Büyüme, bir ekonominin niceliksel göstergelerindeki artıştır. Yani kişi başına düsen ortalama gelirdeki artış büyümeyi gösterir. Bir ekonominin daha çok tüketim ve üretim yapması, dış ticaret hacmini artırması, gelir- gider dengesini bu yolla kurması ekonomiyi büyütür, ama bunun adı kalkınma değildir.
Kalkınma, büyüme ile birlikte toplumun yasam standartlarının yükselmesi, bireylerin her yönden kendilerini daha mutlu hissedecekleri bir ortamda yasamalarının sağlanmasıdır. Kalkınmanın temel öğeleri ise; bireylerin ortalama eğitim düzeyinin yukarıya çekilmesi, sosyal hizmetlerden daha çok faydalanabilmeleri, özgürlüklerin artması, yaşam kalitesinin yükselmesi, ortalama ömrün uzaması, sağlıklı çocuklar yetiştirebilmek, kendi kendisiyle, toplumuyla ve bütün dünyayla barışık bireyler yetiştirebilmek, hukukun üstünlüğünü kabul etmek ve istisnasız uygulamak, insan haklarını garanti altına almak, kalkınmış bir toplumun göstergeleridir.
Her bireyin bireysel niteliklerindeki artış kalkınma ile ifade edilir… Daha çok düşünen, daha çok sorgulayan ve daha çok üreten bireyler... Fakirlikle mücadele, kalkınmanın belki en önemli unsurudur ancak felsefesi eksik bir büyüme, ülkeyi kalkındırmaz. En önemli örnek; Arap ülkeleri çok büyük ekonomilere sahiptir, ancak kalkınmış değillerdir. Kalkınma, büyümeyi içerir ancak büyüme kalkınmayı sağlamaz. Bu nedenle Türkiye'nin hedefi ekonomiyi büyütmek değil, ülkeyi kalkındırmak olmalıdır.
Kalkınmanın en önemli boyutlarından biri de tabii ki kadınların ülkenin sosyal, siyasi ve iş hayatında aktif rol üstlenmeleridir. Kalkınmış ülkelerle kalkınmamış olanları birbirinden ayıran en önemli farklardan biridir kadınlar toplumdaki konumları. Kalkınmış bir toplum, kadın- erkek ayırımını hukuk önünde, teoride ve sosyal hayattaki uygulamalarıyla, pratikte yok etmiş bir toplumdur. Büyüme, cebinize giren para akışı ile ilgilidir, kalkınma ise beyninize giren bilgi akışıyla ilgilidir. Önemli olan nitelikli, dengeli büyümektir.
Her ne kadar ekonomik büyüme, kalkınmanın diğer boyutlarının da sağlanması için gerekli bir ön şart niteliğinde ise de, bu anlamda bir garanti değildir. Kalkınma kavramını ekonomik büyümeden ayıran en önemli özellik, bu kavramın gelir artışının yanında, toplumun genelini kapsayan sosyal, siyasal ve kültürel yapılarda da bireyin yaşam kalitesini arttıracak değişim süreçlerini de kapsamasıdır. Yani kalkınmada, her alanda topyekun bir ilerleme söz konusu olmalıdır.
