Geçtiğimiz hafta Ankara’ya 3 günlük sürpriz bir ziyaret gerçekleştiren İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri’nin temaslarının ardından görüşmelerin perde arkasına ulaşıldı.
ABD’nin Suriye’nin Sünni Arap kenti ve DEAŞ terör örgütünün son kalesi olan Rakka operasyonu ile birlikte terör örgütü PKK’yı bölgedeki partneri hâline dönüştürmesi siyasi olarak Ankara’yı rahatsız ederken, 1996’dan bu yana PKK ile doğrudan ilişkileri olan ve üstü örtülü Suriye iç savaşına destek veren İran’ı bölgesel denklemde zor duruma sokmuştu. Ankara durumdan duyduğu rahatsızlığı diplomatik kanallar aracılığı ile ilan ederken, İran’dan sürpriz “PKK’ya Kandil ve Sincar’da operasyon düzenleyelim” teklifi geldi.
1996’dan buyana terör örgütü PKK’nın kadrosu, mali yapısı ve siyasi hareketliliği ile ilgili mücadelede Türkiye’yi yalnız bırakan Tahran yönetiminden gelen bu öneri Ankara’da şaşkınlık oluştururken, Bakıri’nin ortak harekât teklifi değerlendirmeye alındı.
İran tarafının, ABD’nin Suriye sahasında PKK’yı partner haline dönüştürmesi ve hızla silahlandırmasının, bir sonraki aşamada verilen bu silahların kendilerine döneceği dikkat çektiği ve PKK’ya acil müdahalenin gerekliliğin vurgu yaptığı kaydedildi. Türk tarafı ise PKK’nın en başından bu yana bölge halklarına zarar veren hamlelere kalkışacağı yönündeki öngörüleri defaatle ilettiklerini ancak İranlı muhatapların bu olanları sadece dinledikleri ve dün kaçılan sorumluluktan artık bugün kimsenin kaçamayacağına vurgu yaptığı öğrenildi.
TÜRKİYE, RAHATSIZLIĞINI İLETTİ
Görüşmelerde İran tarafının, PKK’nın Türkiye sınır hattına 292 km uzaklıkta olan ve 1996’dan buyana örgütün merkez üssü ve karar merkezi konumundaki Kandil sıra dağlarına ABD’den aldığı bazı ağır silahları getirme girişimlerinin olduğuna dikkat çektiği belirtildi. İran tarafının, PKK’nın artık sadece Suriye sahasında değil İran, Türkiye ve Irak sahası içinde ağır silahlar gezdirme kapasitene ulaşması ve ABD’nin desteği ile siyasi bir güce ulaşmasının Türkiye ve İran’ı önümüzdeki 2 yıl içinde içinden çıkılmaz bir tehdit boyutuna taşıyacağı endişelerini dile getirdiği kaydedildi. Türk tarafının da PKK’nın bölgedeki güç dengelerinden her fırsatta yararlandığı ve bu güç dengeleri sayesinde ayakta kaldığına vurgu yaparak Suriye iç savaşı sürecinde Şam rejimi ve Tahran’ın PKK’nın bölgedeki hareketliliğine en azından seyirci kalmasından duyulan rahatsızlığı ilettiği ifade edildi. Ankara’nın “Bölücü terör örgütü girdiği her alanda bölücü faaliyetlerini güç devşirerek gerçekleştiriyor. Suriye sahasında paramiliter güçleriniz ile birlikte görüntü verip sonra ABD’nin saflarında yer aldılar. Ancak örgütün güç ve karar mekanizmaları Kandil ve Sincar yok edilmedikçe kalıcı çözüm noktasında her daim eksik kalınacaktır” yönünde anlamlı bir mesaj verdiği kaydedildi.
Türkiye Gazetesi