İnsanımıza umutsuzluk yakışmaz

Ülkemiz, ekonomik ve siyasi sıkıntılarla mücadele ediyor. Vatandaşlar bir yandan geçim sıkıntısı, işsizlik ile mücadele etmeye çalışırken diğer yandan da iç terör ve sınırlarımızın hemen yanı başındaki çatışmalardan dolayı son derece üzgün ve rahatsız…  Bir yandan yandaş ve çıkarı için yandaş gözükenler köşeyi döne döne adeta başları dönüyor. Tam bir karmaşa yaşanıyor. Ekonomi berbat. İşsizlik almış başını gidiyor, iş yerleri kapanıyor. İnsanlar işten çıkarılıyor. Emekli zaten zor durumda... Çalışan ve çalışmayan huzursuz ve sıkıntılı. Geleceği endişe ile izliyor. Hiçbir zengin veya milletvekili çocuğu şehit oluyor mu/ olmaz çünkü onların paraları var oralarda ne işi var. Geçim sıkıntısı bilmezler ki... Yoksul aile çocuğu da ailesine yardım olsun diye gider şehit olur. Yolsuzluk, hırsızlık, gasp, soygun, terör, cinayet, tecavüzler (çocuklara kadar indi) arttı. Diğer yanda da köprü, yol, metro, havaalanı yapıldı ve yapılıyor diye övünüyoruz. Vatandaşın parasıyla yapıldı ve yapılmakta. Yabancıya da pazarlandı. Tabii yapılacak. Bunlar devletin görevi değil mi? Ceza yasaları dengesiz ve yetersiz. Savcı ve hakimler çelişkili kararlar veriyor. Caydırıcı cezalar yok. Dolayısıyla herkeste bir gelecek endişesi var. Ateş düştüğü yeri yakıyor yakmasına da vatandaşın hali perişan. Vatandaş endişeli, vatandaş tedirgin, vatandaş kutuplaşıyor. Ülkedeki krizden nemalanmak isteyenler artıyor. Bu saldırılar, eylemler artık sona ermeli. Terörün kaynağının, maksadının ve hedefinin iyi belirlenmesi gerekiyor. Konu titizlikle araştırılıp, kararlılıkla olayın üzerine gidilmeli. Bugünler de geçecek… Herkes üzerine düşeni yapmalı. Ülkemiz, halen köylü vatandaşlarımıza okuma-yazma öğrettiğimiz veya liseye gelmiş herkesi üniversite mezunu ettiğimiz takdirde cehaletten kurtulacağımızı zanneden cahil vatandaşlarla dolu. Böyle bir memlekette de fikir tartışması yerine ideolojik kavgaların meydana çıkması doğal. Fikir tartışması, fikir sahibi kimseler arasında olur, ideolojik kanaatler arasında tartışma söz konusu değildir; onlar sadece kavga ve harp ederler.  Türkiye, maalesef halen bu durumda. Herkesi üniversite mezunu ettiğimiz takdirde cehaletten kurulacağımızı zannetmenin şimdiki zamandaki karşılığı ise neredeyse herkesi İmam-Hatipli kılmakla kurtuluşa ereceğimiz avuntusu. İşsizlik gerginlik getiriyor… Bu çağın sorunlarının başında, özellikle artan işsizlik ve istihdamla ilgili sorunlar geliyor. İşsizlik, dünyanın her yerinde büyük sorun olarak ortaya çıkmış durumda. Her kesimden milyonlarca insanın umutları yok oluyor, hayatları kararıyor ve onlar açısından dünya yaşanmaz bir konuma geliyor. Tabii ki bu gidişat da beraberinde sosyal sorunlar ve ciddi gerginlik getiriyor. Türkiye’de insanların günlük kaygıları haline gelen cinayetler, önüne geçilemeyen terör olayları, sürekli kaos ortamı, kutuplaşmalar, uluslararası savaşın eşiğine gelen kriz artık halk üzerinde sadece duyarsızlık etkisi yaratmaya başlamış durumda. Ne var ki, vatandaşlarımız endişe etmesin, devletimizin bunca yıldır aşırı başarı ve hassasiyetle tüm kurumlarının milletimizle işbirliği içinde yürüttüğü terörle mücadele mutlaka başarıyla neticelenecek, terör dize getirilecektir…