Biz toplum olarak kanun tanımayan, yasakları uygulamayan, vurdumduymaz bir toplumuz. Bu durum, yıllardır böyle ve de yıllarca da sürecek. Başımıza gelmiş ve gelecek hükümetlerle de ilgisi yok. Tamamen, soya çekim olayı… Bir şeyi yasakladınız mı inadına yaparız… Vatandaşın rahatı, huzuru için yasalar çıkartılır, ama biz bunlara uymaz, bildiğimizi okuruz… Ama her fırsatta da idarecilerimizi eleştirir hatta suçlarız. Asıl suçlu bizler olduğumuzu nedense bilmezden geliriz…
1 Şubat itibariyle birtakım uygulamalar hayata geçti. Örneğin her zaman eleştiri konusu olan ve sahiplerini borca sokarak sıkıntıya soktuğu iddia edilen kredi kartlarına düzenleme getirildi. Ve de gayet iyi oldu. Gelin görün ki bu uygulamalara da kılıf uyduruldu… Şubat’ta başlayan cep telefonlarına taksit yasağına ‘hediye kartı’ndan sonra bir formül de kılıflardan geldi.
Hemen her yerde sıra halinde bulunan cep telefonu satıcılarında, şimdi kılıf satışı başlamış. Kılıfın yanında cep telefonlarının hediye olarak verildiği formül ile tüketiciler, kredi kartlarıyla taksitli alışveriş yapabiliyor. Örneğin cep telefonunu taksitle satmak isteyen iş yerleri, 10 TL bedelindeki cep telefonu kılıfını 1000 TL’ye satıyor. 1000 TL’ye satılan cep telefonu kılıfının yanında ise ‘hediye’ olarak cep telefonu veriliyor.
Başka bir deyişle tüketiciler cep telefonu ve kılıfa 1000 lira ödemiş oluyor. Böylece mağazalar cep telefonlarına 9 aya kadar taksit yapılabiliyor. Bu alışverişin sonunda ise tüketicilere yüzde 18 KDV ödenen bir fatura veriliyor. Kılıfın yanında hediye olarak satılan cep telefonlarının garantisi ise mağazaya göre değişiyor. Esnaflar telefonun garantisiyle ilgili olarak ürünlere kendilerinin ‘garanti’ verdiklerini söylüyor. 1000 TL’ye cep kılıfı olur mu? diyen maliye yetkilisi de yok…
Öte yandan ‘uyanık bir yolla’ cep telefonu satışında da devlet herhangi bir vergi kaybına uğramıyor. Çünkü cep telefonu aksesuarı olarak geçen cep telefonu kılıfındaki KDV oranı da yüzde 18. Satış faturasında 1000 TL olarak geçen kılıf parasının yüzde 18’i devlete gidiyor. Satış direkt cep telefonu üzerinden yapılsaydı da devletin kasasına telefon bedelinin yüzde 18’i olacaktı.
Konuyla ilgili olarak hukukçuların ifadesine göre de, kanuni olarak firmaların yaptığının suç olmadığı ve herhangi bir cezai yaptırımın bulunmadığı belirtiliyor. Her ne kadar telefon aksesuarı satıp da yanında telefon satması kanuna aykırı bir durum olduğunu söyleyen hukukçular. Bu durumun hukuki olarak bir yaptırımı olmadığını söylüyor. Bu durumun ‘kanuna karşı hile’ olarak yorumlanması olduğunu söylüyorlar… Kılıf ticaretiyle telefon satanların kanun önünde dolandırıcı sayılmadıklarını belirten hukukçular, devletin vergi aldığını ancak ceza kanununda bunun hile olabileceğini söylüyor.
Ayrıca cep telefonlarını taksitli olarak satmak isteyen bazı mağazaların da yandaki dükkanların POS cihazlarını kullandığı söyleniyor. Mesela 1500 TL’lik bir telefon aldınız, yandaki mobilyacının POS makinesinden taksitlendiriliyor. Böylece cep telefonları bir koltuk gibi faturalandırılarak 9 aya varan taksitlerle satın alınabiliyor. Bir diğer durum da ürün değiştirme yöntemiyle cep telefonlarını taksitle almak da mümkün.
Teknoloji mağazasına giden bir tüketici 9 ay taksitle satın aldığı bir ürünü cep telefonu ile değiştirebiliyor. Örneğin 9 ay taksitle bir TV satın alan tüketici, dakikalar sonra bile bu ürünü cep telefonuyla değiştirebiliyor. İşte benim güzel Türkiyem… Kalkınan ve gelişen ama insanlarının beyninin gelişmediği, hala sahtekarlık ve yasa dışılıkla sözde akıllı geçinenler ülkesi…