Şabaniye’nin Hikayesi ve Kaosun Başlangıcı
Çevresindeki insanları dansıyla, kıvrak zekasıyla etkileyen Mata Hari Şabaniye, Beykozya ya ayak bastığından beri halk arasında farklı bir figür olarak anılmaya başlamıştı. Ancak, onun maskesi çok geçmeden düştü. Geçmişteki alışkanlıklarını ve davranışlarını devam ettiren Şabaniye, gittiği yerlerde huzursuzluk yarattı. Özellikle Rivayada Konağı’nda, “Bana sarışın getirin,yok olmadı kumral götürün!” şeklindeki taşkınlıkları ve sarhoş halleri, sabrın tükenmesine neden oldu. Bu olaydan sonra konak da kendisine kapılarını kapattı.
Kralın Kararı ve Halkın Tepkisi
Krallığın Şabaniye’ye yönelik kesin tavrı, Beykoz halkında ve meclis ile senatoda bir rahatlama yarattı. Halk, "Biz 80’lik istemeyiz, genç ruhlar isteriz!" diyerek Şabaniye’yi eleştirdi. Krallık, bu tepkileri dikkate alarak Şabaniye’nin Beykozya’da bir daha yer bulmaması için ciddi adımlar attı. Artık ne masalarda kahvaltılar, ne eğlenceli yemekler, ne de onun şıkıdım Şıkıdım oynama şarkısıyla dansları kabul görüyor.
Gelecek Belirsiz
Şabaniye’nin bundan sonraki hamlesi merak konusu. En iyi bildiği iş olan iftira ve hakaretle kendini kurtarmaya çalışacağı söyleniyor. Ancak bu kez işler o kadar kolay olmayacak; iftira ve hakaretten Beykozya Kadısı önünde yargılanacak ve adalet karşısında hesap verecek.
Halk, geçmişte Şabaniye’nin etrafında oluşan sahte cazibeye artık kapılmıyor. Şabaniye’nin düşüşü, Beykoz’da herkes için bir ders oldu. Artık Beykozya diyarı, daha dürüst ve genç ruhlarla dolu bir geleceği arzuluyor.
Bu hikaye, Beykoz halkının neyi kabul edip neyi reddedeceğini bir kez daha gösterdi: Mata Hariler değil, erdemliler Beykoz’un gerçek sahipleridir.
Flashaber