle neden ücretsiz oldu? 29 Ekim günü açılan Marmaray, hadi 4 Kasım Pazartesi gününe kadar ( 5 gün) ücretsiz olsaydı. Meydana gelen kepazeliği gözlerimizle gördük. Kepazeliği bizler yarattık…
Neden bizim idare edenlerimiz kendi insanını tanımaz? İlkönce vatandaşımıza Marmaray’a binme, içerde nasıl davranılacağı konusunda eğitim neden verilmedi? Malum bizim vatandaşımız bırakın toplu taşıma araçlarında nasıl davranılacağını, kaldırımda nasıl yürüyeceğini dahi pek beceremez…
Çünkü böyle görmüştür, böyle de hayatını devam ettirmektedir. Etrafımıza şöyle bir bakalım; bu cemiyet insanı, histerik bir tüketim manyaklığının tam içerisinde bulunmuyor mu? Asgarî ücretle çalışan işçi kızların frapan kıyafetinden, Marlboro'dan aşağı sigara içmeyen hamala (mesleğe saygımız sonsuz), elinde cep telefonu taşıyan ve bu pahalı cihazla uzun-uzun konuşmalarda bulunan bacaksız lise talebelerine; nikâh dairesinden evine gittiğinde beyaz eşyadan mobilyaya kadar her şeyi hazır ve nazır isteyen damat ve gelinlere; birim alanından aldığı verimi elli seneden beri değişmediği hâlde hanesinde çağının icabı olan her türlü ıvır-zıvır alet-edevâta sahip bulunan köylülerimize kadar, hangimiz bu batağa batmadık? ...
"Ey Türk Milleti! titre ve kendine dön!"; yani, ‘Görgüsüz tüketim’i terk et ve ‘Üretim’e dön... Yani, demek istiyorum ki: Ey sevgili Türk halkı! siyasetçi kötü; amenna! Ama biz de masum değiliz; bu cinayetin kanı hepimizin parmaklarında!
Marmaray'daki seyahati gözlemlediniz mi? Seyahat eden bir vatandaş anlatıyor… Trenlerde her insanın rahatlıkla tutunmasını sağlayan araçlar bulunuyor. Meraklı vatandaşlara karşı her kapıda bir güvenlik görevlisi bekliyor. Marmaray'ın Sirkeci Durağı'nı pas geçmesi nedeniyle bazı yolcular uyarılıyor.
Vatandaşlar, çalışmadığı halde Akbil makinelerine dokunuyor. Bir vatandaş, ‘anaaaaa hele bah lan, beleşmiş’, diyor yanındakine… Arkadaşı da, ‘tamam lan gel binelim, belki beleş lokum da dağıtıyorlardır’ deyip biniyor trene… Git-gel Kazlıçeşme 5 dakika… Nasıl olsa iş-güç yok… Akşama kadar git git gel… Paralı olana kadar bu böyle… Sonrası !!!