Sözlerine İzmir'de yaşanan 6.9 büyüklüğündeki depreminde hayatını kaybeden vatandaşlara baş sağlığı dileyerek başlayan Karamollaoğlu, beklenen büyük İstanbul depreminin yıkıcı etkilerini de beraberinde getireceğini söyledi.
İktidara önlem çağrısında bulunan SP lideri, depremin değil ihmalin öldürdüğünü vurguladı.
Sisam adasında meydana gelen ancak İzmir’de büyük yıkıma yol açan 6.9 büyüklüğündeki depremi anımsatan Karamollaoğlu şöyle konuştu:
*Acı bir depremle daha karşı karşıya kaldık. Acısı yüreğimizi derin bir şekilde yaraladı. Çünkü bizi öldüren, canımızı yıkan deprem değil ihmal ve sorumsuzluktur. İzmir Depremi bir kere daha göstermiştir ki, betonlaşma, çarpık kentleşme ve denetimsizlik en büyük problemimiz.
*Ne yazık ki 6.8 şiddetinde bir depremde böyle bir tablo ile karşı karşıya kaldık. Bakınız açık bir şekilde ifade etmek istiyorum; İmar barışı savaş gibi yıkıcı sonuçlar doğuruyor. Bu sonuçlar hepimizin canını yakıyor, giden canlar geri gelmiyor.
*Bu problem ancak ve ancak sorumlu bir yönetim anlayışı ile çözülebilir. İşin garibi bu durumdan herkes şikayetçi işin garibi iktidar da bu durumdan şikayetçi. Mesul olanlar da şikayetçi ise kim çözecek bu problemleri?
Rant merkezli zihniyetten çıkılmadıkça Türkiyemiz bu tür acılarla karşı karşıya kalmaya devam edecek. Elazığ depremi sonrası yaptığımız uyarılar ortada, sormak istiyorum o günden bugüne hangi adımlar atıldı. Hangi önlemler alındı?
“DEPREM DEĞİL İHMAL ÖLDÜRÜYOR”
Dünyada deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkelere dikkat çeken Karamollaoğlu orada yaşanan depremlerin şiddetine ve can kayıplarına değinerek, Türkiye'de yaşanan depremlerde ölümlerin yüksek olduğunu belirtti. Karamollaoğlu, “2020 yılında dünyada gerçekleşen depremler ve ortaya çıkan ölüm oranlarından birkaç örnek vermek istiyorum.
Jamaika 7.7 – Ölü Sayısı 0
Rusya 7.0 – Ölü Sayısı 0
Endonezya 6.8–Ölü Sayısı 0
Filipinler 6.6 – Ölü Sayısı 2
Elazığ 6.7 –Ölü Sayısı 41
İzmir 6.8 – Ölü Sayısı 114, yaralımız 1035
İşte bu tabloya baktığımız zaman yukarıda dikkat çekmek istediğimiz husus daha net anlaşılıyor. Ne yazık ki bir kere daha görüyoruz ki deprem değil ihmal öldürüyor” diye konuştu.
AKP'nin 18 yıldır iktidarda olduğunun altını çizen SP lideri, AKP'nin 3 Kasım 2002'de iktidara geldiğini anımsatarak şöyle konuştu:
*‘Uzun yıllar ülkeye hakim olan vesayetçi zihniyetin en çok ihmal ettiği alanlardan biri de afetlere dayanıklı yapı inşasıdır' diyerek savunma yapıyorlar. İktidara sesleniyorum bugün 4 Kasım 2020 AK Parti 3 Kasım 2002'de iktidara geldi.
*2003'de o zaman depremle alakalı Sn. Erdoğan şöyle diyordu; ‘Yer altında fay kırıklıklarından önce -bağışlayın, söylemek zorundayım- kırılan ar damarlarıdır. Binaların yıkılmasının asıl sebebi ahlak hırsızlığıdır, demokrasiden çalmaktır, hukuk kapkaççılığıdır, siyaset yan kesiciliğidir ve kamu yönetimi kalpazanlığıdır.
*Depremde insanlarımızın ölmesi sadece malzemeden çalma hırsızlığı elbette ki değildir, aynı zamanda bir insanlık hırsızlığıdır. Elbette bütün bu olanlar kader diye geçiştirilemez; tedbirli olmak, aklını kullanmak insanın en büyük vasfıdır.' 17 yıl sonra biz kendisine bu söylediklerini bir daha hatırlatmak istedik.
Elazığ ve İzmir depremlerini aynı yıl içinde yaşadığımıza dikkat çeken Karamollaoğlu, 2 depremin de yıkıcı sonuçları olduğu belirtti. Bu yıkıcı sonuçların unutulmaması gerektiğini belirten Karamollaoğlu, şunları söyledi;
*Elazığ ve İzmir depremlerini ne yazık ki aynı yıl içinde yaşadık. Acımız derin ama asıl mesele bundan sonra başlıyor. Yaşadığımız acı gelip geçecek ve olanları unutacak mıyız?
*Yoksa deprem kuşağında olan ülkemizde bir daha böyle acılar yaşanmaması için ciddi, tutarlı ve el birliği ile çalışmaya mı başlayacağız. Eğer gerekli adımlar atılmaz ve yaşanan görmezden gelinirse bu vebalin altından kimse kalkamaz. Deprem konusunda yetiştirdiğimiz çok kıymetli ilim adamları var uyarıları ortada. Lakin ne yazık ki bu uzmanlara kimse kulak vermiyor.
*Deprem oldu mu sesleri duyuluyor sonrasında ise bir daha kendilerine kulak verilmiyor. Esas olan, yapılması gereken kriz anında değil krizden sonra da işin ehli insanları dinlemek, önerilerini dikkate almaktır.
BÜYÜK İSTANBUL DEPREMİ
Uzmanların sürekli olarak beklenen büyük İstanbul Depremi hakkında uyarıda bulunduğunu belirten Karamollaoğlu, şu ifadeleri kullandı;
*Şimdi bizim bu depreme hazırlığımız ne durumda? Allah muhafaza İstanbul'da yıkıcı bir deprem olursa bunun altından nasıl kalkılır hesap ediliyor mu? Ne yazık ki son yıllarda atılan adımlar bu konuda bize güven vermiyor.
*Aslında ciddi bir adım atılıp atılmadığı da belli değil. Toplanma alanlarının AVM'lerle doldurulduğu bir şehrin depreme hazır olduğunu söylemek mümkün gözükmüyor.
*Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum Kanal İstanbul'a ayrılması düşünülen bütçe İstanbul'a ayrılsın. Baştan sona şehir depreme hazır hale getirilsin. Eğer bu yapılırsa İstanbul daha emin ve yaşanabilir bir şehir haline getirilecektir.
Deprem tehlikesinin sadece İstanbul için mevcut olmadığını ifade eden Karamollaoğlu, “Ülkemiz bir deprem kuşağında bu sebeple topyekun hazır bulunmamız gerekmekte. Bunun için özel ve yetkili bir kurul oluşturulmalıdır. Afetlerle mücadele üzerine. Var denebilir ama bizim söylediğimiz çok daha etkili ve yetkili bir kurulun tesis edilmesidir. Bu kurula ciddi kaynaklar tahsis edilmeli uzmanlar görevlendirilmelidir. Bu kurul altında ülkemizin karış karış depreme hazır hale getirilmesini elzem görüyoruz” ifadelerini kullandı.