Bazı emlakçılar sadece kazanma üzerine programlanmışlar.
Piyasada biraz aykırı bir muamale ile karşılaşınca, derin bir karamsarlığa
kapılıp aşırı tepki gösteriyorlar. Oysa her sektörde olduğu gibi bizim
sektördede geliri gibi gideri de olan bir meslek dalıdır.
Bizim meslekte ağlamakla para kazanılmaz. Mesleğimiz pasif
ve kötümser olandan hoşlanmaz, çünkü pozitif enerji ile işleyen bir meslektir.
Karamsar ve geleceğe umutsuz bakanlardan, aczden hoşlanmaz. Bu nedenle
mesleğimizle, ilişkimizi sadece alma bazında kuramayız, dostluğa dayalı bir
alış veriş bazında kurmalıyız.
Biz emlakçılar analiz etmeyi öğrenmeliyiz yani çözümlemeci
düşünce sistemine sahip olmalıyız. Emlakçılık mesleğine son aylarda yapılanlar
gibi Türk usulü ?kendine acındırma-öldük bittik' metodlarla değil daha bilimsel
daha iyimser yaklaşarak daha verimli sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyorum.
Bence mesleğimiz bizi hiç aldatmadı. Bazı emlakçılar onu
olduğu gibi görmeyi ve ona göre hareket etmeyi bir türlü başaramadı.Yani sorun
Emlakçının kendisindedir.
Geçmişten
bugüne hepimiz mesleğimizi yetersiz analiz ettik ve yorumladık. Daha birkaç yıl
öncesine kadar hep birbirimizi kopya ettik. Mesleğimizin aslında sıradan bir iş
değil lokomotif bir sektör olduğunu yeni keşfediyoruz. Birlik olmak yerine
birbirimize daima engel olmayı tercih ettik.
Emlakçılık mesleğini bize sadece para kazandıracak bir iş
olarak algılamamız gerekiyor. Emlakçılık mesleği; körelmiş başarısız insanların
Darüleceze veya kızılay gibi bir gönüllü yadım kuruluşu değil. Emlakçılık
gelecekte sadece en iyilerin en iyimserlerin işinin hakkını veren insanların,
bir arada çalışacakları ve refah içinde yaşayacakları bambaşka bir dünya
olacaktır.
Emlakçılık
mesleğiyle sağlıklı ilişkiler kurmanın yolu iyimser olmaktan geçiyor, karamsar
insanların bizim mesleğimizde başarılı olamayacaklarını bilmeleri gerekiyor.
Hedeflerimizi buna göre seçip meslekle ilişkilerimizi buna göre geliştirirsek
istediklerimizi daha kolay elde edebileceğimizi düşünüyorum.