İnsanların gerek özel, gerekse iş hayatlarındaki yoğun tempodan dolayı belli dönemlerde adeta modern çağın vebası olarak da adlandırılan; 'stres' e yakalanmaması mümkün değil. Günümüzde stresin en büyük nedeni ekonomik anlamda bireylerin rahat olmayışıdır. Kişilerin beyninde kira günü yaklaşıyor, elektrik faturasının son günü, su faturası ödenecek, doğalgazı ödemezsek kesecekler gibi düşünceler gezer gün boyu.
Üzerine birde iş yoğunluğundan doğan olumsuzlukları da eklersek eğer durum epey zorlaşıyor. Zaten yaşanılan günlük telaş yetip artıyor. Eyvah işe geç kaldım, çocuğu okuldan alacağız. Markete gidip şunu almalıyız. Vakit yetmiyor belki de ondan strese giriyoruz. Belki de gereğinden fazla çalışıyoruz. Yorulunca ya da yetişemeyince strese giriyoruz.
Evlenmek, boşanmak, yakınların ölümü, iş sorunları, ekonomik problemler, aile ve iş yerlerindeki iletişim çatışmaları gibi onlarca sebep hayatımızı bazen çekilmez bir hale getirebiliyor. Gerçekten de bizlere yaşadığımız modern hayatın bir hediyesi olan 'stres'; mide ve bağırsak hastalıkları, tansiyon, kalp damar rahatsızlıkları, baş ağrıları gibi belirtilerle sağlığımızı etkilediği kadar; aile ve iş hayatımızdaki iletişim kalitemizi de düşüren; hafife alınamayacak önemli bir sebep olarak karşımızda durmakta.
Bütün bu zorluklar içinde kişilerin sevmediği bir işte çalışması, yönetici ve diğer arkadaşları ile uyum içinde ve sağlıklı bir iletişim kuramaması da stresi ortaya çıkaran bir durum. Bu yüzden olsa gerek hayatın kalitesini olduğu kadar, işteki verimliliği de azaltan stresle başa çıkma yöntemleri son yılların en çok talep edilen seminer ve kitap konuları içinde yer almakta. Artık iş hayatında 'stresi yönetebilmek' ve 'stresle başa çıkabilmek' becerileri, başarılı yönetici ve çalışanlarla birlikte, işe alımlarda da öne çıkan bir konu.
Adeta yemekteki tuz gibi azı karar, çoğu ise zarar olan strese girmemek ve aşırı stresli durumlarda da davranışlarımızın kontrol edilerek, ne kendimize, ne de çevremize zarar vermemesi çok önem arz etmekte. Stresin yaşanma yoğunluğu kişilere göre değişebilmektedir. Bireylerin kişilik özellikleri, sosyal destekleri, geçmişteki yaşantı ve tecrübeleri ile maddi ve manevi durumları etkilenme oranında önemli ölçüde rol oynamaktadır.
Uzmanlar; esnek ve hoşgörülü bir kişilik yapısına sahip olanların ve sosyal hayatlarında daha iyi iletişim kurabilenlerin stresle başa çıkmada daha başarılı olduklarını söylemektedirler. Bunlara ek olarak kişilerin hayatlarında stresin zararlarından korunabilmesi için şu hususlarda daha dikkatli olmaları gerekmektedir: -Olumlu düşünebilmek -Özsaygı ve kendine güven -Hayatın biraz sadeleştirilmesi -Her şeyin birden yapılmaya kalkışılmaması -Yapılan işlerden zevk alınması -Stresi oluşturan durumun değiştirilmesi -Bulunulan durumun kabul edilmesi -Acelecilikten kaçınılması -Beslenmeye dikkat edilmesi -Bazı egzersizlerin yapılması -Sabır ve tevekkül sahibi olunması -Olaylara daha geniş açıdan bakılması -Aşırı mükemmeliyetçi olunmaması vb.. Olabiliyorsanız şayet…Stressiz ve huzurlu günler dileğiyle...
