Son günlerde hırsızlık, mağaza soygunları iyice arttı. Cezaların hafifliğinden yararlanan birtakım kişiler kolayca para kazanmanın yolunu soygunculukta arıyor. Çoğu da başarıyor. Yakalanmazsan iş bitti. Yakalansan da bir şey fark etmiyor zaten… Hırsızlık vakalarında cezai yaptırımlar çok zayıf. Cezaevine giren hırsızlar ıslah olmadan çıkıyor. Hadi bakalım yeniden yeni bir soygun...
Hırsızlık vakalarında son 4 yılda yüzde 63’lük artış olduğu belirtiliyor.. Bir hırsız defalarca yakalanıyor ama yine serbest kalıyor. Oysa bir hırsız 3 kez yakalanması halinde işlediği suçun cinayet suçlarıyla bir tutulması gerekir. Hırsızlığı kendine meslek edinen kişilerin yakın takip altına alınması çok önemli. Gerçekten bu çalma faaliyetinin altında yoksulluk mu yoksa aç gözlülük mü, emek vermeden elde etme durumu mu var?
Buna bakılmalı. Hırsızlık yapan kişiler ‘Yatarım çıkarım’ anlayışına sahip. Bu kişiler suç işlemeyi beceri olarak görüyor. 3-4 kez hırsızlık yapıp cezaevinden çıkanlar nasihat sürecini geçirmişlerdir. Bu kişiler için ıslah yolları aranmalı. Ceza var ama ıslah olmadan cezaevinden çıkıyorlar. Hırsızlık yapmak isteyenlerde yakalanma endişe ve korkusu yok.
Gelişmiş ülkelerde sık sık suç işleyenler için farklı yöntemler uygulanıyor. Bu kişilerde zaten suçluluk duygusu yok. Suç işleyen suçluluk duygusu gelişene kadar cezaevinden çıkarılmıyor. Dışarıdan bakıldığında hırsızlığın en temel nedeni yoksulluk olarak görülüyor . Özelliklede hırsızlık genler arasında yaygı…Çocuğun aile denetimde olmaması, aile ve çocuğun yaşadığı ortamın suça elverişli olmasından kaynaklanıyor.
Çocuğun eğitim sistemi içinde yer alamaması ya da tutunamaması da hırsızlığın ve diğer suçların nedeni. Çevrenin de suça bakış açısı önemli. Hırsızlığı etkileyen faktörlerin başında işsizlik, gelir dağılımı arasındaki fark, öğrenim seviyesi, göç ve nüfus hareketleri geliyor. Hırsızlık zanlılarının yüzde 60’ını ilköğretim mezunları ve altında eğitim alan kişiler oluşturuyor.
Eğitimli suçluların tekrar suç işleme eğilimleri ise diğer suçlulara oranla daha az olduğu ilgililerce belirtiliyor. Hırsızlık suçu işleyenlerin büyük bölümünün hırsızlığı bir ‘meslek’ olarak gördüğü, hırsızlık hükümlülerinin, cezaevinden çıkmalarını müteakip, eski işlerini kaybetmeleri, sabıkalı olmaları ve yeni iş bulma şanslarının da azalması sonucu hırsızlık yapmaya devam ettiği belirtiliyor.
Ülkemizde suçların yaklaşık olarak yarısını, 25 yaşın altındaki yaş diliminde bulunan çocuklar ve gençler işliyor. Erkek, 17 yaşında liseden ayrılmış, anne-babası ayrı. Onların her birine gidip kalmaktan bıkmış. Annesinin takılarını ve paralarını çalıp kumar oynamaya, uyuşturucu almaya gidiyor. Parasını kaybediyor para bulmak için annesini tehdit ediyor. Arkadaşları da kendisine destek oluyor. İleri yaşlarda suç işleyenlerin %90’ının çocukluk ve gençlik çağında suç işledikleri saptanmış. Sonuçta; insanlar iki nedenle hırsızlık yapıyor. Bunlar da; ‘hayatta kalmak’ ve ‘kolay yoldan para kazanmak’ olarak açıklayabiliriz.