Kartal’da uzun yıllardan beri çözülemeyen tapu sorunlarını göreve geldiğinden bu yana etkili ve yoğun çalışmalar ile çözen Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz liderliğindeki Kartal Belediyesi, tapu dağıtımlarıyla hak sahiplerinin yüzünü güldürmeye devam ediyor. Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, göreve başladıktan sonra ilçe genelindeki tapu sorununu çözmek için çalışmalara başlamıştı. Çalışmalar sonucunda ilk tapu dağıtımı Nisan 2010'da dönemin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal tarafından yapılmış, Mayıs 2011’de ise Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla etabın ikincisi gerçekleşmişti. 3. Etap Tapu Dağıtım Töreni için “40 Yıllık Sorun, 20 Yıllık Bekleyiş Sona Erdi” sloganıyla yola çıkan Kartal Belediyesi, tapu dağıtım törenini Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla gerçekleştirdi.
Soğanlık Yeni Mahalle Muhtarlığı önünde düzenlenen törende, hak sahibi 780 kişiye tapularını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu verdi. Alanı hınca hınç dolduran yoğun katılımın olduğu tapu dağıtım törenine Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz ve eşi Feray Öz, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Kartal İlçe Başkanı Muammer Çelebi, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri, Belediye Başkanları, Parti Meclis Üyeleri, Cumhuriyet Halk Partisi İl ve İlçe Başkanları, Kartal Belediyesi Başkan Yardımcıları, Kartal Belediyesi Meclis Üyeleri, Kartal Belediyesi Birim Müdürleri, Kartallı Muhtarlar ve çok sayıda Kartallı vatandaş katıldı. Tören boyunca tüm konuşmalar, işaret diline çevrildi.
3. Etap Tapu Dağıtım Töreni, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile vatan uğruna canını feda eden tüm şehitler için Saygı Duruşu’nda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program, “Kartal’da Dönüşümün Hikâyesi”ni anlatan VTR ile devam etti.
Törende ilk konuşan tapu maliği Nihat Alemdar, süreçte yaşanan sorunların nasıl aşıldığını anlatarak Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’e teşekkür etti. Alemdar, “Değerli mahalle sakinleri, hoşgeldiniz. Çok heyecanlısınız çünkü bir an önce tapularınıza kavuşmak istiyorsunuz. Ben de en az sizin kadar heyecanlıyım. İçinizde en mutlu, en sevinçli insanlardan biriyim. Çünkü Soğanlık Yeni Mahalle’mizin 40 yıllık tapu sıkıntısı bugün sonuçlanmış oldu. Hepiniz hatırlarsınız. 29 Mart 2009 yerel seçimlerinde, değerli Başkanım Altınok Öz’ün aday olduğu dönemde, biaraya gelmiştik. O dönemde, en büyük sıkıntımızın Soğanlık Yeni Mahalle’nin tapu sorunu olduğunu, bu sorun yüzünden mahallemizde bir yapılaşmaya gidilemediğini belirtmemize rağmen bir netice alamadığımızı ifade etmiştik. O gün, değerli Başkanım Altınok Öz kararlı bir şekilde ‘Ben seçilirsem, bu tapu sorununu çözeceğim’ dedi. Biz de ‘Altınok Öz bu tapu sorununu çözeceğim diyorsa, kararlıysa, mutlaka çözecektir’ dedik ve arkadaşlarımızla öyle yola çıktık. Birinci dönem, Başkanımızla, ciddi bir oy potansiyeliyle seçilmesinden sonra çok kereler biraraya geldik. Bu süreci nasıl yürüteceğimizi, tapu sorununu nasıl çözeceğimizi ele aldık. Bazı çalışmalarımızda, üniversitelerin ilgili bölümlerinden, profesörlerden, bu işi profesyonelce yapan inşaat şirketlerinden bilgi topladık. O zamanki ve şimdiki mahalle muhtarlarımızın da bu konuda ciddi katkıları oldu. Biz sürekli tuğlaların üzerine ekleyerek binayı inşa etmeye çalıştık. Ama ne yazık ki bizim tamamlayıp tam da çatıyı kapatacağımız binamızda, birileri altımızdan tuğlaları çekerek bizi başladığımız noktaya döndürdü. Yaşadığımız sıkıntıları, bugün şuraya veya buraya çekmek istemiyorum ama o sıkıntıları bizzat kendim biliyorum. Niye? Çünkü söz verdik. Mahalle sakinleriyle birayaya geldiğimizde, ‘Nihat bey, biz size güvendik ama bir türlü sorun çözülemedi’ gibi sorularla günün her saatinde yaşayarak bugüne geldik. Ama biz inanmıştık, inanıyorduk, bu sorunun çözüleceğini biliyorduk ve ikinci dönem, çalışmalarımızı daha yoğun ve iktidarlı şekilde sürdürdük. Yaptığımız çalışmaların sonucunda baktık ki çok güzel bir yere gidiyor, netice alıyoruz. Bir söz var bilirsiniz. Bir deli kuyuya taş atar 40 akıllı çıkartamaz. Biz, 40 yılda bir akıllıyı sonunda bulduk ve o akıllı sayesinde sonunda tapularımıza kavuştuk. Ben tapu sorununun çözümünde ciddi katkıları olan değerli Başkanımız Altınok Öz, Başkan Yardımcıları, Kartal Belediyesi’nin İmar ve Tapu Kadastro çalışanları ve emeği geçen tüm çalışanlara hem şahsım, hem de mahalle sakinleri adına teşekkür ediyorum. Tapu sorunumuz çözüldü, bundan sonraki süreci de Kartal Belediyesi’yle birlikte yürüteceğiz. Hepinize hayırlı uğurlu olsun” dedi.
“Tapu konusunda halkımıza verdiğimiz sözü tuttuk”
Tapu töreninde konuşan Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz, 40 yılı aşkın süredir tapularını bekleyen vatandaşlara verdiği sözü tuttuğunu belirterek emeği geçen herkese teşekkür etti. Başkan Altınok Öz, “Siirt’ten, Maraş’tan, Bitlis’ten, Tokat’tan gelen değerli il başkanlarımız, Kartal’ımızın İlçe Başkanı Muammer Çelebi ve değerli misafir ilçe başkanlarımız, sevgili meslektaşlarım, değerli Belediye Başkanları, ‘Kartal’ı seviyorum’ diyen Kartallılar, tapularına kavuşmayı 60 yıldır bekleyen sevgili yurttaşlarım, hepinize bugün bizlerle beraber olduğunuz için teşekkür ediyor ve hoşgeldiniz diyorum. Değerli Ankara İl başkanımız Adnan Keskin de aramızda. 1960 yılından beri bu bölgede oturan ve 1998 yılında İmar Islah planının yanlış yapılması sonucu tapusuna kavuşamayan 780 hak sahibi, Kartal Belediyesi çalışanlarının özverili çalışmaları sonucu bugün tapularını alacak. Buna ilaveten, hiç alakası yokken, bir bölümü İmar Islah planının içine alınan ve bizim doğru uygulamamız sonucu kendilerine ait olup tasarruf yetkisi olmayan 17 hak sahibi de tekrar tapularını alacak. 2001 yılında çıkarılan tapularla bir kısım hak sahibi Kartal Belediyesi’ne paralarını ödedi. Fakat o dönemki belediye yönetimi, o parayı kendisi kullanıyor. Bu nedenle şimdiki raiçten o yurttaşlarımızın parasını Kartal Belediyesi olarak biz ödeyeceğiz. Ne kadar? 5 milyon 963 bin TL yani eski parayla yaklaşık 6 trilyon lira biz vatandaşlarımız adına ödemiş olacağız. Yine yanlış dop kesintisinden dolayı vatandaş belediyeye fazla para ödediğinden, Belediye olarak vatandaşa da 4 milyon 953 bin 623 TL para ödeyeceğiz. Bir kısım vatandaş ise hiçbir evrak işi yapmadığından, tapularını alırken belli bir parayı Milli Emlak’a ödeyecek. Bu para da 1 milyon 736 bin 471 TL. Sayın Genel Başkanım, biz bu uygulamayı Kartal Belediyesi’nin Meclis kararıyla çıkarttık. Niye çıkarttık? Yarım kalmış işlerin devamı için çıkarttık. Bu Meclis kararı aynı zamanda Büyükşehir tarafından da onaylandı. Biz Büyükşehir’le bu yolda bu şekilde yol alıyoruz dedik. Büyükşehir’in de bilgisi dahilinde tapu ve kadastro işleri için çalıştık. 4 tane mühendisimiz Ağustos’tan bu yana kadastro’da çalışıyor. Geçen gün onları gördüğümde – bu tapu işlerini biz mi yaptık, yoksa Bakanlık mı?’ diye ağlayacak durumdalardı. Onların emekleri boşa gitmedi. Onlara huzurunuzda teşekkür ediyorum. Bu uygulamayı Kartal Belediyesi olarak 8 Ocak’ta bitirdik. İsteyen vatandaşlarımız, 8 Ocak’tan itibaren tapularını ister Belediyeden, isterlerse Tapu’dan alabilirler. Ama ben bu vatandaşlarıma bir söz verdim. ‘Sizin paranızı da alacağınızı da ben ödeyeceğim’ dedim. Ve bir ödeme planı çıkarttık. Sorunu çözmek için önce Milli Emlak’ın parasını yatıracağız, yurttaşlardan tapu tahsiste olan ve işgalci olanların elektrik, su faturalarını bekliyoruz. Bize verecekler ve biz de onların tapu işlemlerini tamamlayacağız. Daha önce Belediyeye para yatıranların parası Kartal Belediyesi’nde olduğu için Milli Emlak’a onların adına paralarını yatıracağız. Devamında yurttaşlarımızın Belediyeden alacaklı oldukları paraları da yatıracağız.
Sayın Genel Başkanım, 30 Mart 2013’te Kartal’a teşrif ettiniz. Kartal’a önemli hizmetleri bulunan merhum Mehmet Ali Büklü adına Esentepe mahallemizde bir park açılışı yaptık. Açılıştan tam 2 ay 20 gün sonra Milli Emlak’tan bize ‘Burayı konut alanına çevirin’ diye bir yazı geldi. Biz o açılışta size ‘Bu parkın bir köşesine kay kay ve buz pisti yapacağız’ diye söz vermiştik. Şimdi söylüyorum. Bunları yaptık ve çocuklarımız faydalanıyor. Sadece bununla bitmiyor. Hürriyet Mahallemizde bulunan bir mezarlık alanı, Mezarlıklar Müdürlüğü’nün ‘Burası mezarlıktır’ yazısına rağmen Milli Emlak tarafından Özelleştirme İdaresi’ne devrediliyor. Özelleştirme İdaresi konut alanı kapsamına alıyor. 24.11.2017 tarihinde özel bir firmaya satıyor. Bu iki örnekten çıkarttığımız sonuç şudur. Yetki Kartal Belediyesi’nde ise bu yetki halk için kullanılıyor, yetki başkalarında ise rant için kullanılıyor. Sadece bununla kalmıyor, İstanbul’a yanlış yapılmaya devam ediliyor.
Sayın Genel Başkanım, sizin de sorumlu olduğunuz ve Başhekimlik yaptığım Kartal SSK Hastanesi ‘Depreme dayanıklı değil’ diye Tuzla’ya taşınıyor. İki dönem Başhekimlik yapmış ve konuyu iyi bilen Kartal Belediye Başkanı olarak, bu işten benim haberim yok. Bu arada hemen yanımızda 45 bin metrekarelik Kartal Çimento Fabrikası’na gelin, Milli Emlak’tan Toki’ye, Toki’den Emlak Konut’a, her metrekaresi paraya çevrilecek şekilde projelendiriliyor. Bu projenin içinde sağlık alanı da var. Kartal Yavuz Selim Hastanesi oradaki bir alana taşınabilecekken, oraya bir bina yapılıyor ve özel bir hastaneye satılıyor. Devlet hastanesi için ise yer aranıyor. Sayın Genel Başkanım, bunları şikâyet olsun diye anlatmadım. İki anlayışın farkını dile getirmeye çalıştım. Ceviz Meydanı açılışı, Uğur Mumcu Kent Meydanı’nın temel atma töreni, Dragos Su Sporları İskelesi inşaatı, Yakacık’ta çamaşırhane, Yürüyen Merdivenli Sokak, Havuz Park, Huzurevi, Masal Müzesi açılışı ve temel atma törenleri için sizi tekrar Kartal’a bekliyoruz. Ve sizi Kartal’da ağırlamaktan büyük bir onur duyacağımızı ifade etmek istiyorum” dedi.
Konuşmasının ardından Başkan Altınok Öz; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, Hong Kong’lu sanatçı Demi Yang’ın, sanata değer veren bir siyasetçi olarak Türkiye’de teklif getirerek yaptığı maketi takdim etti. Başkan Altınok Öz, “Hong Kong’lu sanatçı, siyasetçi, kültür adamlarına bunu giydiriyor. Dünyanın çeşitli yerlerinde sergileniyor. Türkiye’de teklifi bana getirdiler. Ben de bir tema belirledim. Ekibimizle belirledik, aynısını yaptırdık. Bir anı olarak da size takdim etmek istiyorum.” dedi. Ardından hak sahiplerine tapularını teslim etmeden önce Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, alanı hınca hınç dolduran kalabalığa seslendi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satırbaşları şöyle;
“Sizin hakkınız zaten bu tapular, ananızın ak sütü kadar helal olsun”
Efendim bugün, hayırlı bir iş için buradayız. İstanbul, üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmıştır. İstanbul, sadece Türkiye’nin değil, aynı zamanda dünyanın göz bebeği… İstanbul’a Türkiye’nin 80 ilinden insanlarımız gelir; kimisi kazanmak için, kimisi gezmek için, kimisi eğlenmek için, kimisi İstanbul’u bir basamak yapıp başka yerlere gitmek için; ama sonuçta İstanbul, hepimizin göz bebeği… 1960-70’li yıllarda Anadolu’nun pek çok yerinden insanlar, İstanbul’a geldi, gecekondularını yaptı ve burada hayata tutunmaya çalıştı. Az önce arkadaşlarım ifade etti, 40 yıldır çözülemeyen tapu sorununu… Bu insanlar 40 yıldır bu evlerde oturuyor. Çocuklarını bu evlerde büyüttü, okula gönderdiler. Çocukları bu evlerde üniversiteyi bitirdi. Ama bu aileler bir türlü tapularını alamadı. Belediye Başkanımız ahdetmişti –Biz tapuları vereceğiz- diye… Bugün son halkasını teslim ediyor, tapularını alacak olan bütün vatandaşlarıma hayırlı, uğurlu olsun diyorum. Sizin hakkınız zaten bu tapular, ananızın ak sütü kadar helal olsun.
“Kim adalet istiyorsa sözüm söz bu can onun yanında olacak”
Efendim burada “Adalet” yazıyor, doğru… Adalet için, bu ülkede adalet için 732 kilometreyi yürüyerek bitirdim. Sadece benim için mi? Hayır. Benim çok şükür bir derdim, bir şikâyetim yok; ama bu ülkede kim adalet istiyorsa, görüşü ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun, inancı ne olursa olsun, kim adalet istiyorsa sözüm söz bu can onun yanında olacak. Onun için mücadele edeceğim. Adaletin sağlaması için mücadele edeceğim. Adalet, bunun içindir. Hepimiz birlikte, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Kavga istemiyoruz, gerginlik istemiyoruz, her evde aş olsun, iş olsun istiyoruz. Herkes evinde huzur içinde yaşasın istiyoruz, her evde barış olsun istiyoruz.
“Kalbimiz Afrin’deki askerlerimiz için atıyor”
Niye ve hangi gerekçeyle kavga edelim? Ortalığı geriyorlar. Biz gerginlikten yana değiliz. Biz, kendi ülkemizde hep beraber 80 milyon huzur içinde yaşamak istiyoruz. Bakın kalbimiz atıyor, ne diye atıyor? Afrin için atıyor. Afrin’de askerlerimiz var. Onların başımızın üstünde yeri var. Onlar -30-35 derecede, zor şartlarda mücadele ediyorlar, kendi ülkemizde huzur içinde yaşayalım diye terör örgütleriyle mücadele ediyorlar. Terörden en büyük acıyı çeken bir ülkenin vatandaşları olarak, kendi ülkemizde terör istemiyoruz. Hiçbir ülkede terör istemiyoruz. Ortadoğu’nun kan gölüne dönmesini de istemiyoruz. Bir an önce Ortadoğu’nun her tarafında barış olsun, huzur olsun ve herkes ama herkes kardeşçe yaşasın. En büyük arzumuz budur.
“Bir sorunu çözmek için önce inanmak lazım, biz sorunları çözmek için ortak aklı egemen kılıyoruz”
Bir sorunu çözmek için önce inanmak lazım. – Ben bu sorunu çözeceğim- demesi lazım. Sorunu çözmeye inanacak ki düşünceyi ve emeğini oraya kilitleyebilsin. Kartal’da binlerce kişi, şimdi vereceğimiz 780 tapu ile 780 kişi, eğer bir evde oturuyor ve tapusu yoksa ve yıllardır mücadele ediliyorsa, yıllardır söz verildiği halde yerine getirilmiyorsa ve bir Belediye Başkanı – Ben, bu sorunu çözmeye kararlıyım, çözmek için mücadele edeceğim- diyorsa bugün geldiğimiz tablo inanmışlığın, bir sorunu nasıl çözeceğini bize gösteriyor. Onun için diyorum ki ‘Bir sorunu çözmek için önce soruna kilitleneceksiniz, azim ve kararlılıkla yola çıkacaksınız. Azim ve kararlılıkla yola çıkarsanız, çözemeyeceğiniz hiçbir sorun yoktur. Biz, sorunları çözmek için ortak aklı egemen kılıyoruz. Elbette ki oturup konuşacağız akıl, akıldan üstündür. Biri, benden daha iyi düşünebilir. Onun düşüncesini, görüşünü alacağız. Ama kim adaletsizlikle karşı karşıyaysa, kim hak aradığı halde yıllardır hak ve hukuku alamıyorsa biz hep birlikte mücadele edeceğiz. Adaleti, hakkı ve hukuku birlikte sağlayacağız.
“Kartal, belediyeyi CHP’ye verdi, sorunu çözüldü”
Tabii sanmayın bu sorun sadece Kartal’da çözüldü. Evet, Kartal’da çözüldü bu sorun; ama bu sorunu yaşayan Türkiye’de binlerce insan var. Mesela burnumuzun dibinde Gebze var. Onlarca yıldır çözülemiyor. Daha ben Genel Başkan olmadan, Grup Başkan Vekili olmadan, bir milletvekiliyken oraya gittim ve o bölgede toplantı yaptık, yine defalarca söz verildi –Bu sorunu çözeceğiz- diye; ama çözülmedi, çözemiyorlar, kim çözecek, biz çözeceğiz. Biz çözmek için mücadele edeceğiz. Kartal’dan Gebze’ye selam gönderiyorum. Kartal, belediyeyi CHP’ye verdi, sorunu çözüldü.
“Gebze’yi ve Kocaeli’ni alacağız, tapu sorununu tamamen çözeceğiz”
Gebze ve Kocaeli sana sesleniyorum. Gebze’yi ve Kocaeli’ni alacağız, tapu sorununu tamamen çözeceğiz. Neden böyle özgüvenle söylüyorum? Nedeni şu arkadaşlar; biz cebimiz için çalışmıyoruz, biz vatandaş için çalışıyoruz. Vatandaş rahatsa, ben rahat olacağım, vatandaş, evinde huzur içinde yaşıyorsa, ben huzur içinde olacağım. Vatandaşın derdi var, ben keyfime bakayım olursa, o memlekette huzur olmaz. Ne zaman vatandaş huzurlu, siyasetçi de o zaman huzurlu olacak. Eğer siyasetçi huzurlu, vatandaş huzursuzsa o memlekette bir sorun vardır.
“Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin bütün sorunlarını çözmeye talibiz”
Demek ki biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin bütün sorunlarını çözmeye talibiz. Bu ülkenin bütün sorunlarını azim ve kararlılıkla ve akılcı politikalarla çözeceğiz, sözümüz sözdür. Her gittiğim yerde belediye başkanlarına şunu söylüyorum; ’Sizden sadece iki şey bekliyorum. Birincisi; seçildiğiniz andan itibaren artık bütün beldeye eşit hizmet götüreceksiniz. Şu bizim partili değil, bu mahalle bize az oy verdi diye bir ayrım yaparsanız önce ben sizi yakanızdan yakalarım. Hiç ayrım yapmayacaksınız, ayrılık gayrılık olmayacak, bütün vatandaşlara eşit hizmet götüreceksiniz. Çünkü biz, halkın partisiyiz.
“Eğer kamu adına para harcıyorsanız, onun hesabını millete vereceksiniz”
Bize oy vermedi diye vatandaşı düşman ilan edebilir miyiz? Bize oy vermedi diye vatandaşı kötüleyebilir miyiz? Bize oy vermedi diye vatandaşa sana hizmet getirmiyoruz diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Çünkü biz, Cumhuriyetten yanayız, demokrasiden yanayız, halktan yanayız, haktan yanayız, hukuktan yanayız ve en önemlisi adaletten yanayız. Herkese eşit hizmet götüreceğiz. İkinci olarak; siz milletin parasını harcıyorsunuz. Millet belediyeye vergi ödüyor. O halde harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz. Şunu yaptım maliyeti şudur diye… Biz, bunu öğrenmek istiyoruz. Bu, demokrasinin çıkış fikridir. Eğer kamu adına para harcıyorsanız, onun hesabını millete vereceksiniz. Demokrasinin özü budur. Belediye Başkanlarıma ikinci talimatım; ’Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz’. Bugün saraylarda oturanlar, sarayı kaça yaptırdığını millete söylemiyor; ama sözüm söz her kuruşun hesabını bu millete vermek, benim namus borcumdur. Benim onlardan çok temel bir farkım var; onlar kul hakkı yerler, biz kul hakkı yemeyiz. Kul hakkını sonuna kadar savunur ve koruruz. Eğer her kuruşun hesabını millete verebiliyorsanız, sizden daha değerli birisi yoktur. Bizim siyaset felsefemizde, ahlak felsefemizde, inanç felsefemizde hep böyledir. Her kuruşun hesabını millete vermek…
“Tapu çok değerlidir ve o değerli tapuyu size teslim eden Belediye Başkanınıza da yürekten teşekkürlerimi sunuyorum”
Bugün, güzel bir toplantı yapıyoruz. Yıllardır evlerinde huzur içinde oturamayanlar, -Acaba bir gün tapumu alır mıyım?- diye soranlar, bu salondalar. Onlara birazdan törenle tapularını teslim edeceğiz. Bütün vatandaşlarım evlerinde huzur içinde otursunlar. Tapu çok değerlidir ve o değerli tapuyu size teslim eden Belediye Başkanınıza da yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Sizlere de en içten selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Sizlerle bir arada olmak, sizlere hitap etmek benim için şeref, benim için onur. Türkiye’nin çok zor şartlar altında olduğunu da biliyorum; ama bütün olumsuzluklara rağmen güçlü bir irademiz, güçlü bir umudumuz ve güçlü bir cesaretimiz var. Hiç kimse, inandığımız yoldan bizi döndüremez. İnançla, kararlılıkla - Hak, hukuk ve adalet- diyerek yolumuza devam edeceğiz. Her vatandaşın hakkını ve hukukunu sonuna kadar koruyacağız. Hepinize, en içten selamlarımı, sevgilerimi, saygılarımı ve muhabbetlerimi sunuyorum. Sağ olun, var olun.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından salonu tıklım tıklım dolduran kalabalık, ‘hak, hukuk, adalet sloganları atarak Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu alkışladı. Ardından hak sahipleri, tapularını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan aldı.