Birine mi öfkelendin, bağır bağırabildiğin kadar
Bir şeye mi inandın, savun savunabildiğin kadar
Birini mi sevdin, durma söyle
Haksızlık mı gördün, susma
iyilik mi gördün, hemen kutsa
Yalnızlık mı yakıyor canını, bir hayvan edin can yoldaşın olsun
Uzaktan “vah vah” deme, koy taşın altına elini
Kuşların şakımasını dinle, bu mevsim daha bir güzeller,
Güllerin filizlenmesini seyret, candan can çıkıyor adeta,
Ağaçlar üstüne üstüne gelsin, nasıl olsa zarar gelmez
Dolduğunda ağla
İstediğinde gül
Kazandığını bölüş
Kimselere caka satma
İyilik yapmaktan korkma
Garibi gurebayı kollamaktan kaçınma
Kaybettiklerine hayıflanma
Kimselerle yarışma, yarışta galip gelene uğurlarken büyük delik vermiyorlar unutma
Varsa evde bir ihtiyar, doya doya seyret göçtükten sonra yüzüne bakmadan resmini çizebilecek kadar
Görürsen bir bebek, içine çeke çeke kokla
Evlat sağlıklıysa, hep şükür et
Eşin seni görmekten sıkılmadıysa talihine teşekkür et
Üzerinde emeği olan herkese minnet duy
Bir ömür “bir ömür kime ne faydam dokunur?” diye çabala
Daha az para kazan
Daha mütevazı evde otur
Daha az konforlu araba kullan
Daha düşük mevkiin olsun
Kısaca; kini, öfkeyi, hıncı, kıskançlığı, tamahı, zalimliği koy bir kenara
Bak yol alamaya
Göreceksin daha hafif ve de daha hızlı varacaksın varmak istediğin yolun sonuna