Malum son bir yıldır pandemi sebebiyle evde geçirdiğimiz vakitler arttı. Hatta bir çok firmanın çalışanlarını "evden çalışma" seçeneğiyle buluşturması ile birlikte aslında yeni bir çalışma modeline de geçildi diyebiliriz.

Peki evde vakti verimli kullanma ve evden çalışma süreçlerinde ne durumdayız?

"Düzenimi kurdum her şey rayında." diyor musunuz?

Yoksa, "Yapacak çok işim var ama bir türlü olmuyor, 24 saat ne ara bitiyor anlamıyorum." seçeneğine mi gidiyorsunuz?

Eğer çoğunlukla ikinci cümleyi kullanıyorsanız bu cümleye sebep olan davranışı gözden geçirmek gerekebilir. Gerçekten yapılması gereken işler için 24 saat yeterli değil mi? ya da aslında vakit yeterliydi ama kişi planladığı şekilde ilerlemedi mi?

Bir kez daha cevabınız eğer ikinci seçenek ise buna sebep erteleme alışkanlığımız olabilir.

Gerçekten erteleme alışkanlığımız olabilir mi? Neden olmasın?

"Bu hafta kesin spora başlıyorum, her sabah 20 dakika egzersiz yapıp güne zinde başlayacağım."

"Bir sürü boya aldım, tuval de hazır yeni bir hobiye başlıyorum."

"Hazır bahar da geldi balkonu güzelleştirmenin tam zamanı, şöyle rengarenk çiçekler ekelim de içimiz açılsın."

"Şu toplantı biter bitmez, yeni projenin ön hazırlığına başlayayım."

"Önce raporu hazırlayayım ardından evrakları düzenlerim."

"Önümde bir bütün gün var sınava rahat rahat çalışırım."

Bu tarz cümleleri aslında gün içinde bir çok farklı konuda kullanabiliyoruz. Başlangıçlar şahane ama sonuç ne alemde?

Bir bütün gün vardı her şey şahaneydi ama gün sonunda bir bakmışım aaaa hiçbir şey yapmamışım. Siz de eğer gün sonuna doğru bu cümleleri aşağıdaki cümlelerle değişiyorsanız erteleyenlere hoş geldiniz!

"Ya bu gün çok yorgunum neyse spora da yarın başlayayım."

"Bu gün yağmur yağacak gibi yağmazsa çiçeklere bakayım"

"Toplantı bitti, eh bir kahve içeyim ardından çay içeyim, bir ufak mola vereyim, yeni proje de olmadı yarına kalır.."

"Rapora başlamadan ya şu fiyatını takip ettiğim gömlek indirimde mi bir bakayım da(o sırada yüzlerce gömleğe bakılır)"

"Sosyal medyada ne var ne yok, bir bakayım kimler neler yapmış yarım saate başlarım sınava çalışmaya, arada bir de film mi izlesem? ne de olsa önümde koca bir gün var yetişir ya"

Elbette yetişmeyecektir.

Kendimize verdiğimiz süre esnetildikçe aslında işi vakitlice bitirme oranımız da düşüyor. Yani zamanı uzattıkça işleri başarmamız zorlaşıyor.

Bu durumda ne yapılabilir?

Daha önce zaman yönetimini etkin yapabilmek için Pomodoro Tekniğini önermiştim. Elbette bu tekniği erteleme alışkanlığımızı yönetirken de kullanabiliriz.

Bunun yanı sıra Pareto İlkesi'ni de dikkate alabiliriz. 80/20 kuralı olarak da isimlendirilen bu kural sonuçların %80'i sebeplerin %20'sinden kaynaklandığını söylüyor ve aynı zamanda en önemli sonuçların da daha kısa bir zaman diliminde gerçekleştiğine vurgu yapıyor.

Bu tam olarak ne demek?

Aslında 80/20 kuralı zamanla dost olmayı amaçlar, düşman olan şey az zaman değil bizim zamanı nasıl kullandığımızla ilgilidir. Yani tamamlayacağımız iş eğer iki saatlik bir işse aslında o işe 4 saat ayırmak verimliliği artırmayabilir.Bu durumda kendimize soralım:

Bu işi ne zaman yapmalıyım?

Bu işi ne kadar sürede yapmalıyım?

Bu işi vaktinde tamamladığımda neler kazanacağım?

O zaman bu işi kaçıncı sırada yapmalıyım?

Sorularımızın cevabını yazıp işe koyulursak, aslında iş planlarımızda gerçekçi bir önceliklendirme geliştirebilir ardından gerçekçi bir süreye uyarak hareket edebiliriz ve uzun bir zaman dilimi oluşturmaktan ve işi yaymaktan da kaçınırız.

Bir de elbette ertelemeye sebebiyet veren unsurlara da bir o kadar gerçekçi olmamızda yarar var. Çünkü genelde gözümüzde büyüttüğümüz ya da yapmaktan hoşlanmadığımız işleri daha fazla erteleyebiliyoruz. Bu noktada ötelemenin iş yükünü artıracağını unutmamak ve aslında erteleme eğilimde olduğumuz işleri önce bitirmek ve kendimize ufak ödüller vererek de motivasyonumuzu artırabiliriz.

Tüm bu çabamızın bizi sonunda başarılı işlere götürdüğünü görmemiz de en büyük ödül olacaktır.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner72