Bu kadar rahat olamazdık.
Haklarımız olmazdı. Özgürlüklerimiz olmazdı.
Camilerde ezan olmazdı.
İstanbul, İzmir, Antep, Urfa olmazdı.
Kültürümüzü tanımazdık. Dilimiz olmazdı.
Biz olmazdık, bizim dediklerimiz olmazdı.
92 yıl önce bugünlerde, geleceğini gelecek nesillere bırakabilen gözü pek insanlar korkak olsaydı bugün olmazdı, yarın olmazdı.
92 yıl önce insanların yiyecek yemeği yoktu. Giyecek ayakkabısı yoktu. Kullanacak silahı yoktu, çoğu gençti, çocuktu.
92 yıl önce acı çoktu, kayıp çoktu. Var olan tek şey yokluktu. Yokluktaki bir millet inancıyla azmiyle bugün üzerinde yaşadığımız, sıklıkla nasıl kazanıldığını unuttuğumuz bu toprakları düşmandan söke söke aldı.
Türk askeri 26 Ağustos günü Tınaztepe’ye geçerken Kurtuluş savaşının son aşaması başlamış oldu. 30 Ağustos günü yapılan savaşta düşman ordusunun ana kuvvetleri bertaraf edildi. Ata’nın İzmir rıhtımında verdiği “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri.” Emriyle 9 Eylül’e kadar düşman yurttan söküldü atıldı.
Atatürk bu savaşı değerlendirirken: “Bu eser Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlık düşüncesinin ölümsüz bir abidesidir. Bu eseri yaratan bir milletin evladı, bir ordunun başkomutanı olduğumdan mutluluğum ve bahtiyarlığım sonsuzdur.” Demiştir.
Yokluk içinde varlığını tüm dünyaya gösteren; sevdiklerini, gençliğini, varını yoğunu bağımsızlık uğrunda kaybeden, şimdi bizim dediğimiz toprakları bize emanet eden büyük yürekli insanların torunlarının da mutluluğu sonsuzdur.
Bu ülkede bu toprakların nasıl kazanıldığını, ne kadar kıymetli olduğunu bilen ve ilelebet koruyacak olan insanlar hala vardır.
Ruhunuz şad olsun. Zafer bayramımız kutlu olsun.