Ülkemizin en önemli sorunlarından biri işsizlik. Bu nedenle acilen çözüm üretmek zorundayız. İşsizliğin varlığını anlamak için örnek aramaya gerek yok. Kahvelerde ve sokaklardaki gençlerimize, ilçe İŞKUR Bölge Müdürlüklerine başvurarak iş şansını arayan insanlarımıza baktığımızda işsizliğin boyutunu görmek mümkün. Bir toplumda o il veya ilçenin sorunları konusu tartışmaya açıldığında ilk sırada geçim derdi ve işsizlik gelir. ‘Ekmek parası' kazanılmayan evlerde huzur ve güven maalesef sağlanamıyor. Ülkemiz genelinde işlenen suçların kaynağına indiğimizde çoğunun geçim sorunları nedeniyle çıktığını kolayca anlarız. Aile içi kavgaların, boşanmaların temelinde hep yoksulluk ve işsizlik gelmekte. Geçim sıkıntısı Anadolu ilçe ve köylerinde daha belirgin. Geçim zorluğuna düşen köylü, son çare olarak köylerde 6 aylık geçici işçiliğe rıza gösteriyor. İşte bu durum işsizliğin en belirgin göstergesi. Bunların haricinde bazı insanımız işsiz de kalsa gerekli yere başvuruda bulunup iş talebinde bulunmayı içine sindiremiyor. Sokakta ve kahvehanelerde insanlarımızın yüzlerine baktığınızda mutsuzluklarını görürsünüz. İstihdam sorununun çözümlenememesi, işsizliğin giderilememesi bu sıkıntının giderek artmasına neden olmakta. Gerekli eğitimi alarak tayinini bekleyen öğretmen adaylarını sınavlarla iş bekleyenleri de bu işsizler grubuna kattığımızda işsizliğin ne boyutta olduğu daha net olarak görünebilir.
‘Aç olan, geçim zorluğu çeken' insanların karnı doymadığı zaman evlerde sorunlar eksik olmaz. Mevsimlik işçiler gibi böyle geçici istihdam imkanları gelecek için sorunun köklü çözümünde gösterge oluşturmuyor.
Dileğimiz, bu geçici önlemler daha büyük kapsamla, sürekli çalışma koşullarına dönüşür. O zaman ülkemizde adli vakalar daha da azalacak, insanlarımızın yüzü gelecek, toplumda mutluluk yaygınlaşacak. Yoksa ‘işsizlik azalıyor' deyip böyle geçici önlemlerle çare aramak ne yazık ki çözüm olmuyor. Kağıt üstündeki rakamlar maalesef gerçeği yansıtmıyor.
Bir de işsizliğin gizli (görünmeyen) yönü var. Gizli işsizlik, çalışır görünen, ancak işteki verimliliği çok düşük olanların toplamından oluşmakta. İşsizlik sadece ekonomik bir sorun olmanın ötesinde, toplumsal ve kişisel yönleri de olan bir olgu.
Çünkü çalışma istem ve gücünde olan insanların işsiz kalmaları onların değil, yerleşik ekonomik organizasyonun kusurudur. Bu işsizliğin toplumsal yönüdür ve getirilecek önlemlerin farklılaşmasına neden olur. Örneğin işsizlik sigortası kurumu, işsizliğin kişisel bir yazgı değil, toplumsal bir sorun olduğunun bir göstergesi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.