Bu durum, kamuoyunda ciddi soruları beraberinde getiriyor: Bu sessizliğin ardında akçeli işler mi var?

Çubuklu’daki İmar Krizi

Çubuklu’da tarım arazisi olarak bilinen bir alanın, Mesa firmasıyla yapılan bir anlaşma sonrası imara açıldığı iddia ediliyor. Üstelik bu arazinin bir MHP’li aileye ait olduğu ve Mesa ile kat karşılığı bir anlaşma yapıldığı söylentileri, olayın boyutlarını daha da büyütmüş durumda. Beykoz kamuoyunda, “Eğer bu iddialar doğruysa, CHP’li bir belediyenin bu imarı onaylaması ayrı bir skandal” yorumları yapılırken, mecliste bu karara karşı çıkan CHP'li Gökhan Vural Taneri’nin Belediye Başkanı Alaattin Köseler’e, “İmar çıkarmak için kaç para aldın?” şeklindeki çıkışı iddiaların doğruluğunu destekler nitelikte.

AK Parti ve MHP’nin Sessizliği

Mülkiye müfettişlerinin Beykoz Belediyesi’nde yolsuzluk ve ihale usulsüzlüklerini araştırdığı bir dönemde, AK Parti ve MHP ilçe teşkilatlarının, hatta belediye meclis üyelerinin sessiz kalması büyük tepki topluyor. Sessizliğin nedeni ne? sorusu, Beykoz kamuoyunda yankılanıyor. İddialara göre, bu sessizlik karşılığında bazı meclis üyelerine ve ilçe teşkilatlarına akçeli vaatlerde bulunulduğu konuşuluyor. Bu durum, hem AK Parti hem de MHP’nin, tarım arazisine verilen imar kararını yargıya taşımamasının ardındaki neden olarak görülüyor.

Beykoz Kamuoyunun Talepleri

Beykoz’da yaşayan vatandaşlar, hem belediye yönetiminden hem de siyasi partilerden bu iddialara ilişkin net bir açıklama bekliyor. Çubuklu’daki tarım arazisine ilişkin imar kararının iptali için hukuki adımların atılması gerektiğini savunan kamuoyu, sessiz kalan meclis üyelerinin hesap vermesini istiyor. Özellikle AK Parti ve MHP’nin bu sessizliği, parti tabanında dahi soru işaretlerine neden olmuş durumda.

Bu süreçte gözler, başta Alaattin Köseler olmak üzere, Beykoz Belediyesi ve ilgili tüm siyasi partilerin atacağı adımlarda. Beykoz’un tarım arazilerinin korunması ve iddiaların açıklığa kavuşması için şeffaflık çağrısı giderek büyüyor.

Sorular ise hâlâ yanıt bekliyor: Kim kiminle neyin pazarlığını yaptı? Bu sessizliğin bedeli ne? Ve Beykoz halkının hakları kim tarafından savunulacak?