Defalarca yazmamıza rağmen değişen bir şey yok maalesef. Tecavüzcüler, hırsızlar, kapkaççılar, magandalar, kadına, kıza şiddet uygulayanlar maalesef ki sokaklarda ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor… Oysa biz bilirdik ki suçlular ayakta uyusa bile polis uyumazdı. Suçluya göz açtırmazdı. Sonra ne olduysa ... Şimdi sokakta insanlar dolaşmaya korkuyor… Oysa bir yerde huzur olmazsa hiçbir şey olmaz. Ne yazık ki huzurumuzu kaybettik… Huzuru, kaybedince daha iyi anladık… Bundan yıllar önce İstanbul çok huzurluydu…Gece yarılarına kadar gençler sokaklarda gezer, kadınlar bir semtten bir semte tek başına seyahat eder de korkmazdı bu şehirde. Sonra ne olduysa oldu... Şuurunu kaybetmiş insanlar çoğaldı bu kentte…Anormal bir göç İstanbul’u yaşanmaz hale getirdi… Elinde silah olmayan yok… Sokakta, okulda, işyerlerinde, kafelerde, alışveriş merkezlerinde herkesin konuştuğu tek bir şey var: Eli silahlı magandalar! Genelde kadınlar ve genç kızlar hayli korku içinde… Herkes birbirine, “Akşam hava kararmadan evde ol” diye tembih yapıyor. Suçlular ise göstermelik alınan ifadeler sonrası salıveriliyor. ( Denetimli serbestlik denilen anlamsız yasayla)…Kafası çalışan, dolu insanın silahı olmaz. Ayrıca devlet kimseye silah vermemeli. Olan silahlar da toplatılmalı, her şekilde yasaklanmalı… Cahil insana silah vermek bir yana, bence silah taşıma yetkisiyle görev yapan askerler ve polisler de psikolojik açıdan desteklenmeli... Hiç mi duymadık cinnet geçiren polislerin ailesini katlettiğini… Sonra vatandaşa verilen silah ruhsatları... Özellikle doğuda hızlı bir silahlanma var, hem de yasal olarak… Kimse sormuyor ki bu silahla ne yapacağını… Mesele güvenlikse Allah'a şükürler olsun ki polisimiz de askerimiz de canı pahasına güvenliğimizi sağlıyor. Bütün bunlar iyice düşünülmeli.. Televizyonu açıyoruz cinayet, gazeteye bakıyoruz cinayet. Her gün birkaç kişi maalesef ki, cinayetlere kurban gidiyor. Ne kadar kolay olmuş böyle insan canına kıymak.Yolda yürürken, adam yan baktı diye silahını çekiyor. Trafikte giderken, belindeki silahı gösteriyor. Neden bu kadar silahlanmışız?.Nereye gidiyoruz toplum olarak? Önüne gelen silah alıyor takıyor beline. Eeee tabii her köşe başında ekmek satar gibi silah satarsanız, bu kadar cinayete de davetiye çıkarmış olursunuz. Yok pompalı, yok av tüfeği…. Yasaklayın gitsin. Çarşı-pazarı şöyle bir dolaşın…Her üç dükkandan birisi neredeyse, silah satıyor. Bir de silah taşıyanların bahanesi de hazır.“Kendimizi korumak için.” Yahu bu devletin polisi var, askeri var. Onların görevi zaten bizleri korumak. Yani işleri bu…Geçin bunları. Silahlananların büyük çoğu da ruhsatsız. Ruhsatlı olanlara da bakın. Mahalle muhtarı silahlı!
Sözün özü: Emniyet güçleri dışında tüm silahlar toplatılmalı. Silah ruhsatı verilmemeli. Aksi takdirde bugünleri de arayacağız…