Bir kent için yeşil alanlar çok önemlidir… Ne yazık son zamanlarda kent içindeki yeşil alanların varlıkları birtakım nedenlerle yok edilmekte… Mevcut yeşil alanların başka amaçlı kullanımları yaygınlaşmakta. Bir yerdeki yeşil alan ihtiyacı hiçbir zaman ekonomik bir nedene dayanmadığı için daha fazla yeşil alanlara ait istekler de tabii olarak politik bakımdan destek görmüyor… Yerel idarelerin imar çalışmalarında yeşil alanlara ilişkin planlar yapılmasına karşın yetersiz kalınıyor. Oysa yeşil alanlara olan ihtiyaç kentler büyüdükçe artmakta. Örneğin yaşadığımız 20 milyonluk İstanbul buna örnek. İnsanlar, şehirdeki gürültü ve trafik keşmekeşi arasında adeta bunalmış durumda. Kent içindeki yeşil alanlar çok defa iktisadi, sosyal ve insani menfaatler yönünden tartışma konusu olmakta. Gelişen ve büyüyen yerleşim birimleri, oluşturdukları monoton yapılar ve beton yığını halini almış binalar, insanların içlerindeki doğa özlemini yok edememekte, aksine artırmakta. Halen kentsel ormanlar ile diğer yeşil alanlar yetersiz durumda. Teknolojik olarak gelişmiş, ancak doğayı algılama şansı kalmamış bir kentte yaşayan insan, önemli bir ruhsal baskı altındadır ve bu baskı bu tür kentlerin sakinlerinin davranışlarında belirgin bir biçimde görülmekte. Bir kentin yerleşim yeri olarak oturmak, çalışmak dinlenmek ve dolaşmak gibi önemli fonksiyonları vardır. Kentlerimiz, imar planlarının zamanında yapılıp uygulanamaması, hızlı göçler, kaçak yapılaşma, imar planlarındaki düzenlemeler ile mevcut ihtiyaçlar ve olması gereken donatımlar arasında uyumsuzluklar nedeniyle dinlenmeye yönelik yeterli kalite ve miktarda alana sahip değil. Böyle bir yapılaşmanın hâkim olduğu İstanbul’da çok az insan ağaç görebiliyor. Bu tür yapılaşma; trafik, otopark, ulaşım, hava sirkülasyonunun önlenmesi ve dolayısıyla kirlenme, gezinti alanlarının sınırlılığı, yüksek arsa değerleri gibi sorunlara yok açmakta. Belediyeler, bir zamanlar var olan kent içi yeşil alanları koruyamadıklarından oyun spor ve dinlenme alanlarının yetersizliği karşında bu ihtiyaçları karşılamak için yüksek kamulaştırma bedelleri ödemek veya kent içi tasarrufları altında bulunan arazilerini bu amaçlar için kullanmak zorunda kaldı. Kentlerimizin çoğunda yeşil alan ortalaması uluslararası ortalamanın çok altında. Tabiatı unutmakta olan İstanbullu dinlenme alanları istiyor. Özellikle büyükşehir merkezlerindeki yeşil alanların çoğaltılması ve kaliteli alanlara dönüştürülmesi buralarda ikamet eden insanlarımızın daha iyi yaşam kalitesine sahip olabilmesine yardım edecek.
İstanbul’u çölleştirmeyelim…
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.