Türkiye Girişim Sermayesi Sektör Meclisi, Türk Ticaret Kanunu (TTK) ve bazı idari alanlarda girişim sermayesi fonlarının daha iyi iş yapabilmesi amacıyla bir dizi düzenleme önerisi geliştirdi. DÜNYA’nın edindiği bilgilere göre düzenleme önerileri, ortaklık anlaşmalarının hukuki güvencesini artırmak ve profesyonel yöneticilere yönelik hazırlandı. Değişiklik önerileri hükümete iletildi.
Başta Türk Ticaret Kanunu olmak üzere, mevzuatın Türkiye’de hem başlangıç aşamada hem de ileri aşamadaki girişim sermayesi yatırımlarına uygun olduğu, bu tip yatırımların desteklendiği ve iş yapmaya engel bir durumun gözlenmediği değerlendirildi. Sektör Meclisi, düzenlemelerin iş ortamını iyileştirmeye yönelik olarak oluşturulduğunu vurguladı.
Düzenleme talepleri arasında, Türkiye’de son dönemde sıkça gündeme gelen melek yatırımcılara verilen vergi teşviğinin genişletilmesi önerildi.
Kurumsal melek yatırımcıların, yaptıkları yatırımlar bedellerinden doğan giderlerini, belirli sınırlar çerçevesinde, elde ettikleri gelirlerin beyanı sırasında düşebildikleri hatırlatıldı. Oysa Türkiye’de çok sayıda küçük, profesyonel yönetici vb. düzeyde sadece ücret geliri olan bireysel melek yatırımcı olduğu, bu kişilerin birkaç bin dolar yatırımla başlangıç aşamasında şirketlere yatırım yaptığı hatırlatıldı. Bu kişilerin de uygun bir mekanizma altında, yatırımların teşvik kapsamına alınmasından elde ettikleri gelirin vergi dışı bırakılması önerildi. Benzer teşviklerin yurt dışında bulunduğu vurgulandı.
Hisse senedine dönüşebilir tahvil
Start-up yatırımlarında, girişim sermayesi yatırımının hisse senedine (paya) dönüşebilir tahvil aracının kullanıldığı belirtildi. Start-up aşamasında şirketin mali detaylarının henüz oluşmaması nedeniyle yatırımcının; ilk aşamada borç vererek yatırım yaptığı, daha sonra şirketin başta değeri olmak üzere mali verileri oluştuğunda, belirli bir formülle bu borcun şirket hissesine dönüştürüldüğü vurgulandı. Bu sistemin halen ikili anlaşmayla yapıldığı, TTK’de bu konuda bir düzenleme yapılması halinde hem yatırımcı hem de yatırım alan açısından hukuki güvencenin güçleneceği kaydedildi.
Düzenleme talepleri içinde, girişim sermayesi fonlarının en önemli özelliklerinden olan, yatırım yaptığı şirkete profesyonel yönetici getirme uygulamasında da vergi teşviki önerildi.
‘Ortaklık anlaşmaları TTK’da karşılık bulmalı’
Girişim sermayesi fonlarının yatırım yaparken yatırım yapılan şirketin ortağı ile bir ortaklık sözleşmesi yaptığı, bunun içinde tarafların birbirine tanıdığı hangi hakların yer aldığı, tanıdığı, hangi konuları veto edeceği gibi detayların bulunduğu vurgulandı. “Birlikte satış” ve “hisselerin tamamını satış” gibi ortakların hisse satışı konularının titizlikle belirlendiği vurgulandı. TTK’da bu tür ortaklık sözleşmelerin konuların tam karşılığı olmadığı için şirket ana sözleşmesine yazılamadığının altı çizilerek, ana sözleşmeye yazılabilir hale getirilmesinin tarafların hukuki olarak kendilerini daha güvence içinde hissetmesini sağlayacağı belirtildi.
'Fonların fonu yatırımlarına başlıyor'
Öte yandan, Hazine Müsteşarlığı bünyesinde oluşturulan ve girişim sermayesi fonlarına kaynak aktarmayı amaçlayan fonların fonu uygulaması çerçevesinde yatırımların başladığı belirtildi. Hazine’nin seçtiği bazı üst fonlara kaynak aktaracağı yatırımcı olacağı vurgulandı. Fonların fonu sistemi, Hazine’nin bir üst fonu desteklemesi, üst fonun aldığı fon kadar kaynağı özel sektör yatırımcılarından koyarak bir fon oluşturup girişim sermayesi fonlarına yatırmasını öngörüyor.
Bu , fonların da yine en az aldıkları yatırım miktarı kadar kaynağı özel sektör yatırımcılarından sağlaması öngörülüyor. Bu şekilde girişimci şirketlere yapılacak yatırımların birkaç kat büyümesi sağlanıyor. Yatırım alan firmanın da aldığı fon kadar kaynağı sermayesine eklemesi şeklinde tasarlandı.