Darülaceze sakinleri ilk defa Dolmabahçe'de

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Darülaceze Müessese Müdürlüğü sakinleri otuz birinci Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid’in 1856 yılında yaptırmış olduğu Dolmabahçe Sarayı’nı gezdi.

Toplumsal bilincin oluşmasının ve de gelişmesinin bireylerin ortak değerlerini iyi tanımasından geçtiğini söyleyen Darülaceze Müessese Müdürü Nevzat Bayhan, kültürümüzü tanıdığımızda geleceğimizi daha iyi inşa edeceğimizi, Sn. Başbakanımızın liderliğindeki ülkemizde sosyal sorumluluğun bir devlet politikası haline gelmesiyle, Sn. Bakanımızın şefkatli himayelerinde aile yapısının daha da güçlendiğini, sakinlerin tarihi ve kültürel öğelerimize ilgi ile yaklaştıklarını dolayısıyla ülkemizin paha biçilmez tarihî mekânlarına gezilerinin devam edeceklerini söyledi.

Darülaceze sakinleri olarak ilk defa gerçekleşen Dolmabahçe gezisi yaklaşık bir saatte tamamlandı.

Rehber eşliğinde gerçekleşen gezide sakinler; birçoğunun altmış yaş üzeri olduklarını bu yaşa kadar İstanbul’da olup da bu muhteşem mekânları görmediklerini, kendilerine bu fırsatı ve imkânı sağlayan Sn. Başbakanımız ve bakanımız olmak üzere Müessese Müdürüne ve emeği geçenlere teşekkürlerini dile getirdiler.

Dolmabahçe Sarayı… Osmanlının Batı’ya dönük yüzünü temsil eder bir manada. Bu saray, adı üstünde deniz doldurularak yapılmıştır. Mâbeyn-i Hümâyûn (Selâmlık), Muâyede Salonu (Tören Salonu) ve Harem-i Hümâyûn adlarını taşıyan üç bölümden oluşmuştur.

Mâbeyn-i Hümâyûn; devletin yönetim işleri, Harem-i Hümâyûn; Padişah ve ailesinin özel yaşamı, bu iki bölümün arasında yer alan Muâyede Salonu ise; Padişah'ın devlet ileri gelenleriyle bayramlaşması ve kimi önemli devlet törenleri için ayrılmıştır.

Saray’ın ana yapısı, denize paralel bölüm boyunca bodrumla birlikte üç katlıdır. Harem dairelerinin bulunduğu kara tarafına uzanan bölümde ise musandırayla (tavan arası) birlikte dört katlı bir yapı özelliği kazanmaktadır.

Saray’ın ayrıntılarında ve süslemelerinde gözlenen belirgin Batı etkileri, İmparatorluğun son döneminde değişen estetik değerlerin bir yansıması olarak görülmektedir. Diğer yandan mekânın teşekkülüne bakıldığında, oda ve salon ilişkileri açısından, geleneksel Türk Evi plan tipinin çok büyük boyutlarda uygulandığı bir yapı bütünü şeklindedir. Beden duvarları taştan olup, iç duvarları tuğladan, döşemeleri ahşaptan yapılmıştır. Çağın teknolojisine açık olan Saray’a, 1910-1912 yıllarında elektrik ve kalorifer sistemi eklenmiştir. 45.000 m²lik kullanılır döşeme alanı, 285 odası, 44 salonu ve 6 hamamı vardır.

Dolmabahçe Sarayı, hizmete açıldığı 1856 yılından, halifeliğin kaldırıldığı 1924’e kadar aralıklarla 6 padişaha ve son Osmanlı Halifesi Abdülmecid Efendi’ye ev sahipliği yapmıştır. 1927-1949 yılları arasında Saray, Cumhurbaşkanlığı makamı olarak kullanılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, 1927-1938 yılları arasında İstanbul’daki çalışmalarında Dolmabahçe Sarayı’nı kullanmış ve burada vefat etmiştir. 1926-1984 yılları arasında protokol ve ziyarete kısmen açık olan Saray, 1984 yılından itibaren “müze- saray” olarak geziye açılmıştır.