Son günlerde bir ‘büyüme' lafıdır aldı başını gidiyor. Kimileri ekonomik olarak ‘büyüdük', kimileri ise ‘büyümedik' diyor. Yıllardır bu ülke vatandaşı hep siyasiler tarafından kandırıldı, uyutuldu. Halen de uyutuluyor. Ne büyümesi? Kim büyümüş? Büyüme, yani ekonomik kalkınma, tabandan başlarsa ona büyüme denir.
Oysa bir zamanlar mevcut olan orta sınıf kayboldu. Şimdi sadece bir zenginler, bir de fakirler sınıfı var. Zengin daha zengin oldu ve de oluyor. İş adamı daha zengin oluyor. Orta sınıf zaten ortadan kalktı. Fakir daha fakir oluyor. Bu mu kalkınma, büyüme? Kim kimi kandırıyor ya. Ayıptır.
Ne büyümesi! Büyüme nasıl olur? Eğer o ülkenin vatandaşı yani orta sınıf dediğimiz memuru, işçisi, öğretmeni, doktoru, emeklisi refah içinde yaşıyorsa o toplumda büyümeden bahsedilir.
777 TL'lik asgari ücretle çalışan işçi, 500-1000 TL arasında maaş alan emekli, sıkıntı çekmeden yaşıyorsa ben o zaman anlarım büyümeyi? Madalyonun diğer yüzüne bakalım bir de? Gerçekten bazı kişi ve kuruluşlar büyüdü. Doğru? Zengin parasına biraz daha kattı. İhaleler, özelleştirmeler peş peşe yeni zenginler yarattı.
Kimse sakın ha, bu zenginler için, ‘sıfırdan bu hale geldi' filan demesin. Kimse sıfırdan zengin olamaz. Ancak ve ancak piyango veya bir yerden yüklü miras kalmadıkça. Bu yeni zenginler mutlaka gayrimeşru yollardan para sahibi olmuşlardır. Ve de olmaya devam ediyorlar. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri göstermelik çalışmalar içersinde önce kendini, sonra da vatandaşı kandırıyor.
Hala çıkıp da, yok şu kadar yılda şu kadar yol, asfalt, kaldırım, köprü yaptık demezler mi? Bu şehirde bir yağmur yağmıyor. Ev ve işyerlerini sular basıyır. Milyarlarca liralık zarar. Ben, doğdum, büyüdüm İstanbul'da yağmur yağınca araçların sular altında kaldığını, insanların öldüğünü ne gördüm, ne de duydum. Şimdi, ‘efendim, 50-60 yıl önceki İstanbul'un nüfusu şimdikinin 1/3'ü idi' diyenler olacak. Tamam da o zaman sen de, teknolojinin bu kadar geliştiği bir dünyada adam gibi yol, asfalt, tünel, su kanalı yaparsın. Sözüm gelmiş geçmiş tüm hükümetlere…
Hala 50-60 yıl önceki kafayla, iş yapıyorum sanırsan ve de kafanı kuma gömersen daha çok felaket bizleri bekliyor. Başta da meşhur beklenen deprem! Sonuçta belediyelerin bazıları iflas etmiştir. Bunların başındakilerin bir an önce istifa etmeleri hayırlı olur ama? Nerede o erdemliği gösterecek yöneticiler? Burası Japonya mı? Tabii istisnaları da var. Ama, ‘istisnalar kaideyi bozmaz' diye bir deyim vardır?