Bazı belediyeler mevzuat gereği iç denetçiler tarafından yapılması gereken gelir ve giderin denetimi işini doğrudan temin yöntemiyle kendi seçtiği danışmanlık şirketlerine devretti.Sayıştay denetçilerinin, bazı belediyelerde yaptığı incelemelerde denetimden kaçmak için açılan yeni bir kanal saptandı. Saptamalar yargılama konusu oldu.
Sayıştay 6’ncı Dairesi’nde yapılan yargılama sonucu alınan kararda Anayasa’nın, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin asli ve sürekli nitelikteki görevlerinin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görüleceğini hükme bağlandığı vurgulandı.
Danışmanlık hizmeti kapsamında alınan “… harcama belgelerinin incelenmesi, değerlendirilmesi ve raporlanması hizmeti”nin ön mali kontrol süreci içerisinde idarece yapılması gereken asli ve sürekli görevlerden olduğu belirtildi. Bu bağlamda, doğrudan temin yöntemi ile bu incelemenin üçüncü kişilere yaptırılmasının Anayasa’nın ve Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na aykırı olduğu bildirildi.
HESAP VERMEK ZORUNDALAR
Kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesi, kullanılması, muhasebeleştirilmesi, raporlanması ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu olduğunun da altı çizildi. Kararda mevzuattaki bu düzenlemelerin bu kişilerin iç denetçiler ile Sayıştay’a hesap vermesini sağladığı kaydedildi.
Kamu idarelerinin danışmanlık hizmeti alabilecekleri konular arasında mali denetim hizmetinin yer almadığı da belirtilerek, “İdarenin harcama belgelerinin üçüncü şahıslara incelettirilmesi idarenin sırlarının ifşası anlamına geleceğinden de kabul edilemez” denildi.
Sayıştay 6. Dairesi, “… Danışmanlık Raporu Hazırlanması” adı altında danışmanlık şirketine bırakılan bir başka denetim işi ile ilgili aynı yöndeki kararında da hizmet alımı kapsamında belediye gelirlerinin üçüncü şahıslara incelettirilmesinin, “vergi mahremiyeti” ilkesine aykırı olduğunun altını çizdi.