Pandemi koşulları nedeniyle yabancı ülkelerin gıda ürünlerinin ihracatına kısıtlama getirdiğine dikkat çeken Gürer, bu durumun mutfakların vazgeçilmezi olan ayçiçek yağının fiyatını daha da artıracağı gibi, erişiminin bile güçleşebileceği anlamına geldiğini belirtti.
YERLİ ÜRETİCİ DESTEKLENMEDİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, geçen yıla göre fiyatı 2 katına çıkan ayçiçek yağının, bu denli zamlanmasının pek çok nedeninin olduğuna işaret ederek, asıl ve en önemli neden, AKP iktidarının yerli üreticiyi desteklemeyip, ithalata dayalı bir tarım politikası izlemesi olduğuna işaret etti.
İTHALATÇI ÜLKEYİZ
Türkiye’nin ayçiçeğinde ve ayçiçek yağında dışa bağımlı bir ülke olduğuna vurgu yapan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ne yazık ki ayçiçeği yağ açığımız %40’a yakın bu oranda da ithalata bağımlıyız” dedi.
ÜRETİCİ TOPRAKTAN UZAKLAŞTI
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Hububat, bakliyat, pirinç, bitkisel ham yağ, pamuk gibi ürünlerde ithalatımız artıyor. Bunun sebebi plansız öngörüsüz uygulamalardır. Tarım alanları daralıyor. Çiftçi sayısı azalıyor. Kırsal göç veriyor. Girdi fiyatları artıyor. Üretici maliyetine ürün satamıyor. Tüketici pahalı ürün alıyor. Fırsatçı, rantçı, ithalci, aracı kazanıyor. Tüketicinin ise pahalı ürünler neticesinde alım gücü daralıyor. Yüksek enflasyon ve artan girdi maliyeti nedeniyle ürününü değerinde satamayan üreticinin tarımdan uzaklaşmasının bir an önce önüne geçilmelidir. Örneğin ülkemizde ithal ettiğimiz ay çiçek yağının üretimini sağlayacak kadar ayçiçeği üretimi yapacak tarım alanlarımız var. Ancak üretici yüksek enflasyon ve artan girdi maliyeti nedeniyle ürününü değerinde satamıyor ve bu nedenle üretimden uzaklaşıyor. Yeterli destek verilmiyor.4 yıl boyunca ayçiçek için verilen destek 40 kuruştu. Bu yıl 50 kuruşa çıkarıldı. Ama olması gereken fiyat 90 kuruştu. Ayçiçek çiftçide iken ton fiyatı 3.800 TL, ürün çiftçiden çıktıktan sonra ise tonu 5100 TL oldu. Bu durum çiftçiye değil, aracıya yarıyor. Fiyat artışı tüketiciyi mağdur ediyor. Rusya, Ukranya gümrükleri yükseltti. Hamyağın fiyatını artırdı. Biz gümrükleri düşürdük ama ithal üründe sorun yaşanıyor. Ülkemiz ne yazık ki hem ayçiçeğinde hem de ayçiçek yağında dışa bağımlı bir ülke olması sorunları katlıyor ” diye konuştu.
VATANDAŞ ETİKETE BİLE BAKAMIYOR
Pandemi sürecinde çok sayıda vatandaşın işinden olduğunu, esnafın, çiftçinin, emeklinin, işçinin, işsizin, toplumun önemli bir kesiminin evinin geçimini sağlayamayacak duruma geldiğini anlatan Gürer, “Her mutfağın en önemli ihtiyacı olan ayçiçek yağına gelen zamlar geçim sıkıntısı çeken vatandaşın sorunlarına tuz biber ekti. İnsanlar ay çiçek yağının etiketine bile bakamayacak duruma geldi” dedi.
ESNAF, YAĞI RAFA KOYMAYA UTANIYOR
Gürer, “Seçim bölgem olan Niğde’de bazı esnafların yerel basına yaptığı açıklamalarda, zamlı yağları rafa koymaya bile utandıklarını belirtiyorlar. Zamlar esnafı da tüketiciyi de perişan etti” şeklinde konuştu.
İTHALAT BİLE YAPAMAZ DURUMA GELEBİLİRİZ
Pandemi koşulları nedeniyle dünyada tüm ülkelerin ‘önce can’ diyerek, kendi vatandaşlarını düşünüp, ihracata kısıtlama getirmeye başladığına da dikkat çeken CHP Milletvekili Gürer, “önümüzdeki dönemlerde ayçiçek yağı sorun yaşamak için Ekim alanları genişletmeliyiz. Böyle giderse ithalatını bile yapamayacağız. Bu durum, yağın fiyatının daha da artmasına, hatta vatandaşın yağa erişimini bile engelleyecek” ifadelerini kulandı.
YERLİ ÜRETİCİ DESTEKLENSEYDİ BÖYLE OLMAZDI
Bu olumsuzluğun sorumlusunun ithalata dayalı politika izleyen AKP iktidarı olduğunu yineleyen Gürer, “ AKP iktidarının plansız, öngörüsüz politikaları ve ithalatta dayalı tarım politikası duvara tosladı. Destekler çiftçiye gerekli ve yeterli oranda verilmedi. Yerli üretici desteklense, borçları 5 yıla yayılarak faizsiz bir ödeme yapılandırılması getirilse ve girdi maliyetlerinin düşürülerek üreticinin yeniden toprakla buluşması sağlansa en azından sorunların daha da artmasının önüne geçilmiş olur. Başta ayçiçek yağı olmak üzere, temel gıda ürünlerinde dışa bağımlı olmaktan kurtulacak politikalar uygulanmalıdır” dedi.
