İstanbul'un tarihi ve en güzel semtlerinden Beykoz'da Osmanlı'dan beri birçok tarihi eser bulunmakta. Bunlardan bir kısmı restore edilerek muhafaza ediliyor. Ancak bu tarihi eserler arasında bulunan çeşmeler ise kaderlerine terk edilmiş durumda. Örneğin, meydanda bulunan On Çeşmeler, Türk Yapı Sanatı'nın şaheserlerinden kabul edilen bir çeşme.
Çeşme, Kanuni Sultan Süleyman'ın Odabaşısı
Behruz Ağa tarafından yaptırılmış, fakat zamanla harap olmuş. Adı neredeyse
Kuruçeşme olacakmış. Çeşme, Birinci Sultan Mahmut, Tokat Kasrı'nı yeniletirken
halkın susuzluktan şikayeti üzerine 1747 yılında yeniden yapılmış.
Çeşmenin biraz önündeki iki ağacın arasında hayvanların sulanması için bir çeşme daha varmış ama yol yapım çalışmaları sırasında yıkılmış. Büyük çeşmenin üstünde ahşap, iki odalı okul cülus şenliklerinde çıkan bir yangında yanarak yok olmuş. İSKİ, Beykoz İshak Ağa Çeşmesi'nin bakımını ve tamirini yaptırarak arkadaki dükkanları kaldırmış.
Beykoz ilçesinin sularının bolluğu ve çeşme
kültürünün doğu toplumlarında çok önemli bir yere sahip olması nedeniyle,
Beykoz sınırları içersinde pek çok tarihi çeşmeye rastlanmıştır. Halihazırda bu
çeşmelerden bir kısmı işler haldeyken, birçoğu da maalesef tarihe karışmış ve
günümüze kadar ulaşamamışlardır.
Her nesil elindeki kültür mirasını, ona ufak da olsa bir şeyler katarak bir sonra ki nesillere bırakmak zorundadır. Bu; tarihsel birikimin, olmazsa olmaz şartıdır. Beykoz'daki tarihi çeşmeler: İshak Ağa çeşmesi [On çeşmeler], Kethüda çeşmesi, Mahmut Han (II) çeşmesi, Mehmet Bey çeşmesi, Göksu çeşmesi, Karakulak çeşmesi, Mihrişah Sultan çeşmesi.
Haber: Hazan Kutsal