Bu nasıl yasa?... 8/8 kusurlu serbest. Değer tarafta kızına tokat an babaya 1.5 yıl hapis isteniyor… Bu ne perhiz ne lahana turşusu… Ne biçim kanunlarımız var. Ölen suçlu, öldüren haklı olan bir ülkede yaşıyoruz… Adalete ve yasalara güven kalmadı…
Uygulamada verilen cezaların hiç de tatminkâr olmadığı acı bir gerçek. İyi hal indirimi, para cezasına çevrilip erteleme vs. gibi suçlu lehine yorumlarla genelde cezalar alt sınıra yakın (2 yıl veya daha az) verilmekte ve bu durum kamu vicdanını rahatsız etmekte. Mahkemelerin en azından kaza sonrası sürücüyü belli bir süre de olsa tutuklamaları, alt sınırdan değil üst sınıra yakın ceza takdir etmeleri, bu suçu taksirle ölüme sebebiyet verme değil, olası kast veya en azından bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme olarak değerlendirmeleri halinde verilecek ceza miktarları artabilir ve bir nebze olsun mağdur yakınlarının acısını dindirebilir…
Karakolda polisler dayak yer, kaymakamlıklarda memurlar, hastanelerde sağlık çalışanları... Kaçakçılar polis vurur, dolandırıcılar sahte kimlik düzenlemedi diye nüfus memurunu döver, doktor-hemşire zaten Allaha emanet. Tecavüzcüsü, teröristi, uyuşturucu satıcısı, kaçakçısı, tinercisi, kapkaççısı... Kadınlara şiddet… Artık gerçek bir adalet lazım…
Kimse devletten ve devletin kanunlarını uygulayan kamu görevlilerinden daha güçlü olmamalı. Türk Ceza Kanunu’nda yapılacak değişikliklerle cezalar kat be kat arttırılmalı. E tipi, F tipi otel gibi cezaevleri acilen kapatılmalı… Ülkeye dün gelen turiste aynı gün tecavüz ediliyor… Böyle rezalet olmaz… Hakim ve savcıların keyfi tutumları ve kanunların yetersizliği yüzünden güzelim Türkiye yaşanamaz bir suç ve suçlu cennetine döndü. Hastanede polisleri eşkıya topluluğu evire çevire döver, savcı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakır, trafik teröristi çeker rakıyı-şarabı, arabasıyla yayaları ezer, 1 ay sonra serbest kalır vs...
Bırakın AB yasası filan, sınırlı bir şekilde idam cezasını uygulayarak; alkollü araç kullananlardan, günahsız yayaları ezip öldürenlerden, kamu görevlilerine saldıranlardan, kızına, çocuklara veya zorla bir kimseye tecavüz edenlerden 3-5 kişiyi Taksim meydanında sallandıracaksın... İbreti alem için… Bakın bir daha suç işleniyor mu...
Özgürlükler ülkesi denen Amerika'daki ceza kanunları uygulansın yeter. Maalesef ceza kanunumuz, suça meyilli insanları caydıracak, suçtan vazgeçirecek ölçülerde yeterli değil. Bu nedenle sokakların tehlikeli insanlarla dolup taşmasının en büyük nedeni bu… Sokaklar 1700-1800’lü yılların kanun tanımayan Teksas’ına döndü…
Her gün bir sürü insan nezarete atılıyor ama atılırken, ‘nasıl olsa yarın elimi kolumu sallaya sallaya çıkarım’ düşüncesinde bu kişiler. Yakalanmak, onlar için merkezde misafir olmak şeklinde algılanır hale geldi. İnsanlar suçluların cezalarını kendileri veriyor hale geldi.
Eskiden bir devlet korkusu vardı ve insanlar karakola düşmekten korkardı. Ancak şu an oraya düşmek bir marifet gibi algılanıyor. Yakalananlar, hele de sanatçı ve tanınıyorsa gülüyor ve bir de alay ediyor basın mensuplarına… Dönüşüm, dönüşüm diyoruz ama asıl cezaları artırıcı dönüşüm gerek…
