Cumhurbaşkanı'nın bir konuşmasında "Eyy Almanya seni Dünyaya rezil rüsva edeceğiz."
açıklamasının ardından Fikir Fabrikam Danışmanlık kurucu Başkanı dostum Serdar Durat bu açıklama ile ilgili görüşlerini beyan etmiş, güzel yerden yakalamış:
"Değerli Dostlar,
Malumlarınız olduğu üzere uluslararası ilişkilerde hakim yegane parametre milli menfaatlerdir. Bunun dışındaki diğer her şey zamana ve konjonktüre göre değişkenlik arz edebilir. Sadece bir kaç dk.lık internet araştırması ile şu gerçekler bir anda önümüze çıkmaktadır.
Almanya, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke konumundadır.
Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre Mayıs 2016’da Almanya’ya 1 milyar 97 milyon 864 bin dolarlık ihracat yapılmış. Geçtiğimiz yıl gen elinde Almanya’ya yapılan ihracat 13 milyar 163 milyon 67 bin dolar olarak kayıtlara geçmiş. Bu rakam, Türkiye’den başka bir ülkeye yapılan en yüksek ihracat rakamı olarak da yorumlanabilir.
Yabancı ziyaretçiler milliyetlerine göre incelendiğinde, söz konusu dönemde gelen ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 54'ünü Avrupa ülkelerinden gelen turistler oluşturmuş. 2016 yılı Ocak-ağustos döneminde Avrupa ülkelerinden Türkiye'ye toplam 9 milyon 385 bin 322 ziyaretçi gelmiş. Avrupa'dan en fazla ziyaretçi ise sırasıyla Almanya, İngiltere, Bulgaristan ve Hollanda'dan gelmiş. Söz konusu dönemde Almanya'dan 2 milyon 714 bin 861 kişi, İngiltere'den 1 milyon 246 bin 490 kişi, Bulgaristan'dan 1 milyon 96 bin 972 kişi, Hollanda'dan 704 bin 354 kişi Türkiye'yi ziyaret etmiş.
TSK envanterinde halen Almanya menşeli Harp Silah ve Araçları aktif olarak kullanılmakta olup lojistik ve teknik açılardan Almanya ana yüklenici/ tedarikçi statüdedir.
Sadece bu üç ana başlık altında özetlemeye çalıştığım konular bile asla bir anlık
öfke sonunda elimizin tersi ile itilebilecek ve kolayca ikame edilebilecek hususlar değildir. Bunun yanında ;
ayni savunma paktı içinde müttefik iki ülke olmak, milyonlarca vatandaşımızın Almanya'da yerleşik yaşıyor olması, devam eden projeler/yatırımlar
düşünüldüğünde Almanya asla kafa tutulabilecek, ayar verilebilecek, dünyaya rezil rüsva edilebilecek bir ülke değildir. En azından böyle talihsiz bir girişim milli menfaatlerimizle bağdaşmaz.
Nitekim öfke ile kalkıp zararla oturduğumuz, had bildirmeye çalışırken bize haddimizi bildiren, ben ettim sen etme diyerek özür dilediğimiz başka bir stratejik komşu ülke ile yaşadıklarımız henüz hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır".
açıklamasının ardından Fikir Fabrikam Danışmanlık kurucu Başkanı dostum Serdar Durat bu açıklama ile ilgili görüşlerini beyan etmiş, güzel yerden yakalamış:
"Değerli Dostlar,
Malumlarınız olduğu üzere uluslararası ilişkilerde hakim yegane parametre milli menfaatlerdir. Bunun dışındaki diğer her şey zamana ve konjonktüre göre değişkenlik arz edebilir. Sadece bir kaç dk.lık internet araştırması ile şu gerçekler bir anda önümüze çıkmaktadır.
Almanya, Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı ülke konumundadır.
Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre Mayıs 2016’da Almanya’ya 1 milyar 97 milyon 864 bin dolarlık ihracat yapılmış. Geçtiğimiz yıl gen elinde Almanya’ya yapılan ihracat 13 milyar 163 milyon 67 bin dolar olarak kayıtlara geçmiş. Bu rakam, Türkiye’den başka bir ülkeye yapılan en yüksek ihracat rakamı olarak da yorumlanabilir.
Yabancı ziyaretçiler milliyetlerine göre incelendiğinde, söz konusu dönemde gelen ziyaretçilerin yaklaşık yüzde 54'ünü Avrupa ülkelerinden gelen turistler oluşturmuş. 2016 yılı Ocak-ağustos döneminde Avrupa ülkelerinden Türkiye'ye toplam 9 milyon 385 bin 322 ziyaretçi gelmiş. Avrupa'dan en fazla ziyaretçi ise sırasıyla Almanya, İngiltere, Bulgaristan ve Hollanda'dan gelmiş. Söz konusu dönemde Almanya'dan 2 milyon 714 bin 861 kişi, İngiltere'den 1 milyon 246 bin 490 kişi, Bulgaristan'dan 1 milyon 96 bin 972 kişi, Hollanda'dan 704 bin 354 kişi Türkiye'yi ziyaret etmiş.
TSK envanterinde halen Almanya menşeli Harp Silah ve Araçları aktif olarak kullanılmakta olup lojistik ve teknik açılardan Almanya ana yüklenici/ tedarikçi statüdedir.
Sadece bu üç ana başlık altında özetlemeye çalıştığım konular bile asla bir anlık
öfke sonunda elimizin tersi ile itilebilecek ve kolayca ikame edilebilecek hususlar değildir. Bunun yanında ;
ayni savunma paktı içinde müttefik iki ülke olmak, milyonlarca vatandaşımızın Almanya'da yerleşik yaşıyor olması, devam eden projeler/yatırımlar
düşünüldüğünde Almanya asla kafa tutulabilecek, ayar verilebilecek, dünyaya rezil rüsva edilebilecek bir ülke değildir. En azından böyle talihsiz bir girişim milli menfaatlerimizle bağdaşmaz.
Nitekim öfke ile kalkıp zararla oturduğumuz, had bildirmeye çalışırken bize haddimizi bildiren, ben ettim sen etme diyerek özür dilediğimiz başka bir stratejik komşu ülke ile yaşadıklarımız henüz hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır".
Son Güncelleme: 08.03.2017 09:45
