İstanbul’da son on yılda yüz binlerce gayrimenkul el değiştirdi. Faizlerin düşmesi ve ülkede güvenin tesis edilmesiyle birlikte en güvenilir yatırım aracı gayrimenkul oldu.Güven olan piyasada ciddi fiyat artışları olduğundan herkes kazandı. Ancak hak ettiğinden az kazanan maalesef emlakçılar oldu. Neden mi? Emeklerini çalan yüzsüz hırsızlar varda ondan. Halen mesleklerini savunacak bir kanunları yokta ondan.
Gayrimenkul hareketini sağlayan, emlak yatırımcısının kahrını çeken, piyasanın en dinamik elemanları emlakçılar, mesleklerini hak ettikleri seviyeye taşıyamıyorlar.Bunun birinci sebebi kanunlarının olmaması.İkinci en önemli sebebi ise meslek hırsızları.Bakkal, manav, memur, avukat emlakçılık yapıyor.Kanun olmadığı için ise bu ayakçılara verilecek bir ceza yok.Emlakçının cebindeki parayı çalan bu ayakçılar ile kanun çıkana kadar mücadele etmek, emlakçının birinci görevi olmalıdır.
Bakkala manava ciddi cezalar olmasa bile avukat ve memura var. Avukatlık kanununa göre avukatlar ticaret şirketi kurarak emlak komisyonculuğu yapamaz.Devlet memurlarının çalışma usul ve esaslarını düzenleyen 657 sayılı kanunun 28. Maddesi ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı var. Memur ve Avukatlık kanununa göre bu kişilerin emlakçılık yaptığı tespit edilirse işlerinden olurlar ve rahat rahat emlakçılık yaparlar!!Bu tip ayakçıların emlak komisyonculuğu yaptığını tespit ettiğimiz anda gerekli mercilere bildirerek bu kişileri ifşa etmeliyiz.Emlak komisyoncusu avukatlık yapamadığına göre avukat nasıl emlak komisyonculuğu yapar.
Gelişmiş ülkelerde en itibarlı mesleklerden birisi olan emlak müşavirliği, ülkemizde de itibarına kavuşması için emek hırsızlarına taviz vermemeliyiz. Karşımıza kim çıkarsa çıksın mücadelemizden dönmemeliyiz.Emlak müşavirliği kanunu çıkması için çalışmalıyız.İşimizi en iyi şekilde yapmalıyız.Bu tür ayakçılarla paylaşıma girmemeliyiz.
Not: Bir memlekette namuslu insanlar en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memleket için kurtuluş yoktur.