Bakanlar Kurulu 31 ilde 63 milyon 36 bin 606 metrekare alanı riskli ilan etti. 352 bine yakın konut ve işyerine ise şerh kondu. Riskli alanda gayrimenkul almadan önce tapuya bakmak gerekiyor.
Bakanlar Kurulu son iki hafta içinde 7 ayrı ilde daha riskli alan ilanı yaptı. Resmi Gazete'de yayımlanan riskli alan ilanına göre önceki hafta İstanbul Bağcılar'da Çınar, İnönü, Sancaktepe, Yavuzselim ve Merkez mahalleleri sınırları riskli alan ilan edildi.
Bugüne kadar riskli alan ilan edilen yerlerde toplam 927 bin 449 kişi yaşıyor. İlan edilen alanların toplam büyüklüğü 63 milyon 36 bin 606 metrekareye denk geliyor. Bakanlar Kurulu'nun kararıyla yeni ilana çıkan alanlar dahil bu yerlerde toplam 351 bin 810 konut ve işyeri bulunuyor. Riskli alanlarla ilgili teklifler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na valilik ve belediyeler tarafından yapılıyor. Alanı ise bakanlık belirliyor.
Riskli alanlarda ya da riskli yapılarda tapuya şerh konuluyor. Ancak bu durum özellikle riskli yapılarda konut ya da ticari birimlerin alım satımına engel teşkil etmiyor.Hayal kırıklığı yaşamamak için bu tür alım-satımlarda alıcının mutlaka tapunun üzerinde şerh bulunup bulunmadığını sorgulaması gerekiyor. Kentsel dönüşüm hizmetleri birimlerinden de sorgulama yapılabiliyor. Riskli alan ilan edilen mahallede sınırlar, kapı numaraları, sokak ve cadde isimleri ayrıntılı olarak belirtiliyor. Böylece satın alınacak konut veya işyerinin riskli alan ya da riskli yapı olup olmadığı bilinerek gayrimenkule yatırım yapılıyor.
Bu tür yerlerden konut ve işyeri alan kişiler riskli alan olduğunu bildiği halde alım yapabiliyor. Ancak buda da ciddi bir risk. Çünkü riskli alanlarda dönüşüm her zaman yerinde gerçekleşmeyebiliyor. Bazen taşıdığı şartlardan ötürü yerinde dönüşüm mümkün değilse, o zaman Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca belirlenecek konut rezerv alanlarına bölge taşınabiliyor.Bir diğer başlık ise sağlam binaların da yıkılacağı yönünde oluyor. Buna göre ev yeni yapılmış olsa dahi, riskli alan ilan edilen mahalle sınırları içinde kalıyorsa, uygulama bütünlüğünü bozmamak adına yıkım mümkün.
Deprem fayları üzerinde ya da yakın yerlerdeki bölgeler, toprak kayması, yangın çıkma ve sel felaketine maruz kalan dere ve göl yatakları riskli alan olarak kabul ediliyor. Üzerindeki evlerin artık ekonomik ömrünü tamamlamış ayakta duramayacak kadar eskimiş, köhnemiş ve çirkin yapıların bulunduğu mahalleler de riskli alan ilan edilebiliyor.