Belirli zamanlarda açıklanan enflasyon ve hayat pahalılığı rakamları vatandaşların moralini bozuyor. Özellikle asgari ücretle çalışanlarımız hayli üzgün. Türkiye, asgari ücretle çalışanların oranının son derece yüksek olduğu bir ülke. Ve tüm bu veriler somut bir gerçeği ortaya koyuyor. Ücretliler ekonomik bir krizin içinde. Hayat pahalılığı almış başını gitmiş. Şöyle bir çarşı pazara uğrarsanız durumu görürsünüz. Marketlerdeki indirim haberleri de palavra… Ücretler enflasyon canavarının karşısında küçüldükçe küçülüyor. Hedeflenen enflasyon esas alınarak yapılan ücret artışları gerçekleşen enflasyonun altında eziliyor. Yeni Ekonomi Programında 2019 yılı için hedeflenen enflasyon yüzde 15,9. Asgari ücret artışı için temel alınacak oran bu hedef tarafından belirlenecek. Son iki yıllık kayıplar göz ardı edilecek.

Her ne kadar kriz yok, büyümekteyiz dense de gerçek hiç de öyle değil. Kriz dönemleri ücretler üzerindeki baskının arttığı, ücretlerin yüksek enflasyon ortamında düşük ücret artışları karşısında eridiği dönemler oluyor. Böyle bir süreçte asgari ücret ister istemez tartışmaların merkezine oturacaktır. Nitekim bu konuda çeşitli açıklamalar yapılmakta. Asgari ücretin, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, insan onuruna yakışan bir düzeyde olması gerekir. Oysa açıklanan rakamlar TÜİK tarafından belirlenen tutarın bile gerisinde kalmakta. Bu durumda 80 milyonluk ülkenin ezici çoğunluğunun yoksullukla boğuştuğunu, yine büyük bir kitlenin yarı aç yarı tok yaşadığını söyleyebiliriz!.. Bir kişinin yoksulluk sınırı ile asgari ücret arasındaki makasın hızla açılması vatandaşı zorluyor. Yaşanan ekonomik dalgalanmalardan sonra tek kişinin yoksulluk sınırı, asgari ücreti ikiye katlamak üzere. Ekonomideki krizin etkileri her geçen gün daha çok hissediliyor. Bir yıl boyunca sabit kalan asgari ücrete karşılık yoksullaşma hızla artıyor. Sadece bir kişinin yoksulluk sınırı ile asgari ücret arasındaki makas iyice açıldı. Çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı neredeyse asgari ücretin iki katına ulaşmak üzere. Asgari ücret ise yıl sonuna kadar 1603 lira olarak kalacak. Araştırmaya göre, çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2 bin 905.50 lira olarak hesaplandı. Sonuçlar, sadece bir tek kişinin yoksulluk sınırının asgari ücretin neredeyse iki katına yaklaştığını ortaya koyuyor.. Dört kişilik ailenin asgari geçim haddi ise 6 bin liraya dayandı. Maaş zamları ise pul oldu. İşte hal böyle iken, borç harç içinde geçinmeye çalışan memurlarımız ve emeklilerimiz için acilen tedbir alınması gerekmekte…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.