Bir seçimi daha başarıyla geçiştirdik… YSK'nin aylardan beri yaptığı hazırlıklar, bu seçimin bu kadar sükunetle ve başarıyla geçmesinin önemli sebeplerinden biridir. Eski sistem tarihe karıştı. Türkiye’nin yüzde 90’lara yaklaşan seçimlere katılım oranıyla tüm dünyaya demokrasi dersi verdiğini vurgulayan Cumhurbaşkanımız R.Tayyip Erdoğan; “Bugün dünyada yüzde 30, 40, 50 bu civarlarda katılımlarla seçimlerin yapıldığı ülkeler kendilerini demokrat olarak tanıtırken, Türkiye yüzde 90’lara varan bir katılımla bu demokrasi dersini icra etmiştir. Artık seçim döneminde yaşanan tartışmaları, gerginlikleri, kırgınlıkları geride bırakıp ülkemizin geleceğine yoğunlaşma zamanıdır” diyerek başarıyı ifade etmiştir… Bu seçimin galibi demokrasidir milli iradedir. Bu seçimin galibi 81 milyon vatandaşımızdır. Umulur ki, eski siyasal alışkanlıklar ve siyaset etme biçimi de tarihe karışır, doğru dürüst bir “siyasal sistem” kurulur. Gün, 81 milyonun kazandığı, kaybedeni olmayan bir gündür. 24 Haziran seçimleri demokrasi tarihimizin en önemli dönüm noktası olmuştur. 7’den 70’e bütün vatandaşlarının hukuku artık güvence altındadır. Türkiye’yi durdurmak isteyenler, dize getirmek isteyenler dize gelmiştir, millet kazanmıştır. Türkiye kazandı, bu seçimin kaybedeni yoktur. Siyasi rekabet bizim için ‘yenme-yenilme’ anlamına gelmez. Hangi partiye oy vermiş olursa olsun her bir vatandaşımızın cumhurbaşkanı, milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Herkes, emin olmalıdır ki Türkiye daha güçlü demokrasisiyle daha sağlam temellere oturmuş bir Türkiye olarak yoluna devam edecektir. Zaman kucaklaşma zamanıdır. Vakit Türkiye vaktidir. Vakit Türkiye’yi şaha kaldırma vaktidir. Vakit; kalkınma, istikrar, 2023 hedeflerini 2053 vizyonunu 2071 vizyonunu yakalama vaktidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı yeni hükümet sistemine göre, artık parlamentoda seçilen başbakan ve bakanlar kuruluna bağlı kabine sistemi tarihe karışırken, seçilmiş Cumhurbaşkanının atayacağı bakanlar ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemine geçilecek. Bu neyi sağlayacak? Bir yandan TBMM’nin asli görevi olan yasama yetkisini kullanıp yasama-yürütme-yargı arasındaki kuvvetler ayrılığının hayata geçmesini sağlarken, parlamenter sistemin doğurduğu sivil ve askeri vesayet sisteminin de tarihe karışmasını sağlayacak. Böylece Türkiye’nin başta ekonomi, savunma, sosyal politikalarda koyduğu 2023 ve 2071 hedefleri için ihtiyaç duyduğu hızlı ve etkin karar alan yeni devlet modeli reformuna da imza atılmış olacak.