Başta İstanbul olmak üzere birçok kentimizin alt yapısının berbat olduğunu bir kere daha gördük. Geçtiğimiz hafta yağan birkaç saatlik yaz yağmurları vatandaşın nesi varsa aldı götürdü. İstanbul’daki altyapı yatırımları için büyük para harcayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), kentin altyapı sorununu çözemedi. İBB, kış aylarında kara, yazın ilk yağmurunda da sele yine teslim oldu. Diğer ketlerde de durum aynı idi…
Onlarca ev ve işyeri sular altında kaldı, çok sayıda araç ana arterlerde ve de o, özene bezene yapılan, ballandıra ballandıra anlatılan altgeçitlerde araçlar sulara gömüldü, maddi hasarlı çok sayıda kaza meydana geldi. Allah’tan can kaybını kıl payı atlattık. Yurttaşlar, ‘Yıllardır İstanbul’u yöneten anlayış, her yağmurda bizim çektiğimiz çileyi görmüyor. Kayıplarımız karşılansın”dedi…
Dedi de ne oldu? Yağmur dindi, güneş açtı, hava da sıcak, etraf kurudu… Bir dahaki yağmura kadar bekle. Gelmiş geçmiş tüm belediyeler suçlu. Şehirlerin nüfusu artmış… Binlerce bina yapılmış… Dere yatakları kurutulmuş… Rögarlar tıkalı. Tabii rögarların tıkanmasının bir nedeni de cahil, görgüsüz esnafın işyerindeki tüm pislikleri toplayıp mazgallara atması.
Suyla temas halinde olan yapıların (köprü, otoyol, baraj, su kanalı, dere ıslahı vs.) tasarımında 500 yıllık, 1000 yıllık, 10000 yıllık hesaplar yapılır. Bu hesapları yapmış olmanıza ve hesaba uygun inşaat yapmış olmanıza rağmen sel gelir sizi vurur mu? Vuracak olduktan sonra tabii vurur. Ama kalkıp da hiç bir altyapı hesabı yapmadan, şuradan şuraya dere olsun, bunun etrafını imara açalım derseniz başınıza bunlar gelir.
Şunu asla unutmayalım, su; sizin istediğiniz şekilde değil, kendi istediği şekilde hareket eder. Deprem de bunun gibidir, eğer tekniğe uygun yaparsanız, deprem esnasında teknik sizi korur ama evinizi ilkokul mezunu ustaya ucuza yaptırırsanız, deprem geldiğinde, ‘bu şiddetteki depreme hiçbir ev dayanamazdı’ bahanesinin arkasına saklanırsınız.
Kaldı ki İstanbul en ufak bir yağmurda zaten suya teslim oluyor, bu derece uyarıyı gerektirecek bir yağmurda da ben daha fazlasını beklemiyorum zaten İstanbul altyapısından... Olimpiyat yapmaya hazırlanan büyülü kent İstanbul, olimpik yüzme havuzuna döndü. İnşallah daha kötüsüyle karşı karşıya gelmez. Yıllardır belediyenin başında olanlar ise suçu hemen vatandaşa yükleyiverdiler.
Tedbir alınsınmış… Ne tedbiri… Yağmur yağınca suların önüne geçip canlı barikat mı olacak insanlar? Tedbiri belediye olarak sen alacaksın… Böyle komik konuşmalar, yapılan iyi icraatları da bir anda görülmez hale getiriyor. Tekrar şiddetli bir yağış olursa ne olacak? Yine aynı durum! Ne olur sayın siyasiler, birbirinizle çene yarışı yapacağınıza, birbirinize hakaretler savuracağınıza şu vatandaşa rahat ve huzurlu bir yaşam sağlayın. Yıllardır süregelen ihmaller artık son bulsun…