Şemsiyenin günümüzde yaygın kullanım alanının yağmurlu havalar olduğunu düşünürsek ilk çıkış amacının tam tersi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Zira tarihçesi 4000 yıl öncesine dayanan şemsiye ilk ortaya çıktığında sizi güneş ışıklarından korumayı vaat ediyordu. Antik Mısır'da bir nevi soyluluğu simgeliyordu. İlk etapta bir çubuğun ucuna bağlanan geniş yaprakların yerini, su geçirmez ipek tasarımlara bırakması Çin'in devreye girmesiyle oldu. Şemsiye Avrupa'ya geçtiğinde de hala soyluluk simgesi olarak görülmeye devam etmiş, Rönesans devriyle de küçük pahalı şemsiyeler moda olmuştu.
Yapraklarla yapılmaya başlanıp, ipek ve deri hatta ahşapla tasarlanmaya devam edilen şemsiyenin ana malzemesi günümüzde naylon kumaş olmuş ve her kesim insana hitap eden yağmurlu gün dostu olarak günümüzdeki yerini almıştır.
Peki ben bunu neden anlattım?
Hemen söyleyeyim. Bu gün 10 Şubat Şemsiye Günü!
Yanlış okumadınız şemsiyenin dahi günü varmış. Bende şemsiyenin şerefine kendisinin tarihçesinden bahsetmek istedim.
Yarını da merak edenler için şimdiden söyleyeyim program yoğun zira: Beyaz gömlek günü, bir arkadaş edin günü, gitarını dışarı çıkart günü!
Neredeyse tüm mağazalar ve markalar hunharca Sevgililer Günü için hazırlık yaptığından mütevellit bu oldukça önemli! günler sanki biraz gölgede kalmış gibi. Oysa doğru taktikle bu gün şemsiye , yarın beyaz gömlek reklamlarıyla satışlar yükseltilebilirdi. Satışlar diyorum çünkü her güne bir anlam biçmenin daha mantıklı bir açıklamasını bulabilmiş değilim.
Daha yılbaşına yüklenen yüksek miktarlı coşkuyu yıllardır bir türlü anlamlandıramazken bu gün öğrendiklerimi bünyem nasıl özümseyecek bilemiyorum. Nitekim "Yok artık şemsiyenin bile günü mü varmış?" derken ufak bir araştırma yaptım ve daha ne günler öğrendim sormayın.
Elbette bazı günlerin sürdürülüyor olmasının sebebi farkındalık yaratmak ya da konuyla ilgili bilinçlendirmek olabilir. Bizlerde bu vesileyle yeni şeyler öğreniyoruz ancak bazılarını evirdim çevirdim neresinden tutsam bilemedim.
13 Şubat Farklı bir isim kullan günü: Farklı isim derken hımm bir düşünelim...
23 Şubat Tenis Oynama Günü: Tenisi çok severim de ne yapacak mesela hiç bilmeyen biri aaa bugün tenis oynama günü hadi alalım elimize raketleri kendimizi kortlara atalım mı?!
5 Mart Çok Kişiliklilik Günü: Çevrenizde bir öyle bir böyle davranan insanlar varsa onlarda unutulmamış işte onlara kim olduklarını soracağınız nadide bir gün!
10 Mart Mükemmellik Günü: Sıradaki parça kendini mükemmel sananlara gelsin tüm çiçekler onlara, çünkü mükemmel olmak bunu gerektirir.
12 Mart Bel Çantası Günü: Hali hazırda bel çantalarının altın çağını yaşadığı bir dönemdeyiz. Kendinizi şımartın ve neredeyse her mağazada satışı devam eden çantalardan bir tane de siz edinin!
4 Nisan Dünya Fare Günü: Buradan veba hastalığına mı atıf yapmalıyız? yoksa dünyanın en meşhur faresi Mickey Mouse'u mu anmalıyız çözemedim!
26 Nisan Avustralyalılara Sarılma Günü: Bundan Avustralyalının haberi var mı? sorusunu aklıma getiren gün.
14 Mayıs Muhasebe Günü: Aman bütçe kontrolüne dikkat ediyoruz. Bu gün mağazacılık sektörünü pek mutlu etmeyecek gibi..
16 Ekim Mağazacılar Günü: Muhasebe günüyle üzülen mağazacıların yüzü gülecek sanki..
8 Aralık Dünya Depresyon Günü: Bu gün ne yapıyoruz? Depresyon kazağı mı almalıyız, sanırım usulüne uygun olarak ultra dertlenmeli ve kendimize pejmürde bir hava katmalıyız.
Yani bunları okuduktan sonra Yılbaşına şükretmedim desem yalan olur.
O gün bu gün değil, onu kutla bunu kutla değil sanki de, insanlar olası dertlerinden uzaklaşıp bir "Gün yüzü" görse yetecek sanki..O yüzden en güzel gün: En mutlu olduğumuz gün!