Günay, 'Gezi' olaylarını değerlendirdi

Eski Kültür ve Turizm Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, ...

Günay, 'Gezi' olaylarını değerlendirdi

Eski Kültür ve Turizm Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, ...

19 Haziran 2013 Çarşamba 16:42
Günay, 'Gezi' olaylarını değerlendirdi

Eski Kültür ve Turizm Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, Gezi Parkı eylemlerine ilişkin, "Basit ama iyi yönetilemeyen sürecin bedelini ödüyoruz. 31 Mayıs'ta yaşanan polis şiddeti olayları tırmandırdı. Suhuletle, ve şefkatle olaylar daha ilk gün çözülebilirdi” dedi.

Günay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Gezi Parkı eylemlerine değindi. Sosyal medyada paylaştığı düşüncelerini derli toplu tekrar dile getirmek için basın toplantısını düzenlediğini belirten Günay, dün TBMM Genel Kurulu'nda konuya ilişkin gündem dışı söz almak istediğini, ancak başkanlık ile arasında meydana gelen iletişim kopukluğu nedeniyle söz alamadığının söyledi.

 

Türkiye'de son üç haftadır üzücü olaylar yaşandığını belirten Günay, "Günlerden beri sokaklar ve meydanlar, farklı nedenlerle bir araya gelen, oldukça öfkeli insanlarla doldu taştı. Başta haklı bir çevre duyarlılığından yola çıkan eylem anlayışsız, kaba, haksız davranışlar sonucunda ülke düzeyinde belki milyonları aşan insanların alanlara çıkmasına yol açtı. Böyle olunca bozguncular ve kışkırtıcılar da zaman zaman bu olayların arkasına saklanarak, yurttaşların canına yönelik hareketle toplumun huzurunu, güvenliğini, esenliğini tehdit ettiler. Ölçüsüz müdahale olayların derinleşmesine, yaygınlaşmasına neden oldu. Basit ama iyi yönetilemeyen süreçte sanki iktidara karşı ayaklanma, bir iktidar değiştirme hevesi ve hayali ürettiler. Bir polisimiz ve vatandaşlarımız öldü, gözlerini yitirenler var, evler, araçlar yandı. Birlikte barış içinde yaşama duygumuz, duygudaşlık ciddi biçimde zarar gördü. Ve böyle devam ederse devam edecek. İnsanları neredeyse çatışma eşiğine getiren bu olayın temelinde bir çevre sorununun, son yeşil alanın, yeşil kalma talebinin masum talebin olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Basit ama yönetilemeyen sürecin bedelini ödüyoruz. İlgili ve kamu biriminin, yurttaşların isteklerini değerlendireceğini, ağacın korunmasına, 18 gün sonra yaptıkları gibi söylenmesi, olayın başladığı gün bitmesini sağlanabilirdi .İlk günden, kökten reddi, başlangıçtan her kesimden İstanbullunun, AK Partililerin, diğer partililerin, sırf bu birliktelik görülmesin diye, uygulanan 31 Mayıs Cuma sabahının şiddeti ve o gün yine ortaya çıkan,mahkeme kararını hiçe sayan ifadeler insanları neredeyse bir isyana yöneltti. Sokağa çıkan herkes tepki gösteren herkes, Başbakan Yardımcımızın açıklamasına göre 80 ilde neredeyse, Taksim’de o parkı o yeşil alanı o ağacın isyanını bilmiyor. Gezi Parkı bütün bu hayata karışan ortama itiraz edenlerin, özgürce yaşamak isteyenlerin toplandığı ortak bir alana simgeye dönüştü. 'Mesele Gezi Parkından ibaret değil arkadaş' denilerek de anlatılmak istenen bu, iktidar değiştirmek değil. Bu tepkisi anlamak ve yeni tepkilere yol açmadan sükuneti sağlamak her ülkede öncelikle bizim yönetimin görevidir" diye konuştu.

 

Eylem yapan gençlerin birçoğunun hiçbir siyasi partiye yakınlık duymadığının kamuoyu araştırmalarına yansıdığını belirten Günay, "Yönetim, suhulet nezaket kolaylık yumuşaklık şefkat ister. Husumet, şiddet ve nefretle yönetim olmaz. Bizim tarihen ve bugün üzerine durmamız gereken temel ilke budur. Bir iktidar, bir siyasi partinin iktidarı olabilir. Ama hükümet, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütününün hükümetidir. Bütün bir süreç boyunca, suhulet merhametin adaletin, daha büyümeden, uluslararası medyaya çıkmadan aşabileceğini hep anlatmaya çalıştım" dedi.

 

Eylemcilere 'evlerinize dönün' çağrısında bulanan Günay, "Elbette düşünce özgürlüğü, yasalara uygun biçimde ifade etme hakları var. Dışarıda şu yada bu şekilde, polisin müdahale etmesini haklı kılabilecek bir eylem demokrasiye hizmet etmez. Bunu bütün yurttaşlarımın dikkatine sunmak istiyorum" dedi.

 

Günay, basın toplantısında soruları da yanıtladı. AK Parti'de siyaset yapmaya devam edecek misiniz? yönündeki soruya Günay, "Ben AK Parti’ye çok zor bir dönemde geldim. Hangi niyetle olursa olsun bir başka korku döneminde de sesimi kısmak niyetinde değilim. AK Parti'nin derin vicdanının benim gibi düşündüğünü biliyorum, onlardan da destek alıyorum. İstanbul'un minareleriyle yarışan betonlarla, özgürlük taleplerin onların da talepleridir. Ben; gördüğü yanlışa itiraz eden insanlar seslerini duyurursa, burasıdemokratik bir kurumdur görüntüsü verdiğini sandığım için bunları herkesle paylaşıyorum. Devam ediyorum. Sizi belki hayal kırıklığına uğratıyorum ama" karşılığını verdi. Günay, yaptığı açıklamalar nedeniyle bazı arkadaşlarının iyi niyetli şekilde kendisini uyardığını söyledi.

 

Bir gazetecinin 'Siz de partinizin duran adamı mısınız?' yönündeki sorusu üzerine Günay, "Bazen duruyor gibi görünürsünüz ama derinden yürüyorsunuzdur" dedi. Günay, "İstifa etmeyi düşünmediğinizi söylediniz ama. İhraç bekliyor musunuz?" yönündeki soruya Günay, "Tatsız işler konuşmayalım. Şefkat, adalet, merhamet dolu davranışlar göndermeler yapmaya çalışıyorum. Kimsenin aklına kötü şeyler getirmeyin" dedi.

 

Bir soru üzerine Günay, "Bütün bunlar olmayabilirdi. Devlet refleksi yerine siyaset aklı kullanılmış olsaydı. 10 yıldan beri iktidarız ama kaynağını milletten alan bir anlayışı olmalıyız. Benim söylediğim, Ah keşke baştan, İstanbul Belediyesi ağaçları oraya gönderseydi. İstanbullu'nun hiçbir tarihi yapısına benzeyen yapısı varsın olmasın deseydik, buraya gelmezdik. Sayın Başbakan benim bu konudaki görüşlerimi biliyor. Ama görüşlerimi isterse bunları sunmaktan onur duyarım. Hiçbirimiz hiçbir toplantıda, bizim dışımızda kalanlar için, nefreti körükleyici bir söz sarf etmesin. 30 yıldır Türkiye’yi kanatan bir yarayı geride bırakıyoruz. Gelip Taksim meydanında, 100 tane ağacın altında boğulmayalım"dedi.

Son Güncelleme: 19.06.2013 16:42
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner3