Gayrimenkul sektörü Türkiye’de ve dünyada yeni bir gelişme dönemine giriyor. Globalleşmenin giderek yoğunluk kazanması nedeniyle, yabancı yatırımlar gayrimenkul üzerinde de yoğunlaşırken, taşınmazların alım satımı, kredilendirilmesi ve güvence altına alınması uluslararası kurallar içinde yapılabilir hale geliyor.

 

Gayrimenkul değerlemesi, denetimi, tapu garantisi, kredi derecelemesi ve şahıslara kredi notu gibi uygulamalar, bu gelişmelere paralel olarak, ülkemizde de gündeme yerleşiyor.

 

Türkiye’de gayrimenkul sektöründe yaşanan gelişmenin merkezinde İstanbul var. İstanbul’da özellikle büyük toplu konut projeleri, iş ve alışveriş merkezleri yabancı yatırımcıların gözdesi durumunda.

Yabancılar bu yapıları hem daha sonra satmak üzere satın almak, hem kredilendirmek ve hem de satın alıp kiraya vermek üzere alıyorlar. Çünkü, gelişmiş ülke yatırımcıları, prensip olarak paralarının 1/3’ünü gayrimenkulde veya gayrimenkul fonlarında tutma eğilimindeler.

 

Son günlerde yabancıların ülkemizde ilk tercihi, yeni otoban ve metro projeleri ile yıldızı parlayan, İstanbul’un Anadolu yakasındaki büyük imarlı arsalar. İstedikleri arsayı bulamayanlar ise, bölgedeki, depreme dayanıklı, ruhsatlı, iskânlı, tapu garantili, inşaatı bitmiş veya süren gayrimenkullere büyük ilgi gösteriyorlar.

 

Uluslararası otoritelerce, İstanbul gayrimenkul piyasasının dünyadaki 27 metropol arasında gelişme olasılığı en yüksek piyasa olarak belirlenmesinden sonra, İstanbul’a yabancıların ilgisi daha da arttı.

İstanbul da konutların % 52 sinin ruhsatsız olması, sorunsuz konut ihtiyacını giderek artırıyor. Sorunsuz ve iyi konumdaki konutlar, önümüzdeki dönemde ciddi ilgi görecek. İstanbul’da Kaliteli gayrimenkul ihtiyacı var.

       

 İstanbul’da her şey var, düşünen ve uygulayan yönetici sayısı az. Her şeyi merkezi Hükümetten beklemek ahmaklık.Bazı yöneticiler adeta uyuyor. Avrupalının 200 yıl önce çözdüğü mülkiyet ve imar sorunlarını biz henüz düşünemiyoruz bile. Büyük yatırımlar ile yol ve alt yapı getirdiğimiz taşlık kayalık bölgelerdeki arazileri tarım arazisi olarak planlıyoruz. Bu nasıl bir hainliktir anlamıyorum. Bu tür perdeli hainlikler affedilmemeli, ülkenin yıllarını çalanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

 

Çekim merkezi haline gelen İstanbul’un önü açılmalı. Devlet kademesinde çalışanlar daha duyarlı olmalı…  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.