Yıllardır yolsuzluk, rüşvet, banka hortumlama, irtikap, görevi kötüye kullanma gibi suçlardan birçok bürokrat, milletvekili, bakan suçlandı. İşin en ilginci de bu kişiler zaman zaman mahkeme huzuruna çıkarıldı. Ortaya konulan deliller ve şahitlerle bu kişilerin suçluluğu ispat edildi. Bir süre geçti… Bu kişiler ya ülkeyi terk etti, ya da ülke içinde unutulup gitti.
Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda ne yolsuzluklar, ne yasa dışı olaylar yaşanmış. Ama şimdilerde bu olaylar anımsanmıyor bile… Ülkemizde çoğu şey yavaş işliyor. Çoğu olay bir anda ülke gündemine bomba gibi düşüyor. Ne var ki bir süre sonra da unutulup gidiyor. Özellikle de adalet mekanizması... Çok yavaş işliyor... Tabii bunda suç ve suçlu oranlarındaki yüksek rakam büyük rol oynuyor. Hırsızlıklar, kadına şiddet, canavarca işlenen cinayetler aldı başını gidiyor.
Ayrıca bir başka neden olarak başta adliyelerin yetersizliği gösteriliyor.
Doğrudur. Adliyeler yetersiz. Peki olanlarda davalar neden en kısa zamanda sonuçlanmıyor? Durum böyle olunca hırsızlar çaldığıyla ihya oluyor...Hırsız deyince adi hırsızlık ve de ülke çapında yapılan hırsızlıklar akla geliyor. Zavallı çarpılan vatandaş da çarpıldığıyla kalıyor. Bu mu adalet? Kim, nasıl güvenecek adalete! Neden bu kişilere, kim olursa olsun davaları karara bağlanıp da cezaları çektirilmez.
Neden korunur bu kişiler? Neredeyse suçu işleyen ödüllendirilecek! Kanunların öngördüğü cezayı herkes, ama herkes çekecek. Kim olursa olsun... Dokunulmazlık filan olmaz. Ne demek dokunulmazlık? Sen o dokunulmazlık zırhına bürünerek her türlü yolsuzluğu yapacaksın, dolandıracaksın, çıkar sağlayacaksın, ondan sonra suçun sabit olunca da ‘efendim benim dokunulmazlığım var’ diyeceksin.
Yasalar maalesef tam olarak çalışmıyor. Bu ülkede yaşayan insanlarda biraz olsun yasa korkusu olacak... Kanundan korkmayıp, nasıl olsa bir şey olmaz düşüncesi devam ettiği sürece bu güzel ülkede yolsuzluk da, hortumlama da eksik olmaz... Önce; uygulamalı, müeyyideli yasalar çıkaracak ve bu yasaları kim olursa olsun uygulayacaksın.
Bakın vatandaşlar iş ve aş bekliyor. Çalışan da mutsuz, çalışmayan da.
Öncelikle vatandaşın ekonomik durumu düzelirse, göreceksiniz toplum nasıl huzura kavuşacak. Vatandaşlar arasında ekonomik olarak uçurum devam ettiği sürece ne yazık ki ülkemiz huzursuz günler geçirmeye mahkum.