İmamoğlu açıklamasında şunları belirtti:
Türkiye'nin seçim süreçleri özellikle bizlerin yıllardır sıkıntı yaşadığımız kavramlarla dolu seçim süreçleri... Bu seçimde de farklı bir evrilmeyle devam ediyor.
Türkiye'nin yerel bir seçim yaşadığını dile getirdik ama biz bunu dile getirirken başka kavramlar sürecin içine dahil edildi.
Biz adalet istiyoruz. 16 milyon insanın vicdanının sonucu ve büyük seçimin karşılığında seçilmiş olan oylarıyla beraber, YSK'nın açıkladığı oylarla beraber belli olan sonucuyla beraber, mazbatamızı talep ediyoruz. YSK'yı göreve davet ediyorum. Süreci en titiz şekliyle yönetmesini, tüm hassasiyetleriyle yönetmesini özellikle istirham ediyorum.
Ben çok net ifade edeyim. 24 Haziran seçimleri sonrası Türkiye en güvenilir seçim mevzuatına sahiptir diyen, tr seçim sistemi açısından en güvenilir ülkesidir diyen hükümet adına, Sayın Recep Tayyip Erdoğan adına açıklama yapan sözcüler, bakanlar var. Verilen beyanatları tek tek sıralayabilirim. Sonrasında ne oldu ki bir anda bu seçim Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en şaibeli seçimdir dendi? Bu işi dipsiz kuyu haline getirme çabasındalar.
İstanbul seçiminde parti teşkilatı başarısız olmuş olabilir, partinin üst düzey yöneticileri başarısız olup birbirini suçluyor olabilirler. Bu hesaplaşmayı bizim üzerimizden yapmaya çalışıyor olabilirler hatta İstanbul halkını bu sürece dahil etmek istiyor olabilirler. Ama bilsinler burada biz varız burada CHP var. Çok kararlı bir şekilde sistemi takip ediyoruz. Kendi iç çatışmalarına İstanbul'u kurban etmesinler.
“BU ŞEKİLDE DEVAM EDERLESE TÜRKİYE ZARAR GÖRÜR”
Bu şekilde devam ederlerse Türkiye zarar görür. Yazıktır, günahtır, 16 milyon insana saygısızlıktır.
Ben burada sadece bana verilen oyları savunmuyorum. Ben burada İstanbul'un kararını savunuyorum.
En başta benim Ak Partili hemşerilerime sesleniyorum. Ben onların vicdanında bu sürecin sorgulandığını biliyorum. Biz ilk saatlerde bu seçimin kaybedeni yok demiş birisiyiz.
Zaman kazanılıyor olabilir. Ama İstanbul'un kaybedecek tek bir dakikası bile yoktur.
“İBB İÇERİSİNDE BU SÜREÇTE NELER OLABİLECEĞİNE DAİR ELBETTE DUYUMLARIMIZ VE TESPİTLERİMİZ VAR”
Zaman kazanılıyor ne demektir. Yani İBB içerisinde bu süreçte neler olabileceğine dair elbette duyumlarımız ve tespitlerimiz var. Somut tespitlerimiz de var. Bazı kuruluşlara başvurup iptal edemedikleri bazı dijital verilerin nasıl iptal edileceğine dair yardım istediklerine dair verilerimiz var.
1-2 gün içerisinde İSPARK'ta neler olduğunu da biliyoruz. Bütün bunlar takibimiz altından.
İBB personelinin nasıl baskı altında tutulduğunu da biliyoruz. Asla boyun eğmesinler.
Siyasi iradenin istediği usulsüz işleri asla yapmasınlar.
Hiç mi seçimde hata olmaz. Elbette olur. Eksiklik olur. Somut olarak örnekler vardır. Ama siyasi şovlara gerek yok. Gösterdiler diye gösteriyorum. Bizde de onlarcası var. Başvurularımız var, düzeltiliyor. Bakırköy'de CHP'nin oyu 177 YSK'da 1 olarak gösterilmiş. Bu hala düzeltilmemiş bir evrak. Onlarcası var. Bir kısmı düzeltildi. Bizde düzeltildiği gibi rakibimizde de düzeltilenler var. Bunlar daha olacak. Ama sürece tesir etmediği ortadadır.
“PARTİ TEMSİLCİLERİMİZ İLÇE İLÇE NÖBET TUTUYORLAR”
Geçersiz oyların sayılması hususu… Değerli arkadaşlar o sandıklarda görevliler var. Şerh koyanlar var. Şerh koyulanlar üzerinden yapılan işlemler somut işlemlerdir. Şerh koyulmadan yapılan işlemler soyut işlemlerdir.
Sürecin güvencesi YSK'dır lütfen YSK tüm karar ve uygulamalarına usullere, geçmişteki kararlara sadık kalsınlar burada baskılara göre hareket edilmemesini özenle istiyoruz.
Tabi ki burada sayımlar yapıldı, durduruldu... Herkes bir çaba içinde. Büyükçekmece'de 68 oy geçersiz oylardan rakibimiz adına çıkmış 45 oy bizim adımıza çıkmış. Başka yerde başka şekilde de çıkabilir.
Bizim arkadaşlarımız, parti temsilcilerimiz ilçe ilçe nöbet tutmak zorunda kalıyor. Nöbetleri de tutuyorlar. Şaibelere neden olmamak adına bunlar yapılıyor.
“BİR AN ÖNCE YETKİYİ BİZE VERİN”
Yazıktır, günahtır bir an önce yetkiyi bize verin. Süreç devlet adamlığı hassasiyeti ister. Bu ülkenin bakanları parti merkezlerinde toplantı yapacaklarına, bu sürecin bağlanması ve yetkili insanlara teslim edilmesi gerekmektedir.
16 milyon mutlu. Ben dün Ankara'daydım söz verdiğim gibi Anıtkabir'e gittim. İnsanlar mutlu. Olgunca selam veriyor. Toplum kabullenmiş durumda. Yetkililer de bunu anlasınlar ve gereğini yapsınlar.
“HADLERİNİ BİLSİNLER”
Ahlaksızca hırsızlık gibi terimleri kullanarak insanları yargılamasınlar, hadlerini bilsinler.
Devlet adamlığı, bu kurumların yöneticileri olmak önemlidir. Bu sürecin neticelenmesi acildir, bu süreç elzemdir. Arkadaşlarımız ilçe seçim kurulları önünde görevlerine devam ediyorlar. Ben bir yandan İstanbul'un sorunlarıyla ilgileniyorum. Bu görevin sağlıklı başlatılması adına dün çağrımı yapmıştım bugün yine yapıyorum.
“SAYIN BAHÇELİ’YE SESLENİYORUM…”
MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli'ye sesleniyorum. Bu sürece dair katkılarını bekliyorum. Bu sürece katkı koyanlar, bu süreçte kendi aralarındaki kavgaları bu sürece bağlamaya çalışanlara karşı Bahçeli'nin katkı sağlamasını talep ediyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulunuyorum. İstanbul'un 16 milyon insanının vicdanına sığmayan olayların Erdoğan tarafından dikkatle irdelenmesini ve sürece katkı sunmasını, bu sürecin bir an önce neticelendirerek birbirimizi tebrik etmeyi, birlikte çalışmayı, bir arada milli meselelerde nasıl yan yana durabileceğimizi dünyaya göstermeyi başarma iradesini gösterelim. Bu çağrımı her gün hatırlatacağım."
ERDOĞAN'A BU FOTOĞRAFLA SESLENDİ
Ekrem İmamoğlu, basın açıklamasının sonunda 1994 yılındaki yerel seçimlerin ardından çekilmiş bir fotoğrafı paylaştı.
Fotoğrafta, ortada eski Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan duruyor ve yanında da eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ile 1994 seçimlerini kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan duruyor.
İmamoğlu bu fotoğrafı gösterip şunları söyledi:
"Nereye geldik biz? Hangi dönemde yaşıyoruz? 21. Yüzyıldayız. Bu fotoğraf 1994 yılından, 25 yıl önce. 25 yıl sonra kazananın elini kaldırmak bu kadar zor mu? Gelin elimizi kaldırın, biz de bu cennet vatanın saygın bir vatandaşı olarak ve 16 milyon saygın insanın yaşadığı cennet İstanbul’un belediye başkanlığını en güzel şekilde yapmaya başlayalım, normalleşelim. Ben adalet istiyorum.”
İmamoğlu basın toplantısını, “Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı” sözleriyle bitirdi.