Kamu gücünü kullanan kimse vatandaşa işkence yapamaz
Bugünkü iktidar, işkenceye sıfır tolerans ilkesiyle çıktığı yolda, işkenceciye sıfır ceza noktasına vardı. Bakın, polis karakolunda çekilen işkence fotoğraflarının ayan beyan servis edildiği bir ülke olduk. İşkence, adeta bir ceza politikası haline dönüştü. İnsan onurunu çiğneniyor. Kamu gücünü kullanan hiç kimsenin vatandaşa kötü muamele yapma hakkı yoktur. İşkence yapmak gibi bir hakkı hiç yoktur.
İşkence yapanlar kimden güç alıyor?
Son yıllarda Van’dan gelen işkence görüntüleri hepimizi derinden yaraladı. Üç sene önce mantar toplayan köylüler gözaltına alındı, köylülere işkence yapıldı. Ama gerçek ortaya çıktı. İşkence yaptıkları insanlar, mantar toplamaya giden köylülermiş. Peki özür dileyen oldu mu? Bu hatayı yapanlardan hesap soran oldu mu? Bu gariban insanlara işkence yapanlara göstermelik bir dava açtılar. Birinci derece mahkemesi, yargılanan sanık hakkında beraat kararı verdi. Bu kararı veren hakimler kimden güç alıyorlar? Peki o işkenceyi yapanlar kimden güç alıyorlar?
Servet Turgut’un ailesini ziyaret ettik, Osman Şiban’a telefon açtık
Biraz önce arkadaşlarımızla beraber Servet Turgut’un evini ziyaret ettik. Eşini, altı kızını, bir oğlunu gördük. Başsağlığı diledik. Aile gerçekten perişan. Mersin’de bulunan Osman Şiban’ı telefonla aradık, ona ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Son derece üzgünüz.
İşkenceyi sıfırlayacağız
Buradan hükümete sesleniyorum. Bugünlerde hukuk reformundan bahsediyorsunuz, “İnsan Hakları Eylem Planı” diyorsunuz. Açık çağrı yapıyorum: Haydi, hukuk devletinin gereğini yapın. Servet Turgut ve Osman Şiban’a yapılanları açığa çıkarın, sorumluları yargılayın. 64 yaşındaki bir insanın ölümünü her yönüyle açıklığa kavuşturmak zorundasınız. Gereğini yapmazsanız, bu millet sizi, “ülkeye işkenceyi geri getiren iktidar” olarak hatırlayacak. Biz işkenceyi sıfırlayacağız, bu uygulamalara asla göz yummayacağız.