1- Eğitim : Vakit kaybetmeden, yalnızca, Devletine ve Milletine bağlı, birey olmanın erdemiyle donanmış, öncelikle ahlaklı, vicdanlı, doğaya saygılı, duyarlı, sanat ve spor kültürü ile yoğrulmuş nesiller yetiştirmeye odaklanılmalıdır. Öğretmenlik mesleği hakettiği saygınlığa kavuşturulmalıdır. "Bir millet irfan ordusuna sahip olmadıkça, muharebe meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuna bağlıdır". Mustafa Kemal Atatürk
Bir daha yaşamayalım diye.
2- YÖNETİM: Çoğulcu, İnançlara saygılı, Temsili demokrasi yerine doğrudan demokrasiye geçişi amaçlayan, güçler ayrılığı prensibinin benimsendiği, Medyanın 4. Güç, Sivil Toplum Kuruluşlarının 5. Güç olarak yer alacağı, örneği olmayan ancak örnek alınacak bir ANAYASA hazırlanmalıdır.
Seçim barajları kaldırılmalı, Siyasi Partiler Kanunu ve Parti Tüzüklerine Lider Diktasını engelleyici maddeler konulmalı. Siyasi Partilerin Milletvekili ve Diğer aday belirleme yetkileri üyelerine terk edilmelidir. Milletvekili sayısı 300' e indirilmeli Siyasi Parti genel başkanları tarafından Bakan olması arzulanan ancak siyasi parti il örgütlerinin kontenjanları etkilenmemesi için sadece 50 milletvekili Türkiye Milletvekili olarak aday gösterilmelidir.
Milletvekili Maaşları asgari ücretin 5 katı, diğer ulaşım haberleşme sağlık v.s harcamalarıda 10 katı ile sınırlanmalıdır. Milletvekillerinin malvarlığı, gelir ve giderleri sayıştay denetimine tabi tutulmalıdır. Milletvekili dokunulmazlığı kürsü ile sınırlanmalı ve mutlak korunmalıdır.
Siyasetin bir meslek olmaktan çıkarılarak, hayatın herhangi bir alanında kendini ispatlamış, halkın güvenini kazanmış kişiler görevlere en fazla iki defa seçilmeli ve görev süresi sonunda sivil hayatına döneceği bir siyasal yaşam ve seçim sistemi kurgulanmalıdır. Erman Çalışkan
Bir daha yaşamayalım diye.
3- MEDYA: Şüphesiz ki Demokrasinin olmazsa olmazlarından biri de halkın objektif haber alma hürriyetidir. Devlet idaresinde şeffaflığın tesisi için Gazeteciliğin 4. Anayasal Kuvvet (4. Erk) olarak yerini alması zaruridir. Mesleki faaliyetleri noktasında sınırsız dokunulmazlık, diğer suçlamalar noktasında da tutuksuz yargılanma (suç üstü halleri dışında) esas alınmalıdır.
Günümüzde pek çok gazetenin reklam şirketi, gazetecilerinde reklamcı konumunda görüldüğü, köşe yazarı ve yorumcularında gazetecilikten ziyade, Korsan Avukatlık yaptıkları kamuoyunun malumudur. Nasıl ki diğer kamu görevi ifa eden örneğin Avukatlık mesleğinde ticaret yasağı var ise Gazetecilerin ve medya patronlarının da tek meslekleri bu olmalıdır.
Gazeteciler ve medya şirketleri de Sayıştay incelemesine tabi olmalıdır. Ve Gazetecilikte, diğer serbest meslek dalları gibi nitelikli eğitim verilecek (insan hak ve hürriyetleri, anayasa, gazetecilik meslek etiği, kamuda şeffaflık vs) asgari yüksek okul şartına bağlanmalıdır. Gazetecilik hak ettiği saygınlığa kavuşturulmalıdır. Erman Çalışkan
Bir daha yaşamayalım diye.
4-SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI: Temsili demokrasiden, Doğrudan demokrasiye geçişte en nitelikli enstrüman şüphesiz ki STK' lardır. Anayasal 5. Güç (5.erk) olarak yerini almalıdır. Özellikle Yasama faaliyetlerine temsil, müzakere ve karar aşamalarında katılımı yerinde olacaktır.
Günümüz Türkiye'sinde Siyasal partilere uzak, ancak toplumsal sorunların bir yada bir kaçına hem duyarlı, hemde konusunda uzman birçok kişi bu yolla hem yasama faaliyetlerine katılmış olacak. Hemde toplumsal sorunlara çözüm arayan nitelikli insanlara siyasi partiler dışında mecralar açılmış olacaktır.
Öncelikle yegane Yasa yapma yöntemi olarak Meclis Komisyonları belirlenmelidir. Komisyonlardaki 15 temsilcinin 10 u siyasi partilere verilirken 5 i ise STK lara terk edilmelidir. STK ların her yıl için farklı olmak kaydıyla genel kurullarında belirledikleri temsilcileri yasa komisyonunda görev yapmalıdır. Örneğin Meclis Çevre Komisyonunun 5 STK Temsilcisinin seçiminde, Ülke çapında 7 bölgede en az 41 ilde örgütlü Tüzüğünde ana amaçları arasında Çevre bulunan, en fazla üyesi bulunan ilk 5 STK dan 1 er temsilci şeklinde (birinci dernek vakıf veya meslek örgütünün üye sayısı arkasından gelen derneğin üye sayısından 3 kat fazla olursa 2 üye alır) gibi bir düzenleme gereklidir.
Böylelikle Her yıl değişecek STK temsilcileri marifetiyle STK lar, yasal düzenleme hemde karar alma faaliyetlerine katılmış bulunacaklardır. Teknik bilgi gerektiren konularda da meslek örgütleri de STK kontenjanından temsil, müzakere ve karar almada yerini alacaktır. Erman Çalışkan
