Bugünlerde Beypazarı siyasi kulislerinde kendini Ak Parti üzerinden meşrulaştırmaya çalışan karanlık bir zat klip yayınlayıp, “Aydınlık gelecek, ......... gelecek” sloganıyla ortalıklarda belediye başkanı aday adayı olarak dolaşıyor. Sosyal medyada Türkçü geçinerek ilkokul birinci sınıf düzeyinde Türkçe bilmesi ve Osmanlı Ocakları’nda ilçe başkanlığı yaptığı dönemde Çanakkale savaşında Yunan milletini de değil Yunanistan ana karasını denize döktüğümüzü sanmasıyla eleştiri konusu olan bu zat ne yazık ki son genel seçimlerde kendisini Ankara milletvekili aday adaylığına da layık görmüştü.
Bu zatın Aile Bakanlığı’ndan, Toprak Mahsulleri Ofisi’ne; İşkur’dan, bir kamu bankasına kadar çeşitli kamu kurumlarında memur olarak çalışan yetiştirme yurtlarından çıkma kızları yıllardır hakim, savcı ve bürokratlara eskort olarak pazarladığı söylentileri de ortalarda dolanıyor.
Üstelik bu hakim savcılar arasında, geçmişte Abdurrahman Dilipak’ın da; “arkasında fuhuş çetesi mi var” diyerek üzerine gittiği bir olayda, eskort ve kokain partisinde basıldığı gerekçesiyle hakkında ceza ve disiplin soruşturmaları açılan, ihracın eşiğinden dönen, Erdoğan düşmanı olarak bilinen, İyi Parti Antalya teşkilatında görevli eski bir ağır ceza reisi O.K. da var. O.K.’nın yakın arkadaşları hakim H.K. ve Savcı M.K. da var. O.K. , kaçmaz sandığı hakimlik trenini 15 Temmuz sonrası bile kaçırıp mesleğe geri dönemezken, H.K. ve M.K. halen görevde olarak eskort çarkını ortaya çıkarmaya çalışanlarla kılıç kalkan oynamaya devam ediyor olabilir.
O.K. ile basılan eskortun da TBMM’de memur olması bir tesadüf müydü acaba? Beypazarı’nın kadın pazarlayıcısı A.H.’nin Ankara metrosunda şef olması ve en yakın çalışma arkadaşının aynı çarktaki M.Ö. olması da bir tesadüf müydü acaba? Ankara metrosunun trenlerine “M.Ö.” gibi bakadursunlar, yurt kızlarını memur kamuflajlı paralel devlet eskortu olarak kullanan bu paralel çarktan “A.H.”ımız nasıl çıkar acaba?
Ve dahası bu “A.H.”ın, sonradan dönemlerce belediye başkanlığı yapan, adı “Fetö”yle ve muhtemel kaset arşivi söylentileriyle anılan, eski bir Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü’nden çıkması tesadüf olacak mıdır?
Dahası bu “A.H.”ın, “uyuşturucuyla mücadele başlatıp, uyuşturucuyla basılan” ilçe başkanlarıyla anılan ve Erdoğan’ın mesafe koyduğu, mimarı darbeci generalin dişli kardeşi olan Osmanlı Ocakları’ndan çıkması tesadüf olacak mıdır? Dahası bu “A.H.”ın yeğeni ve kardeşi “Fetö” soruşturmalarında alınmış eski bir vekilin oturulan masasından bile ibaret olmayan kirli ilişkilerden ve son kertede bu ülkenin en büyük kanseri “Fetö”den çıkması bir tesadüf olacak mıdır?
Son not: Tüm bunlar buzdağının sadece görünen yüzü olabileceği gibi, paralel evrende yaşanan hayali ve sürrealist bir kurgu da olabilir. Siz asabınızı bozmayın. Çünkü Türkiye’de böyle şeyler asla olmaz. Hatta bu zatın kuvvetle muhtemel Alevi kökenli olup, Sünni bir yaşam tarzını benimsediğini, umreye gittiğini, ayrıca Hz. Ali’nin kılıcı “Zülfikar” ile çeşitli pozlar vermekten de çekinmediğini hikayemize eklersek; sürrealizmde (gerçeküstücülükte) çığır açmış oluruz.
“CUMHURİYET KİMSESİZLERİN KİMSESİDİR.” DİYEN ATATÜRK’Ü BU VESİLE İLE ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE MİNNETLE VE ÖZLEMLE ANIYORUM. CUMHURİYET DE, KİMSESİZLER DE EMANETİNDİR, SAHİP ÇIKACAĞIZ BÜYÜK İNSAN, EŞSİZ KAHRAMAN ATATÜRK!
Kılıç artığı selvi mi acep
Iyiki varsınız iyiki iyi yürekli cesaretiniz var ölüm her canlı için var önemli olan insan gibi yasamak..minnettarım