İstanbul’un Tuzla ilçesindeki denize bakan günübirlik tesis alanını yapılaşmaya açan imar planının yürütmesi durduruldu. İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayladığı imar planında ‘kamu yararı’ bulmadı.
Birgün Gazetesinin haberine göre; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, geçen yıl 1 Nisan’da Tuzla Manastır bölgesindeki ‘günübirlik tesis alanında’ kalan 1009 parsel ile 1010, 1022, 3059 ve 3234 parselleri yapılaşma açtı. Tuzla’nın deniz kıyısındaki İller Bankası mülkiyetinde bulunan 44 bin 591 metrekarelik alan, ‘ticaret ve konut alanı’ fonksiyonuna alındı. Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi, inşaat mühendisi İbrahim Doğan ile Hakkı Sağlam, söz konusu planın ‘hukuka aykırı’ olduğunu belirterek, konuyu yargıya taşıdı.
Dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda, bölgenin ‘ticaret ve konut alanı’na dönüştürülmesinin hem yapı hem de insan yoğunluğunu artırıcı nitelikte olduğuna işaret edildi. Bilirkişi, söz konusu planın planlama ilke ve tekniklerine aykırı olduğu kanaatine vardı.
KARAR OYBİRLİĞİYLE
İstanbul 6. İdare Mahkemesi de 27 Nisan’da oybirliğiyle aldığı kararda, planın şehircilik ilkelerine aykırı olduğuna dikkat çekti ve planın yürütmesini durdurdu. Kararda, özetle şu ifadelere yer verildi:
• Dava konusu planlarda eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel tesis gibi donatı alanları önerilmedi.
• Yapılaşma haklarındaki artış ile birlikte taşınmazların turizm tesis alanı şeklindeki planlama geçmişini ortadan kaldırıyor.
• Meri planlarda önerilen yeşil alanların sürekliğini bozduğu için planlama ilkeleri açısından uygun değil.
• Ticaret ve konut alanı fonksiyonu getiriyor; ancak bu nüfusa karşı park alanı, anaokulu ve trafo alanı dışında donatı alanı önerilmiyor. Tüm bu sebeplerle dava konusu planlarda hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
YAPILAŞMAYA AÇILACAKTI
Kararı değerlendiren İbrahim Doğan, şöyle konuştu: “Buraya ilişkin imar planlarını mahkeme daha önce de iptal etmişti. Ancak aynı planda ısrar ettiler. ‘Ticaret ve konut’ alanı yapmak istiyorlardı. Burayı yağmalamak için yapılaşmaya açmayı amaçlıyorlardı. Burası İller Bankası’na ait bir yerdi. Biz de kamu alanlarını korumak için dava açtık. Planlarda kamu yararı görülmedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul’dan elini çekmeli.”
