Geçenlerde e-Devlet gönülleri fetheden bir uygulamayı vatandaşlarla buluşturdu.
"Gönülleri fetheden" diyorum zira duyumu alan telefona, bilgisayara sarıldı. Konu hepimizin malumu: Soy ağacı...
Giriyorsunuz e-Devlet'e talebinize tıklıyorsunuz sonra size atalar dedeler hakkında bilgiler geliyor. İsimler, nerede doğmuşlar vs vs...
Uygulamanın çalışır hale geldiği ilk günün sonunda o kadar talep olduki uygulama çöktü, yeniden yapılandırıldı. Varın düşünün merakın boyutunu.
Bizim atalar kim, nereden geldi?
Kafalar netleşeceği yerde biraz daha karışmış sanki!
Kimi hayalkırıklığı, kimi gönül rahatlığı, kimi ise amannnnn canım buna mı heyecan yaptık modunda. Zira zaten bildiği dedesinin adının Mehmet olduğunu öğrenen genç e- devlet ile bunu netleştirmiş oldu. Eee Mehmetmiş. Ya ne olacaktı? Hayalkırıklığı yaşayanlar başlığı altında değerlendirebileceğimiz bu durumda kişi galiba dedesinin ismini yanlış bildiğini zannediyordu. Eh adamcağız demek vakti zamanında doğru söylemiş.
"Dede senin isim Mehmetmiş." Eh evet burada beklenen sürpriz nedir zaten? Olsun şaşırmama değsin ben yine de "ayy inanamıyorum." diyeyim.
Sürprizler aslında sonraki kuşakta başlayabilir haberi yok.
Bir üst gruba bakılıyor.
"Eeee hani İstanbul'dan Çorum'a göç eden paşa dedem? Biz Çorum' a İstanbul'dan göç etmedik mi yani?"
Zaten neredeyse her ailenin ortak mirası: Paşa dedeler, köy ağası dedeler, mahallenin yarısı bizimdi dedeler...
Hiç kimse "Bizim dede köyde çapa yapıyordu" kısmını üzerine alınmış değil... Biraz sabret evlat henüz zengin kuşağa gelemedik ondan, birazdan zengin dedeler de ortaya çıkacak.
"Biz Selanik göçmeniyiz."
"Eee burada Çankırı yazıyor." İşte işlerin biraz daha karışmaya başladığı bölüm...
Yani bir kere abartmamakta fayda var. Çankırı ve Selanik hemen hemen aynı enlemde 1000 km mesafenin lafını edecek değiliz.
Birazda "Ne yani nerede peki bizim elitist tayfa?" diye dedelerini sorguya çeken torundan niye yerinizden hiç kıpırdamadınız diyen toruna göz atalım.
Onun da derdi başka...
Soy ağacında gram sürpriz yok.
Ataları kuşaklar boyu Adanalı, hep Adana'da yaşamışlar. Bilinende oydu zaten.
"Eeee ben Adanalıymışım."
"Evet 35 yıldır falan zaten burada yaşıyorsun."
"Neden bizim dedeler hiç gezmemiş başka şehirleri görmemiş adeta bir ağaç gibi kök salmış."
Eee sende gitmemişsin şimdi kabahat dedende mi?
Soy ağacı merakı muhtemel bir süre daha devam eder. Ve belki insanlar bu vesile ile birbirinden farklı olmadığını anlar. Bu yüzden mesele kim nerede doğmuş, nerede yaşamış, nereliymiş, ne kadar zenginmiş değil. Zira insanı farklı kılan ırkı, dini, dili değil insaniyeti bence.
Bir de mesele artık atalar değil, atalarını sorgulayan torunlar gelecek nesillere ne katacak onu öğrenmekte...
