Okul Müdürü Ali Fuat Güney’in bir grup öğrenci velisiyle geçen hafta yaptığı toplantıda, okulun Saint Joseph Koleji ile sınırındaki 1 dönümlük bölümünün sokak projesi için ayrıldığını doğruladığı bildirildi. Oysa valiliğe bağlı İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB) ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın Alman kalkınma bankası KfW kredisiyle başlattığı projede, binaların tarihi dokusunun ve ağaçların korunacağı sözü verilmişti. CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ve HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, ayrı ayrı soru önergeleri vererek Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u konuyu aydınlatmaya davet etmişti. Ancak bakan henüz bir açıklama yapmadı.
Rant endişesi oluştu
Maarif Koleji adıyla da bilinen İstanbul’un köklü liselerinden KAL’da 2017’de başlayan ve şeffaf yürütülmediği için eleştirilere neden olan yenileme sürecinin uzamasından rahatsız olan öğrenciler, mezunlar ve öğrenci aileleri, yaklaşık iki hafta önce bir açıklamayla, İstanbul’un gözde semtlerinden Moda’da okula ait deniz manzaralı arazinin tamamen ya da kısmen alınacağı, arazinin küçüleceği, ‘gayrimenkul rantına peşkeş çekileceği’, inşaatın uzun yıllar süreceği yönünde endişelerini duyurmuştu.
Kadıköy Maarif Koleji ve Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği (KALİD) ve Kadıköy Anadolu Lisesi Eğitim Vakfı (KALEV) ise projeye ilişkin detaylı bir açıklamayla endişeleri gidermeye çalışmış, arazi kaybı olmayacağını belirtmişti. Ancak projeyle ilgili ortaya çıkmaya başlayan detaylar endişeleri haklı çıkarmaya başladı.
Küçük Moda semtini Yoğurtçu Parkı Caddesi’ne bağlayacak bir yol projesinin okul arazisini daraltmakla kalmayıp yerleşkenin Moda Sahili tarafındaki ‘Çamlık’ denen bölgesini tahrip etmesinden endişe ediliyor. Çam ağaçları yerinde dursa bile, öğrencilerin Kalamış Sahili karşısında huzurla nefes aldığı ve açık hava etkinlikleri düzenlediği ‘Çamlık’ alanının, yanı başındaki araç trafiği nedeniyle vasfını yitirmesi riski var.
ÖĞRENCİLERE KAPALI, DİZİ ÇEKİMİNE AÇIK
Ancak öğrenciler, mezunlar ve aileler tarafında tek endişe kaynağı arazinin ranta açılması değil. Yaklaşık iki yıl boyunca Merdivenköy semtindeki Halil Türkkan Ortaokulu ile İstanbul Kadıköy Lisesi’ne bölünmekle yüz yüze olan öğrenciler okula ve pansiyon binalarına sokulmamalarına tepkili. Kadıköy Anadolu Lisesi Dayanışması hesabından bir açıklama yayınlayan öğrenciler, okula girip ders görmek isteyenlerin ‘pandemi ve yıkılma riski’ gerekçe gösterilerek, kötü muameleyle geri çevrildiğini, ancak okul binasının yönetimce otopark ve dizi seti olarak kullanılarak ticarethaneye çevrildiğini belirtti. Öğrenciler okuldaki barınma ve yemekhane koşullarının da çok olumsuz olduğunu dile getirdi. Birçok öğrenci, veli ve mezun, alt ve üst sınıf öğrencilerin birbirinden koparılıp kontenjanın düşürülmesi gibi uygulamaların okulun demokratik ve aydınlıkçı kültürünü baskılamak için kullanılacağı kaygısını taşıyor.
ÖĞRENCİLER: HAKKIMIZ GASP EDİLDİ
Kadıköy Anadolu Lisesi Öğrenci Dayanışması’ndan yapılan açıklamada, “MEB tarafından kısmi yüz yüze eğitim genelgesi yayınlandığı günden beri eğitim alabilmek için okulumuza gelmek ve yatakhanede barınmak istiyoruz. Okula gelip ders görmek isteyen öğrencilerin ‘okulun dayanıksız olduğu’, ‘sınıfların tozlu olduğu’, ‘eğitim için yeterli personel olmadığı’ gerekçeleriyle barınma ve eğitim hakları gasp edildi” ifadeleri kullanıldı.
Aynı okul binalarının bir dizi çekimi için kiralanması da eleştirilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Öğrenciler için çok tozlu olan ve yıkılması gereken okul binası bir dizi için boyanıp hazırlandı. Öğrenciye açılmayan okul set haline getirildi. Kendi öğrencisinin türlü bahanelerle içeri alınmadığı okulumuza arabasını park etmek isteyen yabancılar otoparkı kullanmak için girebildi.
Bize verilen sözler tutulmuyor, okul arazimizin ve öğrencilerin geleceği hakkında neler olacağına dair hiçbir garanti verilmiyor. Daha dün bizlere arazinin olduğu gibi kalacağını söyleyenler bugün 1 dönüm kaybımızı yüzümüze söyleme kuvvetini kendinde buluyor. Biz artık söylediklerinize inanmıyoruz. Kadıköy Anadolu Lisesi ticarethane değil okuldur, öğrencilerinindir!”