Ülke her konuda sıkıntılı… İnsanlar köylerinden hayattan soğudu. Bir de Suriye politikası çıktı başımıza… Şu anda kendi aç karnımızı doyurduk bir de Suriyelileri doyuruyoruz… Beton üstüne beton yaparak ne tarıma önem verdik ne de hayvancılığa… Oysa bu ülke tarım ve hayvancılık ülkesi… İnsanları kimyasal yiyecekler satan büyük marketlere, AVM’lere muhtaç ettik.  Her ne kadar bazı kesimlerce zenginleşiyoruz denilse de insanları fakirleşti.  O zenginleşenler belli…

 

Okullara ders yılı başında bedava kitap dağıtılıyor…İyi güzel de o bedava kitap paraları vergiler ile geri alınıyor.  Diğer yandan İstanbul trafiğine çare bulunamıyor. Yapılan işler gösterişten öteye geçmiyor. Kavşak yapmanın İstanbul trafiğine çare olmadığını ne zaman öğreneceğiz. Sıkça ölümcül kazalar oluyor...Kazalar bahane…Her zaman her yerde kaza olabilir.

 

Bir kaza sırasında köprü trafiği Ümraniye’ye kadar uzuyor.  Kendini bilmez kişilerin dikkatsizliği yüzünden meydana gelen bir kazada  bütün Anadolu yakası felç durumda kalıyor. Avrupa yakasından Kadıköy’e 3 saatte gidemiyorsunuz.  Köprü trafiği her gün çalışan insanlara çile olmuş durumda. Otobüslere şerit ayrılsın, ama kurallara da uyulsun… Millet özel aracında keyfini sürüyor.

 

Otobüstekiler ne yapsın. Tıklım tıkış… Hava yok, saatlerce ayakta bekliyor. Yazıktır günahtır bu insanlara… Bir de yeni bir bu moda başladı. Yok Avrasya maratonu var yollar kapalı, yok  ‘Halk yürüyüşü’ var yollar kapalı, yok ‘Bisiklet turu’ var yollar kapalı… Bu vatandaşlar insan değil mi? Bu insanlar işine gücüne gidiyor... Sanki köprü değil etkinlik alanı!

 

Geçen günkü kaza nedeniyle insanlar köprüyü yürüyerek geçti… Manzara tüyler ürperticiydi. Neden mi? Köprünün taşıma gücünün ne olduğu önemli değil. Teorik olarak taşıma gücü tabii ki hesaplanmış. Ama konu bu değil... Akıcı trafikteki yük ile fotoğrafta görülen yük arasında en az beş kat fark vardır. Yani köprüye o toplu yürüyüş sırasında beş katı yük binmekte.

 

Bu olay nereye varır bir düşünebiliyor musunuz?... Allah korusun düşündüğünüz gerçekleşirse kaç can kaybederiz? Ama biz kalender milletiz… Biz hep felaket sonunda dizlerimizi döveriz, ileriye hiç bakmayız. Van depremi sonrası ve hala kontenyerlerde yaşayanlar... Bunlar konuşulunca kırılıp, inciniyor yetkililer… İncinmemek için ise gereğini yapın… Yapamayan da  yapabileceklere yerini bıraksın….

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.