Yapılan araştırmalar Türk insanının tam bir sosyal medya hastası olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan son bir tetkik, ülkemizin toplumsal medya kullanımında Amerika’dan hemen sonra 2. sırada olduğunu gösterdi. Yayınlan bilgilere yönelik ülkemiz, sosyal medyada en çok check-in yapan 2. ülke halinde. Ülkemizin; Brezilya, Rusya, Endonezya, Hindistan ve İngiltere buna benzer ülkeleri geride bıraktığı listenin en üstünde Amerika yer alıyor.
Ülkemizdeki twetter kullanıcı sayısı 11 milyon 337 bin 505. Türkiye’yi 5 ülke izliyor: Japonya, Hollanda, Venezuella, Filipinler ve İngiltere . Ülkemizde ve de İstanbul'da teknolojik gelişmelerin halkımıza sağladığı yararları gördüğümüz için mutluluk duyuyoruz. Şöyle bir etrafınıza bakın. Her yer ne kadar da değişti.
30-40 yıl evvel sayıları parmakla sayılabilecek binaların yerini gökdelenler, park ve bahçeler, kültür merkezleri ve AVM'ler, iş merkezleri aldı. Her geçen gün artan modernleşme baş döndürücü bir hızla devam ediyor. Ah bir de şu trafik sorunu düzene girse. Günümüz dünyasında en hızla gelişen sanayi elektronik sanayi. Buzdolabından çamaşır makinesine, cep telefonuna kadar her yıl yeni modeller piyasaya sürülüyor.
Bakıyorsunuz bir yıl önce aldığınız cep telefonu daha gelişen yeni modelleri nedeniyle demode oluveriyor. Günümüz gençlerinin çoğu çok genç yaşta mutlu yuva kurup evlenmelerinden bir iki yıl sonra neden boşanmak istiyor? Gençler, evliliğin bir iki yıl değil ölünceye kadar ortak paylaşımlı, özverili bir yaşam olduğunu bilmiyorlar da ondan.
Bu tür toplumsal değişim, bizleri asırlardır bir arada tutan gelenek ve göreneklerin yok sayılması, bir anlamda toplumda yozlaşma, binlerce yıllık Türk geleneğinin bir kenara atılması evliliği, ‘sıradan bir iş' gibi görme haline getirdi. Asırlardır kutsal bildiğimiz, insanları birbirine kaynaştıran gelenekler bugün sıradan bir adet hale geldi.
İşte evlilik de bunlardan biri, TV'lerdeki evlilik programlarına bir bakın. 20 yaşında da hem de 2 çocukla ayrılmış var, 80 yaşında da… Özellikle, gençler arasında boşanmaların artması gelecek için hiç de iyi işaret değil. Geçim sıkıntısı nedeniyle birbirinden ayrı düşen ailelerin bağları da azaldı. Hemen herkesin elinde cep telefonu olduğu halde yakınlarına aylarca telefon etme gereği duymamak, bayramları eşlerinin- dostlarının arasında değil, tatil yörelerinde geçirme alışkanlığı yine bu yozlaşmanın bir diğer örneği.
İşte bu teknolojik gelişmelerin yanında gelenek ve göreneklerimizin dejenere olması halkın büyük kesimini ‘nereye gidiyoruz' diye endişelendiriyor. Teknolojik gelişmeler bize biraz ‘ağır' geldi galiba… Ne dersiniz?