Vücudumuz, doğduğumuz günden ölene kadar bizi taşıyan, yaşatan bir yapı… Zaman zaman insan vücudu bazı tepkiler verir. Vücudunuzun size verdiği tepkilere kulak verin… Herhangi bir karar verdikten sonra kendinizi iyi hissediyorsanız, her şey yolunda gidiyor demektir. Vücudunuzu kötü etkileyen her karar, hayatınızı değiştirebilir. Bundan dolayı, kararlarınızı vermeden önce vücudunuzun tepkilerini anlamaya ve kendinizi rahatlatmaya özen gösterin.
Örneğin, kendinizi tamamen yaşadığınız güne odaklayın, geçmişi düşünmeyin. Her gün, başınıza geleceklere karşı göğüs gererek yeni bir güne uyanın ve geleceğe bağlı planlar yapmayın. Düşüncelerinizin ritmini yavaşlatmayı öğrenerek sessizlik ile tanışın. Meditasyon yaparak ya da dua ederek kim olduğunuzu anlamaya çalışın.
Başkalarının sizin yerinize kararlar vermesine engel olun. Hayatınızı, ruhunuzu dinleyerek yönlendirin. Hayatınızı yaşamın akışına bırakın ve evrenin size sunduğu sonsuz olanakları değerlendirin. İçinizde var olan barış, aşk, bilgelik gibi güçlü kavramlara sahip olduğunuzu hiç bir zaman unutmayın… Kendinizi kapatıp, savunma sistemine geçtiğinizde sahip olduğunuz gücü kaybedersiniz.
Ruhunuz ve evren ile iletişime geçerek sinirinizi kontrol altına alabilirsiniz. Fiziksel hareketlerinizi göz önünde bulundurarak iç dünyanızı anlamaya çalışın ve tasvip etmediğiniz hareketlerinizi değiştirmeye yönelin. Sürekli birilerini ya da bir şeyleri yargılamaktan vazgeçin ve etrafı olduğu gibi kabullenmeyi öğrenin. Vücudunuz ruhunuzun ibadethanesidir ve büyük bir saygıyı hak eder.
Stres, son zamanların en çok kullanılan kavramlarından. Çağımızın stres çağı olduğu, stresten kaynaklanan hastalıkların her geçen gün arttığı sık sık vurgulanmakta. Bu nedenle içinde yaşadığımız çağa ‘Stres Çağı’ da denebilir. Stres kavramının böylesine yaygın olarak kullanılması farklı bilim dallarındaki araştırmacıların da dikkatini çekmiş ve onları stresin ne olduğu, hangi koşullarda ortaya çıktığı ve ne tür sonuçlara neden olduğu gibi konularda araştırmalar yapmalarına yöneltmiştir.
Bu nedenle stres psikolojinin konusu olmanın yanında sosyoloji, antropoloji gibi başka bilim dallarının da konusu olmuş ve bu bilim dallarının da üzerinde durduğu bir kavram haline gelmiştir. Stres artık hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.
Sağlıklı, zinde bir insan olmak için vücudunuzun her hücresine özen gösterin. Korku ve suçluluk, geçmişteki hatıralarımız yüzünden peşimizi bırakmaz. Geçmişle ilgili anılarınızı, sevgi olgusu ile yok edin. Huzur içinde yaşamaya çalışın. Canınızı sıkan küçük, hatta düşündüğünüzde saçma bile bulabileceğiniz olaylar için sinirlenmeyin ve evrenin size sunduğu huzuru içinize doldurarak etrafınıza da saçın…