Bizim bayramlarımız arasında Denizcilik ve Kabotaj Bayramımız var, ama maalesef en sessiz sedasız geçen bayramlarımızdan biri… Halbuki üç tarafımızın denizlerle çevrili olması her gün bayram yapmamızı gerektirdiği halde bu bayramı hiç bilmeyenler bile var. Başına denizcilik kelimesini koymayıp kabotaj bayramı nedir deseniz ortaya bir sürü şık çıkabilir bu açıdan bu başlığın açılması bu bayramın konuşulması açısından çok faydalı olacak… Deniz ticaretinde Kabotaj hakkını ilk kez 16.yy ortalarında denizci bir ülke olan İngiltere kullanmıştır. Devletler kendi ekonomik durumları ve siyasal amaçlarına göre Kabotaj hakkını kullanmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomik temellerinin atıldığı 1923 Birinci İzmir İktisat kongresinde köklü bir geleneği ve büyük bir geçmişi olan Türk denizciliği, ekonomideki vazgeçilmez yerini yeniden almış, gücünü yitiren Osmanlı İmparatorluğunun Kapitülasyonlarla yabancılara terk ettiği deniz varlığına yeniden sahip olmuştur.

Kongre çalışmaları sırasında hazırlanan ve 19 Nisan 1926 tarihinde TBMM de kabul edilmiş ve 1 Temmuz 1926 tarihinde yürürlüğe giren Kabotaj kanunu, bu nedenle bir anlamda Kurtuluş Savaşı’nın denizlerdeki zaferidir. Yabancı devletlerin deniz ticaretindeki hakimiyeti bu yasanın yürürlüğe girmesi ile son bulmuştur. Kabotaj Kanunu denizlerimize sahip çıkma bilincini insanımıza aşılamış. Denizciliğimizin gelişip büyümesinde önemli rol oynamıştır. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti’nin Türk Milletine en büyük armağanlarından biriside Kabotaj Kanunudur.

Kabotaj Bayramı deniz ticaretini teşvik amacıyla her yılın temmuz ayında kutlanan bayram. Kabotaj Osmanlı döneminde bulunan Kapitülasyonların iç pazarımıza olan zararlarının basit olarak denizcilik sektöründe bu zararlardan kurtulmuş olmamıza verdiğimiz addır. Kurtuluş savaşı sonrasında bağımsızlığın, kendi kendimize yettiğimizin diğer bir kanıtı.

Bilindiği gibi karasularımızda yabancı bayraklı gemiler ve personelin çalışmasını yasaklayan ve sadece Türk Bayraklı gemiler ve vatandaşlarının çalışmasına imkan veren, KABOTAJ KANUNU'nun yürürlüğe girişinin 81.yıldönümü. Söz konusu Kanun 19 Nisan 1926’da Türkiye Büyük Millet Meclisi nde kabul edilmiş ve 1 Temmuz 1926 da yürürlüğe girmiştir. Ulusal Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı sonrasında Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Anlaşması ile kapitülasyonların kaldırılması, bu anlaşmadan 3 yıl sonra yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu'na zemin hazırlamıştır. Aradaki 3 yılın bir hazırlık evresi olmuştur. Bu 3 yıl içinde Hükümet önce Seyri-i Sefain İdaresi'ni düzene soktu, arkasından satın alınan Mersin ve Antalya isimli gemilerle Mersin-İstanbul hattına seferler başlattı. 1926 yılında Anafarta ve Bandırma vapurlarını sefere koydu. Bu çalışmalar 1930 yılında Türk Gemi Kurtarma Ltd Şti. 1933 yılında Denizyolları İşletme İdaresi'nin açılması, 1938 yılında Denizbank'ın hizmete girmesi, limanlar yapılıp Türk gemi filosunun büyütülmesi, kabotaj ve uluslararası sularda deniz taşımacılığının geliştirilmesi ile sürdürüldü. 1970'lerde Akdeniz Türk koster (küçük tonajlı yük taşıma kapasiteli gemiler) gemi filolarının hakimiyetine girdi. Bakın Atatürk kabotajın Türk Bayrağına dönüşü ile neyi anlatmak istemiştir?

“Kabotaj'ın, sadece ve tamamen Türk bayrağına dönüşü fiilen gerçekleşmiştir. Bu olayı övünerek anmak isterim. Bu olay, yüzyıllarca süren engellere karşı, ancak millî yönetimin elde edebildiği başarılardandır.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner72